Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tekerrür Eden Tarih
Türkiye “bayram” yerine “matem günleri” yaşıyor. Bu gidişle daha da çok matem yaşayacağız. Sözde “stratejik ortağımız”, özde Türkiye’yi parçalamayı kurgulamış bir ABD ile karşı karşıyayız. Ne dedi “Sam Amca” AKP hükümetine? “Gel PKK’ye karşı emekli generaller ile eşgüdüm yapalım.” Sonuçta Türkiye bir yıl oyalandı. Şehitler geometrik dizi ile arttı. Başka ne dedi ABD? “En iyisi PKK ile mücadelede Irak hükümeti ile anlaş!” Irak Başbakanı, İçişleri Bakanı geldi gitti, içeriksiz belge imzalandı. Sonuçta, Barzani-Talabani korumasındaki PKK, Amerikan ordusunun silahları ile cinayetlerini sürdürdü! Mehmetçikler şühedayı barındıran topraklara gömülürken ABD, PKK’yi sözde “kınıyor”, özde AKP hükümetine “kına” yaktırıyor.
ABD, bu tür olayları ABD-Meksika sınırında yaşasaydı acaba ne yapardı? BM kararlarına aykırı olarak binlerce kilometre öteden gelip Irak’ı işgal ettiğinden beter etmez miydi Meksika’yı? Şimdi de tutmuş, Türkiye’nin, K. Irak’ta sınır ötesi harekâtı için elini kolunu bağlamaya çalışıyor.
PKK terörünün bu dışyüzü... İçyüzüne gelince... Son çeyrek yüzyılın Türk hükümetleri ve özel sektörü terörün başlıca sorumlularıdır. PKK, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1984’te kuruldu. 23 yıl boyunca acaba hangi hükümet, hangi ünlü holdingimiz bu bölgede yatırım yaptı, işgücü yarattı? Bir seçim öncesinde Bitlis’te bir kahvede seçmenler ile söyleşiyordum. Bir baba, oğlunun PKK’ye katılışının gerekçesini şöyle anlatmıştı:
“Ne fabrika, ne yatırım ne de iş var buralarda. İşsiz oğlum her gün kahvede ya kâğıt oynuyor ya da arkadaşlarıyla porno filmler izliyordu. Bir gün bir arkadaşı PKK’nin pilot adayı aradığını söyledi. İsterse PKK kendisini pilot yapacaktı!. Oğlumun işi olsaydı PKK’ye katılır mıydı sanıyorsunuz?”
PKK kurulduğunda, 25 yaşında terör örgütüne katılanlar bugün ya 50’sine yaklaştılar ya da öldüler. Peki yerlerine kimler geldi? Her gün 18’inde, 20’sinde, 25’inde işsiz güçsüz gençler... PKK, değirmenini taşıma suyla döndürmüyor. Çünkü işsizlik bataklığı sivrisinek üretiyor. TÜSİAD, “Sınır ötesi harekât iyi irdelenmeli” diyor. Peki, TÜSİAD üyeleri, Bizans’ın ve “Yeşil Sermaye”nin para babaları, sınır içindeki bataklığı kurutmak için ne gibi yatırım yaptılar?
***
Bu yazı tam bir yıl önce 16 Ekim’de bu köşede yayımlanmıştı. Aktütün Sınır Karakolu beşinci, ama bu kez güpegündüz, 400 PKK’linin saldırısı ile basıldı. 15 şehit, kayıp ve yaralı verildi. Temel kuraldır: “Baskın basanındır!” K. Irak sınırındaki karakollarımızı, polisin bastığı İstanbul kumarhanelerinden farksız durumdan kurtarmak için hükümet ve asker bir yıldır ne yaptı, ne değişti?
1. Irak’a bilmem kaçıncı kez nota verilmiş. “Ültimatom” versen ne yazar! Irak’ta cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı kim? K. Irak Federal Yönetimi’nin başında kim var?
2. K. Irak’ın baş işgalcisi ABD’nin Irak’taki temsilcisi John Negroponte Kuzey Irak Federal Yönetimi’nin başındaki Mesud Barzani ile birlikte PKK’yi “kınamış”! Türk hükümetine kına, şehit ailelerine ise ağıt yakmak kalmış.
3. ABD ile “istihbarat işbirliğine” gidilmiş. 400 silahlı adam Barzani’nin sorumluluk bölgesinden gelerek sınırı aşıp güpegündüz saldırmadılar mı? Bu mu “istihbarat işbirliği”?
4. Kış günü K. Irak’ta kamuoyunu tatmin için göstermelik bir kara harekâtına başlanmıştı. Bırakın K. Irak’ta sınır boyunda bir güvenlik kuşağını oluşturmak, harekâtın üzerinden daha bir hafta geçmeden kara birliklerimiz tornistan edilmedi mi? Sonrasında uçaklarla hedeflerin vuruluşlarını gösteren Genelkurmay çıkışlı hava fotoğrafları ile kamuoyuna moral verildi. Açıklamalarda mangalda kül bırakılmadı. Yok efendim tüm hedefler vurulmuş da, yok efendim kaçanlar kıskaca alınmış da, yok efendim bazı teröristler güvenlik güçlerine teslim olmaya başlamış da... Peki, Aktütün saldırısına katılan (neredeyse bir tabur gücünde) saldırganlar gökten zembille mi indiler?
5. TSK, F-16’larla terörist avına çıkmış. Teröristler F-16’larla vurulsaydı bugün Afganistan’da ve Irak’ta tek terörist kalır mıydı?
6. Pazar günü Cumhuriyet’te bir haber vardı. ABD, (bilmem kaçıncı kez) bir pilotsuz uçaktan attığı füze ile Pakistan sınırı içinde bir köyü vurup 20 kadar zavallı Pakistanlıyı öldürmüş. ABD’nin “Afganistan’da ne işi var” sorusunu bir an bir yana bıraksak bile, dostu Pakistan’da masum insanları bile öldürmüyor mu? ABD’yi kınasan ne yazar, kınamasan ne yazar? Negroponte PKK’yı kınasa ne yazar, kınamasa ne yazar?
7. TBMM, sınır ötesi harekât için bir tezkere ile TSK’ye bir yıllık yetki vermişti. Çeyrek yüzyılda noktalanamayan PKK sorunu, sanki bir yılda bitirilecekti! Süre bittiği için çarşamba günü TBMM, “Gel tezkere gel bitsin bu hasreti” yeniden konuşacakmış! Artık TBMM, sorunun Kuzey Irak kökenli “terör değil”, Türkiye’nin “ulusal sınırlarının tehdit altında” olduğunu algılamalıdır. Çorap Aktütün’de bir sökülmeye görsün... Binlerce kilometre öteden gelip haksız yere Irak’ı işgal eden ABD’ye karşın, TSK’nin K. Irak’ta ülkenin ve halkın güvenliği için bir güvenlik kuşağı oluşturması kaçınılmazdır. Masraflı ve güç bu kuşak, içerideki ve dışarıdaki PKK örgütlenmesini de ikiye bölecek, ikmal yollarını da kesecektir. Bülent Ecevit’in 1974 Kıbrıs Harekâtı’ndan bu yana adada bir Türk öldürüldü mü? TSK’nin varlığı orada sürmeseydi neler olmazdı ki?
8. Tekstil sanayiinin önderlerinden Tahir Gürsoy son demecinde ne diyor: “Artık hiçbir teşvik bizi Güneydoğu’ya yatırım yaptırtamaz. Çok geç kalındı. Çalıştıracak işçi bulamıyoruz. Genç işgücü büyük kentlere göçtü.” Göç edemeyenler de K. Irak’ta 400 kişilik saldırı gruplarına katılıp 15 kişiyi ellerini kollarını sallayarak şehit etmekle kalmıyor, Türkiye’nin ulusal sınırlarına göz dikiyorlar. Bu konuda yalnız bugünkü değil, son çeyrek yüzyılın tüm hükümetleri, Bizans ve yeşil sermayeleri de sorumludur.
9. Beş kez saldırıya uğrayan bir karakolu taşımak marifet değildir. Bu taşıma, saldırganı, “kaçırttık” çığlıkları ile daha fazla umutlandırmak olur. Peki, nerede bir hayvan geçişinin ısısını bile algılayan savunma ağı? Nerede pilotsuz Heron keşif uçakları? Yalnızca Barzani denetimli, ABD tezgâhlı işbirliğine güvenmek akıl kârı mı?
Sorun Aktütün değil, Türkiye’nin ak bütünlüğüdür. Çözüm ise ABD’nin Ortadoğu’daki projesiyle, ılımlı İslamın taşeronu AK Parti’yle olmaz.
***
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek büyük laf etmiş: “Saldırının, tezkerenin Meclis’te görüşüleceği günlerin arifesine denk gelmesi manidar.” Sayın Çiçek, İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın şu yazılı açıklamasındaki “manidarlığı” acaba nasıl yorumlayacak?
“Yeter artık, bunu durdurmak hükümetin görevidir. Nerede bu hükümet? Yüce Türk devletini yedi cihana böyle aciz göstermeye ne hakları var? Devletin sınırlarını korumaya yolladığımız evlatlarımızı böylesine korumasız bırakmaya kimin ne hakkı var? Bunun hesabını hem hükümet hem de askeri yöneticiler vermelidir. ‘Kanları yerde kalmayacak, terörle mücadeleye kararlılıkla devam edilecektir’ sözleri bir şey ifade etmiyor. Sözün bittiği yerdeyiz. Trilyonluk zırhlı makam otoları alınacağına, Aktütün’e korunaklı bir karakol yaptırsaydınız ya. En ileri sınır karakolunun o içler acısı hali nedir öyle? Barakalar, çadırlar. Uçmasın diye üzerine taş konulmuş çatılar. Bir ülke böyle mi korunur?
Halkın özel konuşmalarını dinlemek için milyonlarca dolar harcıyorsunuz, teröristleri niye dinlemiyorsunuz? 350 terörist sınırı geçerken istihbaratçılar öğle uykusunda mıydı? Başbakan’ın çürük raporlu oğlunu Aktütün karakoluna asker gönderelim. Belki o zaman güvenli bir karakol yapılır.
Sözde taziyelerini bildiren yabancı devletlerin çoğu el altından terör örgütünü destekliyor. Kabul etmeyin o sözde taziye mesajlarını, reddedin. Niye reddettiğinizi tüm dünyaya açıklayın. Irak’ın kukla hükümeti saldırının yapıldığı Kuzey Irak bölgesinin ‘insansız bölge’ olduğunu, denetleyemediğini ileri sürmüş. Sen de ‘İnsanlı’ yapıver de görsünler. Artık hamasi nutuklar, duya duya ezberlediğimiz içi boş sözler, vaatler duymak istemiyoruz. Hangi yüzle, hangi hakla bu şehit cenazelerine gidebiliyorsunuz? Ne hakkınız var ki cenaze namazında hakkınızı helal ediyorsunuz? Esas onlar, şehitlerimiz size haklarını helal etsinler. Gidin ve asli görevinizi yapın. Bilmem kaç yüzüncü yurtdışı gezilerinizi iptal etmekle milletin yüreğindeki ateşi söndüremezsiniz. Sorumlular hesap vermelidir, bedel ödemelidir. Bir asır sonra bu millete yeniden ‘Yemen Türküsü’ söyletenler başarısızdır, gitmelidir.”
Elmek: oacar@superonline.com\t
Faks: 0312. 442 79 90
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu