Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Şehitler Ölmez...'
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
“Millet şehitlerine ağlıyor!”
“Şehitler son yolculuklarına törenle uğurlandı!”
***
24 Eylül’de Siirt’in Pervari ilçesine bağlı Belenoluk Jandarma Karakolu’na saldırıda öğretmenleri kalkan yapan PKK teröristleri 6 askerimizi şehit etti. Sonrasında:
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
“Millet şehitlerine ağlıyor!”
“Şehitler son yolculuklarına törenle uğurlandı!”
***
21 Eylül’de Bitlis Polis Meslek Yüksekokulu’na PKK saldırısında 1 polis adayı şehit oldu. Sonrasında:
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
“Millet şehidine ağlıyor!”
“Şehit son yolculuğuna törenle uğurlandı!”
***
20 Eylül’de Siirt’te PKK, polis sandığı ve düğüne giden 4 kadını öldürdü, ikisini yaraladı…
Onlar şehit mi değil mi?
***
Aynı gün PKK Ankara’da Başbakanlık’ın burnunun dibinde bomba patlattı. 3 kişi öldü, 34 kişi yaralandı.
Onlar şehit mi değil mi?
***
Diyarbakır Sur’da PKK’nin yaraladığı polis memuru tedavi gördüğü hastanede öldü. Sonrasında:
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
“Millet şehidine ağlıyor!”
“Şehit son yolculuğuna uğurlandı!”
***
13 Eylül’de Maraş’ın Pazarcık ilçesinde PKK saldırısında bir polis şehit oldu. Sonrasında:
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
“Millet şehidine ağlıyor!”
“Şehit son yolculuğuna törenle uğurlandı!”
***
2011’in sekiz ayında 47 asker, 8 polis, 9 korucu şehit oldu. Sonrasında:
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
“Millet şehitlerine ağlıyor!”
“Şehitler son yolculuklarına törenle uğurlandı!”
***
2010’da PKK 106 asker, polis ve korucuyu şehit etti. Sonrasında:
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
“Millet şehitlerine ağlıyor!”
“Şehitler son yolculuklarına törenle uğurlandı!”
***
18 Haziran 2010 Genelkurmay Başkanlığı İç Güvenlik Harekât Dairesi Başkanı Tümgeneral Fahri Kır “PKK üstünlüğün kendinde oluşuna kadar eylemlerini arttırarak sürdürecek” dedi ve kehanet doğru çıktı!
***
22 Ağustos 2010’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Biz teröristle, örgütle pazarlık yapacak namussuz, şerefsizlerden değiliz!” dedi.
O günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “özel temsilcisi” olarak henüz MİT’e geçmemiş olan Hakan Fidan ve bir MİT yöneticisinin Oslo’da “PKK ile resmen görüştüğü” sonra ortaya çıkacaktı. Arınç’a göre herhalde bu “pazarlık” değildi!
1972’de Sofya’ya kaçırılan THY uçağında bulunan ve rehin konumundaki oğlu için bazı özel girişimler yapılması üzerine İsmet İnönü “Devlet eşkıya ile pazarlık yapmaz!” demişti. Nereden nereye?
***
AKP hükümetinin “Habur açılımı”, şehitler için yeni mezarlar açılımını yoğunlaştırınca 13 Eylül’de şehitlere “ceset” diyen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin “Harekât her an yapılabilir” demecini verdi. Sonrasında radyolarda “Bekledim de gelmedin...” şarkıları çalınmaya başlandı.
Şahin, Ankara’daki patlamada ölenler için bu kez “3 adet can kaybı” demişti. Oysa bu olay, PKK’nin Güneydoğu’daki harekâtını genişletip büyük kentlere “korku salma” girişiminin en önemli göstergesiydi.
Antalya’daki plajda patlayan bomba, Bodrum’da patlamadan önce bulunan bombalar da bu gelişmenin kanıtlarıydı.
Bir anlamda Türkiye, artık Afganistan ve Irak’ta olduğu gibi, kitleleri sarsıcı, beklenmedik bomba olaylarının yaşandığı güvensiz bir ülkeye dönüyordu.
***
Bu arada PKK saldırılarında Şırnaklı bir Kürt asker de PKK’li kardeşinin kurşunuyla öldürüldü. Öte yandan, şehit aileleri de “Öldürülenler arasında neden kodamanların çocukları yok?” sorgulamasını yapıyorlardı.
Ailelerin bu tepkilerini gidermek amacıyla, ne ilgisi varsa “Orman Bakanı” Veysel Eroğlu Samsun’da bir şehit babasına “övünç madalyası” takıyordu!
***
2005’te Erdoğan “Diyarbakır açılımını” başlattı. Öte yandan PKK’ye karşı mücadele eden TSK mensuplarına da “Silivri” ve “Hasdal” cezaevlerinin kapıları “kapatılımlara” aralanıyordu.
2008’de “eyalet” tartışmaları gündeme taşınıyordu. Ertesi yıl Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Kürt açılımını” müjdeliyordu! Aynı yıl, ister “görüşme”, ister “pazarlık” deyin, devlet yetkililerinin Abdullah Öcalan’a ziyaretleri başlıyordu.
Terör satrancını çok iyi oynayan PKK ve BDP, 2010’da “demokratik özerklik” kavramını gündeme getirdi. 12 Eylül halkoylamasının yapıldığı akşam Başbakan, “federal meclis, federal konseyden” söz etti. “Federal” ve “eyalet” sözcükleri birbirlerinin çevirisiydi.
2011’e gelindiğinde PKK “özerklik” ilan etti, ardından TC Hükümeti’ne baskı için terörü azdırdı.
Ondan sonra kalıplaşmış şu söylemler Türkiye coğrafyasında yoğunlaştı:
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
“Millet şehitlerine ağlıyor!”
“Şehitler son yolculuklarına törenle uğurlandı!”
***
Son olarak 21 Eylül’de TC Devlet Başkanı, Avusturya’da basına verdiği bir demeçte “Silahlarınızı bırakın, ailelerinizle buluşun!” diye PKK’ye adeta yalvardı.
Sonrasında “Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar!” olmadı mı? Bakalım yeni anayasada kimin anası ağlayacak?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Mahruki yine yandı
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!
- Özel görüşmenin ayrıntılarını açıkladı!