Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sahibinin Sesi...
Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep
Tayip Erdoğan’ın
Vaşington’da ABD Başkanı Donald
Trump
ile görüşmesi,
Cumhuriyet gazetesinde, cumartesi günü “Olayların
Ardındaki Gerçek”
köşesinde,
“İlk
Gözlemler ve Analizler”
başlığı
altında 10 maddede, harika değerlendirildi... Kaçıranlar şu
adresten ulaşabilirler:
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1702406/ilk-gozlemler-ve-analizler.html
Bu köşede, bazı yayın kuruluşlarının bu görüşmeyi nasıl değerlendirdiğine, özetle göz atalım:
Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi; “karşılıklı dostluk mesajlarına rağmen, iki ülke arasındaki sorunlara çözüm bulunamadığına” dikkat çektiği haberinde, “Trump’ın doğru bir biçimde algıladığı gibi, ekonomi Erdoğan’ın zayıf noktası...” diye yazdı...
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi ise ortak basın toplantısında, iç politikada baskılarla karşılan Trump’ın övgülerinden Erdoğan’ın hiç etkilenmeden, tutumunu koruduğu yorumunu yaptığı haberde ise şöyle denildi:
Yabancı basından karikatür...
“Amerikan Başkanı ‘Neredeyse ilk günden beri, uzun zamandır dostuz’ ve ‘Cumhurbaşkanı’nın hayranıyım. Harika bir ilişkimiz var’ dedi. Burada kuyruğunu sallayan bir köpek gibiydi. Türkiye’nin Suriye’nin askeri operasyonu başlamada önce, Trump’ın bölgeden çekilmesinde olduğu gibi. Trump’ın Türk ekonomisini yaptırımlarla yerle bir etme tehdidi ise unutulmuştu…”
Geçmişte uygulanan yaptırımlar neydi?
Trump, geçen yılın 10 Ağustosu’nda, gözdağı olarak “Çelik ve alüminyum için gümrük vergilerini iki katına çıkardığını” duyurdu. Tvitter hesabından, “Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında hızla düştüğünü ifade ederek, Türkiye’den gelen çelik ve alüminyum üzerindeki gümrük vergilerinin ikiye katlanmasına onay verdiğini” duyurdu.
Türkiye, 2018 Ocak-Eylül döneminde ABD’ye 737 milyon dolarlık demir-çelik ürünleri ihraç etmişken, 2019 yılının aynı döneminde 210 milyon dolarlık ihracat rakamında kaldı. ABD’ye demir-çelik ihracatı yüzde 71 gerileme gösterdi. Oysa ABD’ye çelik ihracatı 2017 yılında 1 milyar dolar olmuştu.
Almanya’nın Sesi, Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham, Erdoğan’ın izlettiği videoyla ilgili olarak “PKK’nin Türkiye’de düzenlediği terör eylemlerinin gösterildiği, bu örgütün; hem YPG ile hem de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Kobani ile bağlantısının ortaya koyulmaya çalışıldığı videonun, senatörleri ikna etmediğini” söyledi.
Amerika’nın Sesi radyosu, ev sahibi Trump’ın, Erdoğan’la “ikili görüşmesine”, diplomatik protokol kurallar dışında davet ettiği 5 parlamenter arasında, kendi partisinden senatör Graham bu görüşmeyi, şöyle yansıttı:
“Başkan’ın beş senatörün bir devlet başkanıyla görüşmesine girmesine izin vermesinden çok etkilendim. Başkan Trump, ‘Neler söyleyecekler dinlemenizi istiyorum’ dedi. Bence çok akıllıca bir hareketti. Saygı çerçevesinde bir görüşme oldu...
Türkiye’nin kaygılarını uzun süredir anlayışla karşılıyorum. Ancak çeşitli vesilelerde Türkiye’ye bu sorunun çözümünde doğru yolun Suriye’ye girip harekât düzenlemeden, sınırda askerden arındırılmış bir bölge oluşturmak olduğunu söyledim. Ancak Erdoğan diğer yolu seçti!”
Eskiden gramofon devrinde “His Master’s Voice (Sahibinin Sesi)” adlı bir şirket vardı. Şirket kayboldu, ama bu söz kaldı... Plağın üzerindeki resimde, bir gramofon önünde müzik dinleyen bir köpek görülürdü.
Erdoğan’a “aptal” diyen Trump “iadeli taahhütlü mektubu” alınca, bu kez “Cumhurbaşkanı’nın hayranıyım. Harika bir ilişkimiz var!” dedi. Bir dediği, bir dediğini tutmayan Trump bu kez “tükürdüğünü yaladı...”
Sahibinin sesi senatör...
Ancak
Trump, temel siyasasından
vazgeçmediği için, kendi partisinden Graham’ı diplomatik
gelenekler dışında konuşturdu. Graham, Trump’ın isteyip de
söyleyemediklerini Erdoğan ve heyetine söyledi. O an “sahibinin
sesi”
rolünü
başarıyla oynadı!
Graham, Kongre’deki Türkiye’ye yaptırım tasarısıyla ilgili olarak “Eğer S-400 konusunda çözüm bulamazsak ve hem bölge hem de ABD için daha kabul edilebilir bir güvenli bölge sağlanamazsa, bu durumda Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen yaptırım tasarısını Senato’ya getireceğiz...” dedi ve ekledi:
“Bu tasarı da 95 oyu toplayacak. Türk-Amerikan ilişkilerine bir darbe indirecek. Umarım bu olmaz ama bu da onlara kalmış!”
Graham, Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen, 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak bilinen tasarının Senato’da gündeme gelmesini engellemişti. Graham tasarı hakkında, “Senatörler olarak tarihi yeniden yazmamalıyız. Türkiye ve Ermenistan’ın bir araya gelerek bu soruna çözüm bulmasını umuyorum...” dedi.
Graham, “Bak ben Türkiye’ye bir iyilik yaptım, şimdi sıra sende” der havasındaydı. Ancak Graham, tasarının Senato’da görüşülmesini neden engellemeye karar verdiğine ilişkin soruya karşılık “Temelde tasarının içeriğine karşı olmadığını, sadece zamanlamasını yanlış bulduğunu” söyleyerek açık kapı bıraktı...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!