Özdemir İnce

Yabancı diplomatlar ve belediye başkanları

18 Şubat 2022 Cuma

İngiltere ve ABD’nin Türkiye büyükelçilerinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nu ziyaret etmesi MHP Genel Başkanı devletlu Devlet Bahçeli’yi nedense pek öfkelendirdi, açtı ağzını yumdu gözünü ve bu buluşmalarla ilgili olarak zehir zemberek değerlendirmeler yaptı: 

“Bir büyükelçiyi 16 milyondan daha fazla önemseyen birine bu şehir nasıl emanet edilecektir? Ayrıca bu görüşmeden Dışişleri Bakanlığı bilgilendirildi mi? Balık masasındaki konuşmalar tutanak altına alınmış mıdır? İmamoğlu görevinden affını istemeli, İstanbul’un önünü açmalıdır.”

“ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin, diplomatik nezaket ve teamülleri çiğneyerek soluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde alması bir defa kasti ve programlanmış bir tahriktir. Ankara’da ziyaret edilecek makamlar bitti de geriye kala kala bir tek İstanbul Belediyesi mi kaldı? Bu büyükelçi, Türkiye’nin iç siyasetine müdahil olmaya kalkışmıştır. Bu yanlıştır.”

***

Bu iki konuşma beni 2012 yılına götürdü. 21, 22, 23, 24 ve 25 Mayıs 2012 günlerinde Aydınlık gazetesinde, “Başbakan Erdoğan’ı Kendisiyle Yüzleştirelim mi?” Başlıklı beş yazı yayımlamıştım ve bu yazılar AKP’nin Kısa Tarihi adlı kitabımda (SİA Kitap Yayınları, 2020) yer aldı.

***

Bu yazı dizisinin başında, ABD’li diplomat Morton Abramowitz’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı R.T. Erdoğan’ı ziyaretinden söz ediliyor. (Kaynak: Aydınlık Dergisi, 20.10.1996, Sayı: 487, Sinan Onuş imzalı yazı).

***

“Morton Abramowitz geçen salı günü (ya 8 ya da 15 Ekim. Ö.İ.) Recep Tayyip Erdoğan ile makamında görüştü. Tayyip Erdoğan basına, Abramowitz’in ‘Sıcak ve olumlu bir mesaj’ getirdiğini söyledi.

RTE, mesajın içeriğini elbette söylemiyor ama Aydınlık bir yolunu bulup öğreniyor: Aydınlık’ın RP’ye yakın kaynaklardan öğrendiğine göre, Abramowitz ile Erdoğan arasındaki görüşmenin mesaj içeren bölümü şöyle:

Abramowitz: Siz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bu kadar başarılara imza attınız. Bundan sonra artık kendinizi Türkiye çapında bir insan olarak tanıtma yolları bulmalısınız.

Tayyip Erdoğan: Ben herhangi bir mücadelenin, veliahtlık, başkanlık yarışı içine girmek istemiyorum. Böyle bir gayretim yok.

Abramowitz: Biz niyetiniz olsun diye söylemiyoruz. Bu sizin ülkenizin yararınadır. İstanbul Ortadoğu’nun başkentidir. Siz burayı yönetip yıldızınızı parlattığınıza göre Türkiye için de çok şey yapabilirsiniz. Bunun adını illa liderlik koymayın.”

UYGUN OLTA UYGUN YEM

Recep Tayyip Erdoğan, RP’nin İstanbul Belediye Başkanı. Ancak bundan ibaret değil. Pazar günü yapılan RP Kongresi’nin Divan Başkanlığı koltuğunda oturuyordu. Daha da önemlisi, Kongre’de Erbakan takıyye konuşması yaparken, RP adına, RP’nin gerçek niyetlerini ortaya koyan konuşmayı Erdoğan yaptı. Erbakan tecridi kırmak için topluma seslenmek rolünü üstüne almıştı. Şeriat’ın savaş bildirgesi ise Erdoğan’ın ağzından okundu. Erdoğan için ‘Erbakan’ın veliahtı’ değerlendirmesi öteden beri yapılır. Nitekim Kongre’deki rolü ve tutumu, söz konusu değerlendirmeleri fazlasıyla doğruladı.

Basın önündeki yalanlamalara rağmen Tayyip Erdoğan, Erbakan sonrasının liderliğine hazırlandığını bütün davranışlarıyla ortaya koyuyor.

ALTI YIL ÖNCEYE DAYANAN İLİŞKİ

Amerika, oltayı atacağı adamı ve oltaya takacağı yemi özenle seçiyor. Bu olta yeni atılmış da değil. Abramowitz daha Ankara’da ABD Büyükelçisi iken, Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkiye geçti. Erdoğan o zaman, RP Beyoğlu İlçe Başkanı idi. Kasımpaşa’da bir vakıftaki tanışma toplantısında, dönemin RP İstanbul il yönetiminden bir yetkili de vardı. Buluşmayı ayarlayan, RP’nin dışa açılma kapısı işlevi gören ‘solcu’ bir gazeteciydi. Şimdi İkinci Cumhuriyetçilerin Şeriatçı kanadının önde gelenlerinden Mehmet Metiner(*) de bu ilişkinin kurulmasında rol aldı. RP ile arası açık olan Metiner, bu görüşmenin ardından Tayyip Erdoğan’la birlikte toplantılara katılmaya başladı.

Abramowitz ile Erdoğan, bu tanışmadan sonra birçok kez, kamuoyundan gizli olarak bir araya geldiler. Erdoğan Belediye başkanı seçildikten sonra, Büyükşehir Belediyesi’nin Florya’daki lokalindeki buluşmalarının tanıkları var.”

***

Sinan Onuş’un yazısı Aydınlık dergisinde (20.10.1996, Sayı: 487) yayımlandığında İBB Başkanı olan Erdoğan’dan herhangi bir yalanlama (tekzip) yapılmamış; benim yazılar Mayıs 2012’da yayımlandığı sırada da bir tepki olmadı. Devletlu Bahçeli’ye “Neden acaba” diye sormamız gerekmez mi? İkinci soru: Erdoğan’ın özel çevirmeniyle katıldığı yüksek toplantıların tutanağı var mı ki Balık Masası’ndaki konuşmanın tutanağını soruyorsunuz?

* Eski AKP milletvekili 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Vehbi’nin kerrakesi 17 Mayıs 2024
Anayasadan önce 12 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları