Özdemir İnce

Terör ve terörist

30 Ocak 2024 Salı

Önce “terör” sözcüğününkavramının ortaya çıktığı tarihsel dönemle tanışalım: “Terör Dönemi ya da Terör Saltanatı (5 Eylül 1793-28 Temmuz 1794), Birinci Fransız Cumhuriyeti’nde, Fransız Devrimi’nin ardından 10 ay süreyle iktidarı ele geçiren Jakobenlerin yürüttüğü, devrim karşıtlarının yargılandığı ve Paris’te bir idam dalgasının yaşandığı kanlı dönemdir. Önde gelen Jakobenler, Robespierre, Mirabeau, Marat, Saint-Just ve Danton’dur. Cumhuriyet ilan edildikten sonra, geri dönülmesini kesinlikle önlemek için önde gelen bu Jakobenler 21 Ocak 1793’te kralın (XVI. Louis) ‘vatana ihanet suçlaması’ ile giyotinle idam edilmesini sağladı. Ayrıca devrim mahkemelerinde karşıdevrimci olarak görülen ve iç düşman sayılan halk yığınları giyotine yollanmış ve daha sonra da bu durumu yaratanlar kendi başlarını giyotine vermiş, bu dönem boyunca ülkeye paranoya hâkim olmuştur.” (Vikipedi) 

R.T. Erdoğan’ın siyasete girdiğinden, özellikle de iktidara geldiğinden bu yana en çok kullandığı sözcük büyük bir olasılıkla “terörist” sözcüğüdür. Bu sözcük R.T. Erdoğan için “her derde deva ebegümeci” gibidir. Erdoğan’dan önce hiçbir başbakan ve cumhurbaşkanı “terör” ve “terörist” sözcüklerini nedensiz olarak israf etmemiştir. 

R.T. Erdoğan bu iki sözcüğü neredeyse canı sıkıldıkça kullanır. Bu bağlamda belki de tek doğru saptaması PKK’nin bir terör örgütü olduğudur. Çünkü PKK’nin kuruluşundan bu yana yapıp ettikleri terör ve terörist sözcüklerinin sözlük tanımına uymaktadır: 

“Terörizm, bireyler veya ulusaltı gruplar tarafından, siyasi ve sosyal amaçlar elde etme gayesi ile geniş kitleleri etkilemek ve sindirmek için önceden tasarlanmış şiddet ve tehdit eylemleridir.” Ya da: “Terörizm ve terör ya da yıldırıcılık, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere, belirlenen hedef gruplara veya resmi, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımını ifade eden terim.” 

Şu anda bu tanıma uygun PKK’den başka bir örgüt yok Türkiye’de. Ancak R.T. Erdoğan’a, İYİ Parti, MHP ve AKP’ye göre ülkede mebzul miktarda terörist vardır ve bu melunlar DEM Parti ve kapatılan önceki partilerle rüyalarında ilişki kurarak terörist olmaktadır. 

Örneğin cumhurbaşkanı sıfatıyla 14 Temmuz 2017’de İstanbul’da BBC’nin HARDtalk programında Zeinab Badawi’ye özel bir mülakat veren Erdoğan, ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin terör örgütüyle birlikte hareket ettiğini söylemiş. Ancak Yargıtay Başsavcılığı ve cumhuriyet savcıları, cumhurbaşkanı unvanlı kişinin bu türden iddialarını ciddiye almıyor olmalılar ki CHP hakkında herhangi bir yasal girişimde bulunmamaktadır. Ama bu makamların görevlerini yapmamaları R.T. Erdoğan’ın işine yaramakta ve gerçekdışı iddialarla CHP’yi karalamaya devam etmektedir. Oysa Yargıtay başsavcısı ile öteki savcılar, hakkında dava açsalar CHP mutlaka aklanacak ve böylece R.T. Erdoğan’ın iddiaları iftira durumuna düşerek kendisi suçlanacaktır. 

Mademki “teşrih masası”na yatırdık devlet ve iktidar terörlerinden söz etmemek olmaz: Bürokratik baskı yönetimi bu tür terörün en hasıdır. Her türlü çelişkili mantığı, her türlü muhalefet ifadesini ve her türlü müzakereyi yok sayarak siyasetini zorbaca yürütmek bu tür terörizmin en âlâsıdır. 

Devlet terörü, eylemini anarşi aşısı olarak gören örgütsel terörizmin aksine, düzenin hizmetinde bir korku mantığı geliştirir ve mutlak düzeni sağlamak için zorunlu olarak zorbalaşır. Giderek daha akıldışı araçlar kullanır. Onu totalitarizm yapan da budur. 

Bu yazdıklarımız, iktidarın uygulamalarının anayasaya aykırı olduğunu da kanıtlamaktadır. Örneğin TBMM’nin (yasama) ve yargının işlevsizleşerek yürütmenin yani Cumhurbaşkanlığı makamının yani R.T. Erdoğan’ın buyruğuna girmesi, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve Sayıştay’ın etkisizleştirilmesi evrensel temel hukuk kurallarına aykırıdır. Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasına göre Osman Kavala ile TİP milletvekili Can Atalay’ın hapiste tutulması da anayasaya aykırıdır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları