Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Karizmatik, kerizmatik
Bugün, doyamadan postalandığım öğretmenliğim tuttu, sözcükler ve anlamları konusunu işleyeceğiz. Hemen başlayalım:
***
KARİZMA: “Tanrı’nın lütfu” anlamına gelen “Harisma” (Yunanca) sözcüğünden gelir.
1. Kilisenin iyiliği için Ruhulkudüs tarafından gruplara veya bireylere geçici olarak bağışlanan olağanüstü yetenekler (konuşma becerisi, kehanet, mucizeler, vb.).
2. Olağanüstü çekiciliği olan liderlerin kendisine ve kişiliğine yandaşlarınca yakıştırılan büyüleyici güç ve yetenek.
Karizma, bir kişi veya topluluğun, konuşma, tutum, mizaç ve eylemleri yoluyla başkalarını etkileyen, hatta büyüleyen niteliğidir. Güçlü bir karizma, başkalarının yargılarını bozar ve etkisiz hale getirir; karizma, başkalarını yönetmeye, hatta ikna etmeye yardımcı olur. (Alıntıdır.)
***
KARİZMATİK: Harismatikos (Yunanca):
1. Karizma ile ilgili olan.
2. Kitleleri olağanüstü bir biçimde etkileyen, geniş kitlelerin saygısını kazanan; etkileyici, büyüleyici.
3. Karizmatik güç: Max Weber’e göre bir birey olarak kendisini aşan, ama kendinde bulunan bir kutsallığı(?) temsil eden bir kimsenin gücüdür. Bu kişinin insanlar üzerinde güç kullanması bu aşkınlıktan kaynaklanır.
Musa, İsa ve Muhammed gibi peygamberlerin karizmatik oldukları kesin. Öyle olmasaydı milyarlarca insanı etkileyebilirler miydi? İşe peygamberlerden başlayınca, bu baş döndürücü sıfata layık birini bulmak olanaksız gibi. Bununla birlikte, tarihte, çok ender de olsa türlü nedenlerle bu sıfat bazı insanlara yakıştırıldı.
Bir devlet “kurucu”, bir “kurtarıcı” lider için de kullanılabilir bu sıfat. Bu bağlamda, dünyaya yüzyıllarda bir karizmatik lider gelir. O da ulusların şansı varsa. Biz o şanslı uluslardan biriyiz. Yirminci yüzyılda Atatürk’ten başka karizmatik insan ve lider yok. Daha önceki yüzyıllarda var mı?
1916-1922 yılları arasında İngiliz hükümetinde başbakanlık yapan Lloyd George’un (1863-1945), M.K. Atatürk hakkında “İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dâhi yetiştirebiliyor. Şu talihsizliğimize bakınız ki Küçük Asya’da çıktı. Hem de bize karşı.. Elden ne gelebilirdi?” dediği söylenir.
Bir diktatör, elverişli bir zaman ve mekânda “kerizmatik” insanları etkileyerek onları yönlendirebilir. Din, ırk, ideoloji gibi duygusal ve inançsal öğeler kullanarak kitleleri baştan çıkarabilir. Hitler gibi. Ama bu türden liderlerin ve halkların sonu hüsran olur. Bu türden “sözde” karizmalar savaşlarda bozguna uğrar, başka zamanlarda ise çöküşlere, yıkımlara yol açar.
***
KERİZMATİK, HOMO-KERİZMATİKUS: (Türk şair ve yazar Özdemir İnce tarafından önerilen iki yeni sözcük (néologisme):
Şeytan dürttü Fransızca sözlüklerde karizma ve karizmatik’in ters anlamlısı (antinom) sözcüğü aradım. İnanmayacaksınız ama yok, ama Türk dilimizde artık var, türevleriyle birlikte: Kerizma, Kerizmatik, Homo-Kerizmatikus. Yakında, (ayıptır söylemesi) bir kitabım yayımlanacağı için Paris’e gideceğim. O zaman Akademi’ye önermeyi düşünüyorum.
Olur mu, neden olmasın? Hep biz Fransızlardan alacak değiliz ya (televizyoncu milleti “detay” deyip duruyor “ayrıntı” yerine), bir kez de onlar bizden alsın sözcüğü. Dilimizde mümtaz bir yer tutan KERİZ sözcüğünden türettim melez “kerizmatik” sözcüğünü. Geçen ay, açık gözler doları ucuza alıp pahalıya satarken, 13 Türk Lirası’na düşecek olan doları 18 TL’den satın alan vatandaşlarımıza layık görülen sıfat: “Kolayca kandırılabilen kimse, aptal, saf oğlan, koyun gibi…” Başka anlamları var ama bu anlamlar bizi ilgilendirmez. İnsan doğuştan da “keriz” olabilir, daha sonra zaman ve ortamın etkisiyle kerizleşmiş olabilir. Sülün Osman’ın Galata Köprüsü’nü sattığı adamdır; Başyüce’nin Ay’a otoyol yapabileceğine, batırdığı ekonomiyi düzelteceğine inanan insandır. Aynı fabrikanın dördüncü açılışında mutlu olup alkış tutan hemşeridir. Gaddar popülizmin yarattığı “şükür toplumu”nda bulduğuna şükreden bir “homo-şüküratus”tur. Kişiliği zayıf, sorgulama yeteneğinden yoksun bilinçsiz, otoriteye meftun, gelenek bataklığına batmış ve de öteki dünyayı garantiye almış, hele erkekse cennet hurileriyle çiftleşmek için sabırsızlanan... Kısaca ve uzunca: Homo-Kerizmatikus.
***
Kerizmatik kişi kerizmasıyla olmadık insanlarda karizma vehmeder; onu karizmatik yapar ve ona tapar. Oysa deha olmadan karizma olmaz. Bir ülkede karizmatiklerin sayısı ile kerizmatiklerin sayısı doğru orantılıdır: Ne kadar karizmatik o kadar kerizmatik! Ya da tersi!..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!