Özdemir İnce

‘İnançlara saygılı laiklik!’

19 Kasım 2023 Pazar

1970’lerden itibaren laiklik üzerine yazdığım yazılar uç uca eklense (abartı bu ya) Bağdat’a ulaşır. Ömrüm İslamcı yazıcılarla cenk etmekle geçti. 2000 yılı kayıtları olmadığı için 2001 yılına baktım: 2 Eylül 2001 günü “Demek laiklik elden gidecek?” başlıklı bir yazı yayımlamışım.

9 Eylül 2003 günü “Laikçi Recep Tayyip Erdoğan” başlıklı bir yazı daha yayımlamışım Hürriyet’te. Okuyunca şaşıracaksınız:

[Olay 4 Eylül tarihli Hürriyet gazetesi ile başladı: “Laik Avrupa’ya girmek isteriz!” Dinin Avrupa Anayasası’na girmemesi gerektiğini savunan R.T. Erdoğan tam bir Türkiye Cumhuriyeti başbakanı gibi konuşuyor: “Laiklik, Avrupa’nın kalkınmasında büyük rol oynamıştır” değerlendirmesinde bulunuyor.

Bir gün sonraki Radikal, R.T. Erdoğan’ın İtalya’ya gitmeden La Republica gazetesine verdiği demeçten alıntı yapıyor: “AB anayasasına din girmemeli. Türkiye laik bir AB’ye üye olmak istiyor. Çünkü laiklik, yaşlı kıtanın gelişmesinde daima rol oynayan temel haklardan biri olmuştur ve modern toplum laik ilkelere dayanmalıdır.”

“Hıristiyan anayasa AB’yi tarihe gömer.” Başbakan Erdoğan, AB Anayasası’nda Hıristiyan değerlere atıfta bulunulmasının diğer kültürlerle iletişimi sınırlayacağını belirterek “Tarihte dogmatik düşünceye hapsolmuş medeniyetler yok olmuşlardır” dedi. (Yeni Şafak, 07.09.03)]

R.T. Erdoğan bu, işine geldiği zaman benden daha radikal “laik” olabilir ama bunun dışında laikliğin baş düşmanıdır. Benim laiklik konusunda R.T.E. ile bir işim olamaz. Çünkü İslam söz konusu olduğu zaman, onun için laikliğin hayatta küncü (susam) kadar yeri yoktur.

***

“İnançlara saygılı laiklik” AKP’nin uyguladığı “İslamcı laiklik”tir. Şimdi bana “İslamcı laiklik mi olur?” diye soracaksınız. İslamcı laiklik olmadığı gibi “inançlara saygılı laiklik”, ılımlı, ılımsız, orta şekerli, az şekerli, şekerli laiklik de olmaz. Bülent Ecevit’in ağzından çıksa da son olarak CHP’nin yeni genel başkanının ağzından çıksa da yanlıştır.

Fransızlar kendi laiklik anlayışlarını söyle özetliyorlar: “Laiklik üç ilkeye dayanır: Vicdan hürriyeti, kamu düzenine saygı sınırları içinde kanaatlerini açıklama hürriyeti, kamu kurumları ile dini kuruluşların birbirinden ayrılması ve inanç ve kanaatleri ne olursa olsun herkesin kanun önünde eşitliği.”

Devleti kiliselerin potansiyel olarak zararlı etkisinden korumak zorunda olan Fransız laikliğinin aksine, Amerikan sekülarizmi bu nedenle her şeyden önce kiliseleri devletin otoriter pençesine karşı korumayı amaçlayacaktır.

Özdemir İnce’nin tanımı: “Laiklik, din ile devlet işlerinin ayrışmasından başka birey ve toplumu din ve din adamlarının baskı ve şerrinden korur. Bu tanım Fransız tanımına yakındır.”

Laiklik demokrasi demektir, birbirinden ayrılmaz: Demokrasinin bulunmadığı yerde laiklik yoktur; laikliğin olmadığı ülkede, topraklarda demokrasi de olmaz. Bu nedenle “inançlara saygılı laiklik” dersek “inançlara saygılı demokrasi” demek zorundayız. Bre Allah’tan korkmaz kuldan utanmazlar “inançlara saygısız demokrasi”, “inançlara saygısız laiklik” nasıl olmakta?

Laiklik bir özgürlük ilkesidir, inanma ya da inanmama özgürlüğüdür. Öğrencileri ideolojik, ekonomik ve dini propagandadan koruması gereken toplumumuzun ve okulumuzun temelidir. Laik bir ülkede yasaların kaynağında dinsel dogmalar bulunmaz, yasalar toplumun özelliklerine dikkat eden akıl tarafından yapılır. Laik bir ülke okullarında öğretim dinin dogmalarından değil deney, bilim ve aklın ilkelerinden yararlanır. Laik okulda dinin yeri yoktur.

AKP, laik anayasayı, laik yasaları ayaklarının altına alıp laik okulları mahalle mektebine, medreseye dönüştürürken ve bilinçli bir “inançlara saygılı laiklik” saçmalığından yararlanmaktadır. Laiklik hiçbir din ve inanca saygı ve sevgi duymaz, hepsine karşı bir granit kaya gibi duyarsız ve duygusuzdur. İşte bu nedenle adil ve hakemdir.

Gerçek laikliği gerçekten öğrenmek isteyen Türklere, bir yazar ve kitap adı vereceğim: Henri Pena-Ruiz, Laiklik Nedir? (çev. Ümran Derkunt, Gendaş Yayınevi, 2007) Fransızca bilenler de Wikipedia’ya baksın.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kürt sorunu muamması 15 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları