Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Haydi işiniz iş
R.T. Erdoğan bir kez daha seçim kazandı ama içi rahat mı? Hiç de rahat olmaması gerek. Geçmişte olanları bir yana bırakıp sadece bu seçime odaklanalım: Üçüncü kez aday olmasınının meşru olmadığını bilmiyor mu? Elbette biliyor! Başta TRT ve YSK (Yüksek Seçim Kurulu) olmak üzere devlet olanaklarını yasaları çiğneyerek kullandığını bilmiyor mu? Elbette biliyor! Tarafsız, adil ve ahlak sahibi insanların “yalan ve iftira” olarak tanımladığı iddialarının gerçekdışı olduğunu, düzmece olduğunu, bilmiyor mu? Kuşkusuz biliyor. Nüfus artışından fazla artmış seçmen sayısının İçişleri Bakanlığı’nın marifeti olduğunu elbette çok iyi biliyor. Akçeli yolsuzlukları, beşli çeteyi, falanı filanı, şunu ve bunu çok iyi biliyor. Bu seçimi gerçekte kazanmadığını, gerçekte 2002’de yapılan dışında kalan bütün seçimlerde Üsküdar’ı geçmek için her çareye başvurduğunu ben bile biliyorum. Üstelik Allah, peygamber, din ve cami hepsinin tapusuna sahip... Amma Tanrı, her Golyat’ı yenecek bir Davut da yaratmıştır. Reis hazretleri, Bakara Suresi’nin 251. ayetinden Dâvûd ve Câllûd (Golyat) düellosunu anımsamaz mı? Elbette anımsar. Bir de olmaz olası Merkez Bankası var, dolar var, kediye yüklenmiş sermaye var... Bahçeli Devlet beyin söyleyişiyle “Ökönömi” de sizlere ömür... Düşman başına bir durum. Uyumak mümkün değil. Allah’ın, Putin’in, Osmanlı’nın kulu Arapların açtığı krediye gelince... Gelmeyelim, gelmeyelim...
Bir yazımda R.T. Erdoğan’ın şaibeli seçim kazanmasının etkin nedeni olarak niteliksiz ithal seçmeni ve yurtdışında yaşayan ülke gerçeklerine yabancılaşmış, keyfi yerinde, işleri gıcır seçmeni gösterdim ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun şerefli yenilgisinde asıl sorumluları unutmadım. Onlarla da hesaplaşmamız ve ayıplarını yüzlerine vurmamız gereken bir yığışım da var. Kendi gerçeklerinin bilincinde olmayan insan topluluğuna yığışım denir. Yığışım bir kitlenin gelişigüzel kümelenmesi demektir. İnsan yığışımı kendi varlığının bilincine varamamış, kendini tanımlayamamış anlamına gelir.
Emekliler: Ülkemizin emeklileri tipik bir yığışım özelliği göstermektedir. Türkiye’de 2022 sonu itibarıyla 13 milyon 933 bin 20 emekli var. 14 milyon emekli yani. Emekli sayısını ikiyle çarpacak olursak 28 milyon eder. Bu 28 milyonun tamamı yıllardır yoksullaştığını ve açlığa mahkûm edildiğini söylüyordu ayrıca R.T. Erdoğan’ı ağlayarak suçluyordu.
Çiftçilikle geçinenler: 2008 yılında 1 milyon 127 bin 744 olan çiftçi sayısı 2021’de 511 bin 923’e düşmüş. Bu düşüş sanayileşme dolayısıyla değil, tarım yapmanın olanaksızlaşması... Siz gene de çiftçi sayısını üçle çarpın! Ama en azından beş yıldır hüngür hüngür ağlayan, “elim kırılsaydı” diye yakınan Orta Anadolu çiftçisi, Karadeniz’in çaycısı ve fındıkçısı, büyülenmiş, afyon yutmuş gibi gidip gene Reis’e oy verdi.
İşçiler: 2 milyon 330 bin 98’i sendikalı olmak üzere 16 milyon... Bunun anlamı şu: İşçiler işçi sınıfı bilincinden yoksun. Sınıf bilincinden yoksun işçinin siyasal bilinci olmaz. İşçinin tek kutsalı vardır: Emek ve alın teri. İşçinin tarikatı, marikatı olmaz. Başta maden kuyuları olmak üzere işyerlerinde ölenlerin aileleri ve hayatta kalan yoldaşları hangi akılla İslamcı bir partiye oy verir? İşçi sınıfının sendikası DİSK ve siyasal partisi TİP olur.
İşsizler: Geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 308 bin! Sanayileşmeyi ve tarımı defterinden silmiş, zengin ve müteahhit milletiyle ortaklıklar kuran iktidar bu gidişle 308 işçi için bile yeni iş olanağı bulamaz. İşsizlerin ölümden başka yardımcısı yoktur.
Memurlar: Kamuda, memur, sözleşmeli personel ve işçi statülerinden olmak üzere toplam 4 milyon 834 bin 208 personel istihdam ediliyor. (2021) 1982’de TRT’den emekli edildiğimde elime geçen 1 milyon TL ikramiye ile Ankara’da 3+1 daire alabilirdim. Ya siz?
Kadın: 2022 yılında, kadın nüfus 42 milyon 575 bin 441 kişi, erkek nüfus 42 milyon 704 bin 112 kişi. Ey çocuklarını aç karınla okula gönderen, azık çantasına taş koyan kadınlar!...
Üniversite öğrencisi: 2022-2023 öğretim yılında 208 yükseköğretim kurumunda 6 milyon 950 bin 142 öğrenci. Üstelik Kemal Kılıçdaroğlu’nun gözdesi gençler. Üniversiteler açılınca gene park sıralarında uyuyacaklar, aç kalacaklar.
***
Seçmen milletinin kusur ve suçlarını yazmaya kalksam kâğıt yetmez. Bu nedenle ameliyatı burada bırakıyorum...
Ey hükümet ! Haydi şu melun teröristlerin işini bitir de ağız tadıyla bir seçim yapalım!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!