Hamas lideri İsmail Haniye’nin Türkiye’ye gelmesi dolayısıyla AKP’nin Filistin davasındaki duruşunu hatırlatan Erdoğan, “Hiç kimse ne şahsımın ne bu kadronun Filistin hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir. Kuvayı Milliye neyse Hamas odur” diyerek Hamas’ı yüceltip kayırmayı gerekli gördü.

Hamas lideri İsmail Haniye de AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın verdiği pası değerlendirerek teşekkür etti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duruşu bizi çok mutlu etti, onurlandırdı. TBMM’de Hamas’ın Kuvayı Milliye olduğunu söylemesi bizim için büyük bir onur, Filistin halkı bunu mutlulukla karşıladı. Doğru söylüyor, biz kutsallarımızı korumaya çalışan bir halkız. Türkiye’de Gazze’nin çok önemli bir yeri var bunu çok iyi biliyor ve hissediyoruz.”

Ülkelerin, halkların, eylemlerin birbirine benzetilmesinden hoşlanmam, yanlıştır: Kuvayı Milliye, 1789 Fransız Halk Devrimi değildir, Hamas da Kuvayı Milliye değildir. En basitinden, günümüzde Hamas’ın yerleşik olduğu topraklar Eski Ahit (Tevrat) zamanında Filistinlilerin de yaşadığı Yahuda devletinin topraklarıydı. Yeni Ahit (İncil) zamanında ise Yahudiye idi. Ama ben işin içine tarih marih karıştırmak istemiyorum, ki bir yengeç sepetidir içinden çıkılmaz.

“Hiç kimse ne şahsımın ne bu kadronun Filistin hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir. Kuvayı Milliye neyse Hamas odur!”

Amenna ve saddakna! Evet, AKP genel başkanının sözlerini doğruluğuna iman edip tasdik etmedik, inanmadık! AKP genel başkanında ve avenesinde kalibre de kapasite de eksik. En azından, Netanyahu’ya bir selam gönderip “Höst” diyemez mi? Varsayalım ki dedi ve Netanyahu, bana mısın demedi... Bunlar iki taraf için de hamamda türkü çığırmak!

Bir kimse ki “Kuvayı Milliye neyse Hamas odur!” der, diyor; Hamas neyse de Kuvayı Milliye’yi anlamamış, bilmiyor demektir. Kuvayı Milliye, antiemperyalist, antikapitalist, halkçı, yurtsever ve eşitlikçi bir başkaldırıdır. Dinsel isyan, dinsel dürtü hemen hemen yoktur. Çünkü işgalcinin amacı dinsel değildir, dünyevidir. Uzun lafın kısası Kuvayı Milliye çağının çağdaşı, demokratik ve en önemlisi laik bir Cumhuriyet kurdu. Hamas’ın Kuvayı Milliye olabilmesi için, onun hedef ve amaçlarını benimsemiş olması gerekir ki böyle bir durum söz konusu değil! Tam tersine, siyasal İslamcı, Selefi bir ideoloji var ki ulusalcı ve laik Kuvayı Milliye’nin başdüşmanı bir Arap Milliyetçisi ümmetçilik!

Hamas Arapçada “şevk, gayret” anlamına geliyor; Hareket-ül Mukavemet-ül İslamiyye’nin (İslami Direniş Hareketi) kısmi kısaltması; siyasi bir kanat ve silahlı bir kanat olan İzzeddin el-Kassam Tugaylarından oluşan Filistinli İslamcı ve milliyetçi bir harekettir. Hamas, Haziran 2007’den bu yana, 2006 parlamento seçimlerindeki zaferinden, kısa bir iç savaşın ardından Filistin Yönetimi’nin devrilmesinden ve seçimlerin yokluğundan bu yana tek başına yönettiği Gazze Şeridi’nde esas olarak aktif. Hamas, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avrupa Birliği (Fransa dahil), Birleşik Krallık, Avustralya ve Japonya olmak üzere neredeyse tamamen Batılı yaklaşık 30 ülke tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor. BM üye devletlerinin çoğu, Çin ve Rusya gibi Hamas’ı terör örgütü saymamakta. Ve en önemli özelliği de laik bir kuruluş olan Filistin Kurtuluş Örgütü’nün düşmanı oluşu.

İran, Hamas’ın maddi ve manevi baş destekçisi... Tahran, İslam Devrim Muhafızları Birliği aracılığıyla önemli lojistik, askeri ve mali destek sağlıyor. Katar ayrıca fon sağlıyor ve 2012’den beri hareketin siyasi ofisinin başkanı İsmail Haniye’nin yanı sıra hareketin eski lideri Halit Meşal’i topraklarında ağırlıyor.

Hamas, 2023 yılında İsrail’e neden saldırdı bilen var mı? Saldırının ardından İsrail’e karşı açık bir savaşa giriyor ve bu da İsrail’in Gazze Şeridi’ne karşı yaptığı kara saldırısına tuhaf bir meşruiyet kazandırmakta.

Hamas’ın akılsızca başlattığı savaşta AKP genel başkanı tarafından desteklenmesinin hiçbir haklı nedeni yok ama bizce hiç de şaşırtıcı değil.

Ancak mürteci ve terörist Hamas’ı Kutsal Kuvayı Milliye’ye benzetmeye Cumhuriyet izin vermez! Zurnanın zırt dediği yerde Hamas lideri İsmail Haniye ile kucaklaşanı, Başkan Joe Biden elbette ABD’ye davet etmez. İlgiliyi bilmem ama Türkiye’nin onuru kırılmakta.