Özdemir İnce

Gerçek devrim*

03 Ekim 2023 Salı

2022’nin kasım ayı sonu ile aralık ayı başında Atatürk’ün “İzmit Basın Toplantısının Önemi” adlı bir dizi yazı yayımlamıştım. O zaman eksik kalan altıncı yazının devamını şimdi ilginize sunuyorum.

***

Gazi (Mustafa Kemal) Paşa: Evet, biz bu Meclis’te görüş açısından sayısız fedakârlıklar yaptık ve belki de yapmak gerekliydi. Bundan dolayı Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun maddelerine hiç de gerekli olmayan anlayışlar girdi. Belki de bundan dolayıdır ki adli kapitülasyonları ortadan kaldırmak konusunda zorluk çekiyoruz. Herifler diyorlar ki sizin yapacağınız yasalar, fıkıh kitabı vb.dir.

Bugün Lozan Konferansı’nda ve dünyada yeni Türkiye’nin bir kredisi varsa o da eski biçimi kaldırmaktan, yok etmekten ileri gelmektedir. Bizim devrimimiz, Meşrutiyet devrimi ve ondan önce yapılan devrimler gibi olsaydı kimse önem vermezdi.

Efendiler! Biz gerçek bir devrim yaptık ve devrimimizde devam ediyoruz. Biliyorsunuz ki yurdun birçok yerleri bilerek veya bilmeyerek ayaklandı. Asileri bastırmak zorunda kaldık. Şimdiye kadar yaptıklarımız ancak ondan sonra gerçekleşebilmiştir ve biliyorsunuz ki Büyük Fransız Devrimi hemen yüz yıl sürmüştür. Üç yılda esaslı bir devrimin son bulacağını kabul etmek hata olur. Belki zaman zaman, şöyle ya da böyle bir şeyler olacaktır! Kanılarımızı değiştirmeden, başarı ümidini egemen kılma sayesinde zafer bizimdir. Fakat hocaları memnun edeyim, İslam âlemini memnun edeyim, hepsini memnun edeyim dersek mümkündür; hepsi memnun olur ama biz amacımızdan uzak kalmış oluruz. İdare-i maslahatçılar (iş geçiştirmeciler) köklü devrim yapamaz. Bugünkü sefalet ve rezalet içinde esasen kimseyi memnun etmenin olanağı yoktur. Memleket bayındır, millet varsıl olduğu zaman herkes memnun ve sevinçli olur efendim.

Falih Rıfkı Bey: Herhalde Paşa Hazretleri, şimdiye kadar olan açıklamalarınızda bizde sınıf yoktu. Yalnız, iki düşünce akımı birbirine karşıdır. Yani gericilik ve yenilik. Yani en belirgin olan mutlaka bunlara karşı radikal bir biçimde, gayet açık bir biçimde hareket etmek gerek.

Ahmet Emin Bey: Programın geniş olmasını şey etmiyorum. Parti adı verileceği yerde program ismi verilir. Yalnız parti adını verirsek mademki bir sınıf ifade etmiyor ve parti isminin de...

Gazi (Mustafa Kemal) Paşa: Efendim, Halk Partisi dediğimiz zaman bunun bir anlamı olması gerekir. Yoksa dünyada gerçek anlamı olmayan bir şey yaptığımız zaman hiçbir şey yapmıyoruz demektir. Bu yurdu şu yöne yöneltirken bir şey yaptığımızı ifade etmeliyiz! Bir de sürekli geçerli ve söz konusu olan çoğunluktur. Bu ulusun çoğunluğu bizimle birlikse parti deyiniz, ne derseniz deyiniz, yürümek mümkündür. Çoğunluk birlik değilse grup deyiniz, heyet deyiniz, buna dayanarak devrimde başarı olanaklı olamaz.

Suphi Nuri Bey: O zaman ne yapmak gerek?

Gazi (Mustafa Kemal) Paşa: O zaman devrimin sağlanması için tarihin gösterdiği araca başvuracağız!

Suphi Nuri Bey: Yasada bir açıklık yok.

Gazi (Mustafa Kemal) Paşa: Devrimin yasası var olan yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe ve bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça başladığımız yenilikçi devrim bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de hep böyle olacaktır!

Bir Gazeteci: Yeni seçimlere kadar hazırlanabilir mi?

Gazi (Mustafa Kemal) Paşa: Halk örgütü mü? Siz çalışmadığınıza göre hazırlanamayacaktır. Siz yalnız eleştiriyorsunuz. Ancak yapılacak program hakkında bir şey söylemiyorsunuz.

Müştak Bey: Bugün ilk ilişki kuruldu. İlk geniş açıklamayı bugün alıyoruz. Bundan başka diğer gazetelerden aktarma biçimiyle almıştım. Telgraf haberiyle. İlişkimiz bu durumdaydı.

Falih Rıfkı Bey: Aydınlanmak için arkadaşlar bazı sorular soruyorlar: İstanbul’da anket yaparak birçok uzmanlardan yararlanmak olası değildir.

Gazi (Mustafa Kemal) Paşa: Efendim ben istiyorum ki program, milletin gereksinimlerine karşılık olsun bu programla; bu yurtla ve bu milletle ilgili olan tüm aydınların, uzmanların ilgisi olsun. O zaman bu, benim programım değil, tüm milletin programıdır, hepinizin programıdır. Bütün millet o programın çerçevesinde kendi duygusunu, kendi düşüncesini görecektir. Kuşkusuz, öyle bir programı ortaklaşa izlemek için bir istek ve çaba oluşacaktır ve zaten gerçek bir program da bence başka türlü olamaz. Yalnız bir adamın uzmanlığı, çok şey bilmeye yeterli değildir. Geri kalmış milleti canlandırmak, izlenecek görüşleri yoğunlaşmış bir biçimde ifade etmek de o kadar kolay değildir. Yalnız bu memlekete ilişkin bilgiyle de yetinilemez. Çeşitli ve uygar milletlerin yaşam aşamasını bilmek gerekir.

Atatürk’ün İzmit Basın Toplantısı 100. Yıl, Cumhuriyet Kitapları, s. 82.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları