Özdemir İnce

Elemtere fiş

19 Kasım 2021 Cuma

Dilbilimci Julia Kristeva’nın edebiyat ve şiir konularında ödünç aldığım bir cümlesi vardır: “Her sözcük, her cümle anlamının tersini de içerir” der. Hemen ardından dilin ve sözcüklerin çok tehlikeli olduğunu yazarım ve “Biri bana kanatsız uçacağını söylerse (safyürek biri olduğum için) hemen inanırım ama uçması gerektiğinde uçamazsa yakasına yapışırım” diye eklerim.

Sözcükler ve cümleler gerçeklerin mihenk taşında denenir. Konuşmalarımız, yazılarımız akıl ve bilginin denetim ve sınavına girerler ama silinip gitmezler, unutulmazlar çünkü teknoloji onları kayıt altına alır ve o kayıt tek değildir, çoğalır. Ancak virüs gibi mutasyona uğramazlar.

***

Örneğin AKP Genel Başkanı Erdoğan, Batman’da gençlerle yaptığı buluşmada pek beğendiği “yap-işlet-devret” yöntemini överken sözü şehir hastanelerine getirip “Bizim cebimizden tek kuruş çıkmaz” diyerek gerçekten ekonomist muhalefeti küçümsüyor.

Bu bir iddia! İnanmak zorunda değiliz. O zaman iddiayı gerçeklerin mihenk taşına vururuz.

9 Kasım 2021 tarihli Sözcü gazetesinin birinci sayfasında Erdoğan Süzer imzalı bir haber var. Dört sütunluk haberin manşeti şöyle: “Devlet dört yılda hastane müteahhitlerine 54.5 milyar dolar ödedi. / 13 şehir hastanesine ödenen parayla 57 hastane yapılırdı!  Müteahhitlerin 13 ilde işletmeye açtığı hastaneler için 2019-2020-2021’de kira ve hizmet bedeli olarak 33 milyar lira ödeme yapıldı. Hepsi bu değil...”

Şimdi, R.T. Erdoğan’ın cümlesinin içerdiği anlamın tersini okumuş bulunuyorsunuz. Demek ki Erdoğan’ın iddiası gerçek karşısında doğru değil.

***

Şimdi de ekonomist R.T. Erdoğan gibi düşünmeyen ekonomi tahsilli Murat Murathanoğlu’nun Sözcü (9 Kasım 2021) gazetesinde yayımlanan görüşüne başvuracağım:

KAFAM BASMADI BU İŞE

Batman’da gençlerle buluşma programının görüntüleri paylaşıldı. Bir gün öncesinde çekilen program “canlı” ibaresiyle yayımlandı.

Erdoğan, “Bizim ‘yap-işlet-devret’ diye bir prensibimiz var. Pazarlığımızı yaparız, 15 sene, 20 sene, belki daha fazla. Bu şehir hastanesini yaparlar, işletirler ve bu yaptığımız anlaşmaya göre de 15 sene sonra, 20 sene sonra bırakırlar ve bizim cebimizden de bir kuruş çıkmaz” diye anlattı.

Bir genç de çıkıp soramadı mı Zafer Havalimanı’nı... Soramaz! Oturturlar mı orada soracak olanı...

***

Sonrasında, “Ben ekonomistim, devletin kasasından da bir kuruş çıkmaz, yaptığımız bu ama Bay Kemal’in kafası bu işlere basmaz” diye devam etti.

Ne yalan söyleyeyim benim de kafam basmadı bu işlere... Bana boşuna vermişler diplomayı galiba... Anlamama yardımcı olması açısından bir daha gençler ile buluşursa biri soru sorabilir mi benim adıma?

***

Ne soracak?

Devletin kasasından bir kuruş çıkmaz diyor ya, madem öyle neden 2022 yılında şehir hastanelerine yapılacak ödemeler için 21.6 milyar Türk Lirası, otoyollar, köprüler için 20.3 milyar Türk Lirası ve Avrasya Tüneli için de 540 milyon Türk Lirası ödenek aynldı?

Kime gidiyor bu milyarlar? Hay Allah!

Enteresan bir duruşla karşı karşıyayız. Bir türlü karar veremedi. Cebimizden bir kuruş çıkmıyor mu? Şirketler devlete söke söke ödetirler mi? Hangisi?

***

Nitekim Kanal İstanbul’un çakma temel atma törenini hatırlatmak isterim. Muhalefet partileri, iktidar olmaları halinde yap-işlet-devret formülü ile yapılan birçok projenin ve Kanal İstanbul’un yapım paralarının devlet tarafından ödenmeyeceğini söylemişti.

Erdoğan bu söylemler karşısında, “Bu ne terbiyesizliktir? Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Siz nasıl devlet yönetimine talipsiniz? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla alırlar. Bunları öğrenin...” demişti.

***

“Bir kuruş ödenmeyecek” diye bizzat Cumhurbaşkanı’nın talimatı varken uluslararası tahkim kimden neyi tahsil edecek?

Kafam basmadı diyorum ya... Belli ki şirketler sözleşmelerin üzerinde oynama yapıyorlar. “Bir kuruş çıkmayacak” dediğini duyan milyonlar var.

İlla ihaleye girecek şirket bulunur da merak ediyorum hangi banka kredi verecek? Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi dev bankalarla anlaşmalar yapıyor... Doğa dostu olmayan hiçbir projeye kredi veremiyorlar.

***

Kamu bankalarından kredi almayı deneseler iktidar değiştiği takdirde yönetim kurulları da değişeceğinden krediyi geri çağırabilirler. Bırak Kanal İstanbul’u, İstanbul Havalimanı bile elden gidebilir.

Dedim ya, kafam basmadı diye... Gençlerden biri fırsatını bulup sorarsa bu durumda “Ben ekonomistim”in cevabı ne olur acaba? Bir yardımcı olsa...

***

KISSADAN HİSSE: “Elemtere fiş, kem gözlere şiş. Üzerlik çatlasın, nazar eden patlasın!”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları