Özdemir İnce

CHP bu yazıyı iyi oku!

07 Ekim 2022 Cuma

Âdetimdir: Şaçmalıkları teşhir ederken yazılarımı VAZİYETİN DURUMU ya da DURUMUN VAZİYETİ diye adlandırırım. Ama bu yazıyı mutlaka okumaları için yazının adını “CHP BU YAZIYI İYİ OKU!” yaptım.

***

26 Kasım 2021 tarihli yazımda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu uyarmış, geleneksel “başörtüsü” ile “türban”ın aynı örtü olmadığını anlatmış ve rahmetli dostum Tunuslu şair ve filozof Abdelwahab Meddeb’den (1946-2014) bir alıntı yapmıştım:

“Geleneksel başörtüden ideolojik başörtüsüne (türbana) geçildi. Daha önce Pakistan’daki Hindistan’daki başörtüsü sariye benziyordu. Fas’taki ise cebellaya benziyordu. İkisinin arasında bir benzerlik yoktu. Bugün, başörtüsü -ya da hicap- Endonezya’dan Paris’e, İstanbul’a kadar aynı: (Türban yani). Geleneksel başörtüsü ile hiçbir ilişkisi yok, her yerde siyasal İslamın simgesi oldu. Evrensel amaçlı bir üniforma oldu. Henüz kazanamadı ama Müslümanın aklı (mantığı) İslamcılığın etkisine girdi. Böyle bir etki son derece tehlikelidir.”*

CHP Genel Başkanı yazımı okumamış ya da önemsememiş olabilir ancak CHP gibi Devrimci Cumhuriyeti kuran partinin genel başkanı ve yönetim kadrosu bu türden doğru ve gerçekleri mutlaka bilmek zorundadır.

Benim türban konusunda yazmış olduğum kanıtlı yazılarımı okumamış olsalar da Kuran’ın, türbanın bir İslami zorunluluk olduğunu ıskartaya çıkaran Nur Suresi 31. ayeti bilmeleri gerekir: “Söyle inanan kadınlara: Harama bakmaktan sakınsınlar ve cinsel organlarını (ferçlerini) saklasınlar... Örtülerini göğüsleri üzerine indirsinler.”

Çünkü Nur Suresi 31. ayet inmeden önce kadınların başlarında, o bölgede, güneş ve çöl kumlarından korunmak için kadın-erkek herkesin başını örttüğü hımar denen örtü vardı. Ve kadınlar, sutyen henüz keşfedilmediği için memeleri çıplak gezmekteydi. Söz konusu ayet, kadınlara, “Başınızdaki hımarın uzun uçlarıyla memelerinizi örtün” diyor. Demek ki söz konusu olan BAŞ değil MEMELER! CHP bu gerçeği, İslamcıların şirretçe saldırılarına karşı, nedense hiç kullanmadı. 

Bu bağışlanmaz ihmale karşın CHP’nin önerisinde anayasa ve Devrim Yasalarına aykırı hiçbir anlam yok. Öte yandan Laik Cumhuriyete tam anlamıyla bağlı olduklarını kanıtlamak için altılı masada oturan muhafazakâr partilerin de Nur Suresi 31. ayetin doğru anlamını öğrenmeleri, mızıkçılık çıkarmadan tabanlarına anlatmaları gerekmektedir. CHP’nin önerisi bu partileri tatmin etmek ve AKP’nin mürteci yaygarasını engellemek için yapılmıştır.

***

AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan, CHP’nin önerisine karşı beklediğim tepkiyi gösterdi ve partisinin grup toplantısında “Basit çoğunlukla çıkarılan yasa daha sonra basit bir çoğunlukla değiştirilir. Yüreğiniz yetiyorsa gelin anayasada düzenleme yapalım” dedi.

Mevcut anayasayı paspas yapan bir siyasetçinin anayasaya sığınması çoook komik. Anayasa denen metnin ne anlama geldiğini herkesin ulaşabileceği internetten aktarıyorum: “Örgütlenmiş bir toplumda devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama erklerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların hak ve ödevlerini, özgürlüklerini saptayan ve düzenleyen, yasa sıralamasında en önde gelen yasa.”

“Anayasaların kuralları arasında yasaların anayasaya aykırı olamayacağı da vardır.”

Bu yetmez, bir de Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in Anayasa Hukuku** kitabından bir alıntı yapacağım: “Devletin  ‘statut’sü anayasadır... Anayasa dendiğinde, her şeyden önce, bir devletin kuruluşunu, örgütlenişini, iktidarın el değiştirmesini ve bireylerin hak ve özgürlüklerini düzenleyen kurallar bütünü anlaşılıyor.” 

AKP Genel Başkanı anayasanın birtakım ıvır zıvırın yer alabileceği çöp sepeti olduğunu sanıyor. Anayasa bir devletin tapusudur, bu tapuda tuvaletin alaturka mı yoksa alafranga olacağı yer almaz! Ayrıca artık yeni anayasa yapmak için vakit de yok!


* La Plus Belle Histoire de la liberté, Edition du Seuil, 2009, s.126-127.

** Beta Yayınları, 12. Basım, s.138.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları