Özdemir İnce

Birleşik ve toplu muhalefet

04 Ekim 2022 Salı

Tek parti döneminde CHP içindeki sağcı, mukaddesatçı, dinci ve mütegallibe muhalefet üç kez partiden ayrılarak parti kurdu: Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924-1925), Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930-1930), Demokrat Parti (1946-1960). Daha sonra da 10 kadar kişi ve fraksiyon ayrılıp parti kurdular, şimdikiler de aralarında olmak üzere, hiçbiri ciddi bir varlık gösteremedi.

 10.04.2014 tarihli, şimdi kapalı olan sitemde yayımladığım bir yazımda parti içi muhalefetin çıkardığı engellerden söz ediyorum. Atatürk,“Toprak kanununun bir neticeye varmasını Meclis’in yüksek himmetlerinden beklerim. Her Türk çiftçi ailesinin, geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması, behemahal lazımdır” demiş ama sağlığında başarılı olamamıştır.

Atatürk’ün amaçladığı toprak reformu, doğuda, halkı birer derebeyi olan şeyhlerin, aşiret reislerinin, mirlerin sultasından kurtarıp özgürleştirmeyi amaçlıyordu. 11 Haziran 1945’te Şükrü Saracoğlu hükümeti tarafından topraksız ya da az topraklı çiftçilere toprak dağıtmak amacıyla çıkarılan yasaya karşı çıkan toprak ağaları CHP’den ayrılarak Demokrat Parti’yi kurdular. ABD’li uzmanların tavsiyesi ile Köy Enstitüleri kapatıldı, onların yerine imam hatipler ihya edildi.

10.04.2014 tarihli yazım, İmam-Hatip Saltanatı ve İmamokrasi (Tekin yayınları, 2016) adlı kitabımda son yazı olarak yer almakta. Yazının son bölümü çok uyarıcı ve öngörülü olduğu için buraya aktarıyorum:

[Öncesini ve “İmam hatipler bizim arka bahçemizdir” diyen Erbakan’ın dönemini de bir yana bırakalım. Sadece 12 yıllık AKP iktidarına bakalım: AKP tarikatı en büyük meydan muharebelerini türban ve imam hatip alanlarında vermiştir. 

AKP’nin, kızlı-erkekli imam hatip mezun ve mensupları sayesinde iktidara gelmiş olduğunu ileri sürenler kesinlikle yanılmazlar. Mevcut hükümet ve TBMM’de, devlet hizmetlerinin üst ve en üst kademelerinde kaç adet imam hatipli var, bunu öğrenmek isterdim.

AKP bugün de yarın da imam hatip halatının ucunu elinde tutmak isteyecektir.

İşte bu nedenle, ülkenin anayasa ve yasa gereği laik olması gereken okullarını imam hatipleştiriyor. Bazı velilerin Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) geldiği iddia edilen şikâyetler bahane edilerek liselerden sonra ilkokullarda da “bay ve bayanlar için” mescitler açılıyor. Bu girişim, anayasa ve yasalara aykırıdır.

Cumhuriyetçi olması gereken CHP, MHP, İP, TKP, ÖDP, LDP, BDP, HDP ve öteki laik partiler, AKP tarikatının laiklik karşıtı, mürteci eğitim öğretim siyasetine ortaklaşa karşı çıkabilecekler mi?

İşte zurnanın zırt dediği yer burası! Bu partiler, bu mürteci siyasete karşı ortak mücadeleye girmedikçe ve mücadeleyi kazanmadıkça Türkiye “adam” olamaz!] 

***

Şimdi artık zurnanın zırt dediği o yerdeyiz. 2014 yılında muhalefet saflarında yer alan MHP gerçek kimliğine evrildi ve Cumhuriyet düşmanı cephede kendine layık yer aldı ve demokrat Millet İttifakı’na R.T. Erdoğan gibi “zillet ittifakı” demeye başladı. 10.04.2014 tarihli yazıda son iki paragrafında yer alan iki temennim CHP önderliğinde kurulan  masayla gerçekleşti... Şom ağızlıyımdır: “Demokratik” Millet İttifakı, AKP yeni bir İran yaratmadan önce son fırsattır. Millet Cephesi ile  HDP + sol partilerin kurduğu ittifak ve öteki muhalifler her türlü egoizmden kurtularak İkinci Kuruluş ve Kurtuluş Cephesi’ni desteklemek zorundadır. Artık armudun sapı, üzümün çöpü zamanı değil. Adını andığım bütün siyasal partiler ve örgütler Cumhuriyeti kurtarmak ve yeniden kurmak için fedakârlık yapmak zorundadır. Bu süreçte bütün partiler ve örgütler tarih karşısında sorumludur. 

 Birleşik ve ortak muhalefet, mürteci siyasete karşı mücadelede Mustafa Kemal Paşa’dan ilham almalıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları