Özdemir İnce

Atatürk’e dua etmemek

10 Kasım 2019 Pazar

21 Eylül 2019 tarihli Sözcü gazetesinin birinci sayfasında alışılmadık irilikte bir manşet vardı: “Nerede Atatürk, nerede Mustafa Kemal, bu düşmanlık niye?” Gaziler, duada Atatürk’ün adını anmayan müftüye böyle haykırmış.

Diyanet İşleri’nin ödediği devlet parasıyla geçinen müftü ve imamlardan birinin yeni bir terbiyesizliği diye düşündüm. Bu terbiyesizliğin, kendi düzenledikleri bir toplantıda yapıldığını sandığım için de gazilere kızdım. Bir anma gününde müftüye dua ettirmek şart mıdır, şartsa neden adam gibi bir adama bu işi yaptırmadınız, diye düşündüm. Gerçekten, özel amaçlı bir toplantıda müftü ya da imam duası şart mıdır? Hayır!

Meğer durum başka imiş. Manşetle ilgili haberi okuyalım:

***

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Eylül 1921 tarihinde Meclis’ten Gazi unvanını almasının ardından her yıl kutlanan ‘Gaziler Günü’ bu yıl Ankara’da tepki toplayan bir olaya sahne oldu.

Ankara Çankaya Kaymakamlığı, Gaziler Günü dolayısıyla şehit yakınları ve gaziler için Ankara Hâkimevi’nde bir yemek organize etti. Yemek sonrası Çankaya Müftüsü Ali Gülden yaptığı dua ile şehitlere, gazilere, yemekte bulunanlara, yemeği düzenleyenlere, emeği geçenlere ve herkese dua etti.

Müftü, sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü yok saydı ve adını anmadı. Müftü Gülden, duasını ‘Fatiha’ diyerek bitirdi ve kürsüden indi. Çankaya Müftüsü Gülden’in ulu önder Atatürk için dua etmemesi üzerine Kıbrıs Gazisi Fikret Gökçe tepki göstererek ayağa kalktı ve ‘Nerede Atatürk, nerede Mustafa Kemal, bu düşmanlık niye?’ diye bağırdı. Gazi Gökçe’ye diğer gazilerden de alkış ve sloganlarla destek geldi. Bunun üzerine Çankaya Müftüsü tekrar kürsüye çıktı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak dua etti. Kıbrıs Gazisi Gökçe, yemeğin sonunda Kaymakam Mete Buhara’ya da müftüyü şikâyet edip, tepkilerini iletti.

***

Terbiyesizlik demek yetmez, dine de ihanet üstelik! Atatürk’ün adını duada anmak dine aykırı (!) ise tepki karşısında Atatürk’ün adını anarak duayı tekrarlamak dine aykırı değil mi?

Çankaya Kaymakamı’na ne demeli? Çankaya Kaymakamı, varsa, oğlunun sünnet düğününde müftüye, imama dua yaptırabilir. Kaymakamın kişisel inancına, inancının ritüellerine kimse karışamaz, amma ve lakin resmi sıfatıyla yaptığı, yaptırdığı her şey Devlet adına yapılmış demektir. Bu işin lamı cimi yoktur. Çünkü Laik Devlet’in törenlerinde din ve şeriatı yer alamaz.

***

Çankaya kaymakamı, verdiği yemeğe katılanların tamamının Müslüman olduğunu varsayarak müftüye  dua yaptırdıysa yanılıyor, çünkü bu memlekette Hıristiyanlar, Museviler de yaşamakta. Neden bir rahibe, bir hahama da dua ettirmiyor?

Ama Çankaya Kaymakamı’nı savunan biri, Başyüce’nin saltanatında ve sarayında laikliğe hiç dikkat edilmediğini söylerse, kimse ağzını açamaz.

Tepki üzerine, Çankaya Müftüsü tekrar kürsüye çıkmış ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak dua etmiş. Kıbrıs Gazisi Fikret Gökçe, yemeğin sonunda Kaymakam Mete Buhara’ya da müftüyü şikâyet edip tepkilerini iletmiş.

Duada Atatürk’ün adı anılmadığı için galeyana gelen gaziler, ne yazık ki, bu dua ile Cumhuriyetin temel ilkesi laikliğinin ayak altına alındığının farkında değiller. Saygısızlık, müftülerin duada Atatürk adını anmamaları değil, resmi törenlerde görev almalarıdır.

***

Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti dinlerden ve kutsal kitaplardaki açıklamalardan değil (dogmalardan değil), hayatın kendinden ve onun müspet icap ve ihtiyaçlarından esinlenerek (mülhem) işleyen bir devlet mekanizmasıdır. Devlet ve dünya işlerinde dinin hiçbir tesiri yoktur. İşte bu prensibe laiklik denir” der.

Bu dünyada saygı görmek isteyen herkes Laik Cumhuriyetin neferi olmak zorundadır. Atatürk’ün, dinbaz ve gerici zavallıların duasına ihtiyacı yoktur!

***

Bu densiz ve zavallılara, son zamanlarda, kendini Ata ile mukayese eden, onunla yarışmaya kalkışan vehim (yanılsama, illusion) sahipleri de eklendi. Bugün, milyonlar onunla kucaklaşırken, bu “vehmi havass” sahipleri onun huzurunda olacaklar, gölgesi altında ezilecekler ve hesap gününü düşünecekler.

***

Yılmaz Özdil (Sözcü, 7.10.2019), kendini “Gazi” ile kıyaslayanlara harika bir cevap verdi. Kutlar, gözlerinden öperim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayatımızın kökleri 22 Aralık 2024
Mustafa Necati 20 Aralık 2024
Erdoğan&katil Esad 17 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları