Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kızıldere Kıyımını İzmir'de Yaşamak...
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) Milliyet, Tercüman, Son Havadis ve Cumhuriyet gazeteleri ile imzaladığı toplu iş sözleşmesinin 1971 yılı Ekim ayında yenilenmesi gerekiyordu.
\nBu nedenle TGS, anılan gazeteleri temsil eden Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası’nı (TGSS) görüşmeye çağırmıştı.
\nTGS, 12 Mart ara ve kara rejiminin sosyal sorunları çözmekle görevli sıkıyönetim komutanlığındaki büyük tabloda üzerinde çarpı işareti bulunan bir gazeteci örgütüydü. Özellikle ifade özgürlüğü konusundaki çaba ve açıklamaları yönetimce hoş karşılanmıyordu.
\nBu nedenle olsa gerek, 17 Ekim 1971 Pazar günü Resmi Gazete’de gazetecilik işkolunun kapsamını genişleten bir yönetmelik yayımlanarak yürürlüğe sokuldu.
\nGazetecilik işkoluna “Her türlü basımevi, yayın ve klişe işleri, kâğıt ve madeni para basım işleri” eklenmişti.
\nTGSS ile gazetelerin teknik kesimleri arasındaki toplu iş sözleşmesini de Teknisyen Gazeteciler Sendikası bağıtlıyordu.
\nTürkiye Gazete Sahipleri Sendikası, yeni işkolları yönetmeliğinden yola çıkarak TGS’nin çağrısına, sonradan büyük pişmanlık duyacağı bir yanıt verdi ve çoğunluğu olmadığı için TGS ile görüşme yapmayacağını duyurdu.
\nGazete çalışanlarının iki sendikası da yetkisiz kalmıştı. Yetki ancak, o dönemin söyleyişiyle “kafa ve kasa birliği” yapmaktan, yani bütünleşmekten geçiyordu.
\nBu bölümü tarihe not düşmek için yazmadım. Zira uzun oldu ama öteki bölümler için zorunluydu.
\n***
\nTGS’nin yönetim kurulu 11 üyeden oluşuyordu. Bütünleşme çarkı dönmeye başlamış, Teknisyen Gazeteciler Sendikası da bütünleşme kararı aldığından, yeni sendika tüzüğünün hazırlanması aşamasına gelinmişti.
\nGenel yönetim kurullarının toplantılarının sendika merkezi dışında yapılması daha yasaklanmamıştı.
\nO nedenle de danışma kurulu dediğimiz 22 kişilik ortak toplantının İzmir’de yapılması kararlaştırıldı.
\n30 Mart 1972 günü uçakla İzmir’e vardık ve şehir merkezine ulaştık.
\nHava gerçekten kurşun gibi ağırdı. Belediye hoparlörleri İsmet Paşa’nın konuşmasına kızan Ankara Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Semih Sancar’ın, İstanbul ve İzmir komutanlarının da katıldığı belirtilen yanıtını biteviye yayımlıyordu.
\nGerginlik neredeyse herkesin yüzüne yansımıştı.
\n***
\nSıkıyönetim mahkemesi, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için ölüm cezası vermiş, karar da hızlı bir biçimde TBMM’de kabul edilerek sıra infaza gelmişti. İsmet Paşa, konuşmasında askeri hâkim ve savcıları sert biçimde suçlamış, CHP ayrıca infazla ilgili kararın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
\nSancar Paşa’nın kızgınlığı bundandı. O saatlerde Kızıldere’de olanları henüz bilmiyorduk.
\nTürkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) ile Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) idamları durdurmak için eylemlere başlamışlardı.
\nMahir Çayan’ın liderliğindeki örgüt önderleri, Ünye’deki NATO Dinleme Tesisleri’nde görevli üç İngilizi kaçırmış ve Niksar’ın Kızıldere köyüne varmışlardı. Evine yerleştikleri muhtarın ihbarıyla ev 30 Mart sabahı 5’te sarılmış ve açılan ilk ateşte Mahir Çayan öldürülmüştü.
\nAteş ve bombaların sürmesi sonucu Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Cihan Alptekin, Ömer Ayna da öldürülmüştü.
\nErtuğrul Kürkçü’nün de öldürüldüğü açıklanacaktı ama, babası kendisini morgda teşhis edemeyince hayatta olduğu anlaşılmıştı. Ertesi gün yakalanmıştı.
\nOlup bitenden haberimiz yoktu ama şüphesiz İzmir Sıkıyönetim Komutanı biliyordu ve bu nedenle de biz münafıkların toplantısına yasak koydu.
\nEn yakın sıkıyönetimsiz il Manisa’ydı. Taksilere doluşup gittik ve çalışmaya başladık.
\nManisa’nın çelebi valisi Ahmet Vefik Kitapçıgil, kente gazetecilerin geldiğini duyunca bizleri Spil Dağı’ndaki sosyal tesise çağırdı ve öğle yemeği verdi.
\nİzmir’de kovulmuştuk ama Manisa’da itibarımız yerindeydi.
\nYukarıda miş’li geçmişle özetlediğim Kızıldere kıyımını İzmir’e döndüğümüzde meslektaşlarımızdan öğrendik.
\nBir lokantanın üst katında “Niksar’ın Fidanları” türküsünü bilenler söyleyerek, bilmeyenler nakaratlara katılarak geç saatlere kadar efkâr dağıttık.
\nÇok kötü bir gün yaşamıştık...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- 'Hadi gelin kapatın!'
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Çete lideri savunma yaptı, tutukluluğa devam kararı!