Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hukuka Bir Balyoz Daha...
Hukuka Bir
Balyoz Daha...
Balyoz bir kez daha Türk hukukuna indi.
Üst rütbeli komutanlara verilen 18-20
yıl hapisle birlikte toplam 237 sanığın
cezalarının kimileri düzeltilerek onandı.
88 sanık da ağırlıklı olarak delil
yetersizliğinden özgürlüklerine kavuştular.
Özel görevli yerel mahkemenin
duruşmaları büyük ölçüde delil olarak
dosyaya konulan dijital kayıtların
sahteliğine ilişkin bilgi ve belgelerin
anlatılması ile geçti.
Sanıkların alınmadığı Yargıtay 9uncu
Ceza Dairesindeki temyiz duruşmaları
120 saat sürdü. 96 avukatın 357 sanık
hakkında savunma yaptığı dikkate alınırsa
avukat başına yaklaşık 71 dakika, sanık
başına da yaklaşık 21 dakika savunma
süresi düştüğü anlaşılıyor. Yargıtay
tarihimizin en uzun savunması iddiaları da
böylece havada kalıyor.
Şimdilik bütün ümitler Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesine kaldı. Sırada
Anayasa Mahkemesi de var ama,
mahkemenin bireysel başvurulardaki
kararlarına bakınca olabilecekleri şimdiden
söylemek mümkün...
Demek ki dava siyasi olunca sonuç da
böyle oluyor.
...
Sıkmabaş sorunundaki gelişmeleri,
dakika bir gol bir deyişiyle özetlemek
olası...
Hukuka aykırı da olsa, sıkmabaşa
özgürlük iddiasıyla uygulamaya
konulan yeni yönetmeliği savunanlar,
Artık başı örtülü kardeşlerimizle başı
açık kardeşlerimiz arasında ayrımcılık
olmayacak. Kimseye özel yaşamında baskı
uygulanmayacak dediler ama fos çıktı.
Yönetmelik değişikliği, aslında eylemli bir
duruma yasal kılıf hazırlama girişimiydi.
Sıkmabaş uygulaması, AKPnin iktidara
gelmesiyle zaten Başbakanlıka bağlı kimi
genel müdürlüklerle başkanlıklarda ve
AKPli belediyelerde başlamıştı bile.
Seçim paketi kapsamında uzun uzadıya
anlatılan gerekçeler ise işin cilasıydı.
...
Kamuda sıkmabaşı serbest bırakanın
yanı sıra Andımızı yasaklayan
yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği gün, başı
açık bir televizyon programı sunucusunun
kıyafeti nedeniyle işsiz kaldığı gün oldu.
Nedeni de AKP Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çelikin bir TV programında,
sunucu Gözde Kansunun kıyafetini
eleştirmesiydi. Kansunun kıyafetini,
meslektaşım Cüneyt Özdemirin 5N1K
programında izledim. Programda
yayımlanan gösteri eğer Kansunun
sunduğu programa aitse, mankenlerin
sunduğu kıyafetlerin bir bölümüne göre
Kansunun giysisi kapalı bile sayılabilirdi.
Amaç gazete ve televizyonlara ayar
vermek olduğu için, tak diye söylenen
şak diye yerine getirildi.
Çelikin sözlerini ifade özgürlüğü
diye tevil etmeye çalışmasının da kıymeti
harbiyesi yok.
Bir yandan Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi, öte yandan Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi, siyasetçilerin ve
kamu yöneticilerinin ifade özgürlüklerinin
konumları gereği vatandaşa göre daha
sınırlı olduğunu söylüyor ama bizimkilere
kapı gıcırtısı ve sinek vızıltısı gibi geliyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…