Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Fidan'ın İşi Zor...

16 Şubat 2012 Perşembe
\n

Ülkemizde din dışı yasa yapmanın 172 yıllık bir geçmişi var.

\n

Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Hoca, yasa yapma tarihimizi irdelerken yasalar için yerli ve alıntı diye iki bölük oluşturuyor.(1)

\n

Cumhuriyetin ilk yıllarını suçlamak isteyenler, anımsanacağı gibi bazı yasaların yabancılardan alındığını söylerler.

\n

Vereceğim bilgi canlarını sıkacak ama Osmanlının ilk yasası olan Kanunname-i Ticaret de (1850) Fransa Ticaret Yasasından alıntılanmıştır.

\n

Yine Velidedeoğluna göre yerli kanunların sayısı Mecelle dahil dörtken, Fransadan alıntılanan yasaların sayısı altıdır.

\n

***

\n

Bu bilgiyi 172 yıllık yasa yapma geleneğinin neresindeyiz? İlerledik mi, geriledik mi sorularını daha kolay yanıtlayabiliriz diye düşünerek verdim.

\n

Herkes, özellikle de siyasal iktidar 12 Eylül darbesine karşı ama, hukuk alanında, sevgili Oktay Kurtbökenin her fırsatta anlattığı fıkraya benzer şekilde sistem aynı sistem”.

\n

12 Eylül sürecinde yasaları beş general yapıyordu. Haklarını yemeyelim. Onlar biraz daha güçlüydü. Yaptıkları yasa, anayasayla çelişiyorsa anayasayı da değiştiriyordu.

\n

Şimdi de yasaları üç - beş sivil yapıyor, parti disiplini kullanılarak çoğunluk yapmış oluyor.

\n

Ama anayasaya Genelkurmay Başkanı Yüce Divanda yargılanır kuralını ekliyorlar, uygulanmıyor.

\n

26 maddelik değişikliğin beş maddesi dışındaki kurallar yaşama geçirilmiyor. Geçirilenler de her nedense umdukları sonucu bütünüyle vermiyor.

\n

İfade özgürlüğünün önünü açtık diyorlar, gazeteciler için 10 bin soruşturma ve kovuşturma dosyası açılıyor. Sonra bir reform tasarısı hazırlayıp dolaylı af getirmek zorunda kalıyorlar.

\n

Demek ki bir eksik yaklaşım var.

\n

***

\n

Vardığımız noktanın son ve somut örneği MİT Yasasında değişiklik yapmayı öngören ve Adalet Komisyonundan geçen yasa önerisi. MİT mensuplarının her ne suç iddiası ile olursa olsun başbakanın izniyle yargılanabileceğini yasalaştırmaya çalışıyorlar.

\n

MİT Yasasının sadece 26ncı maddesini okumak yerine tümünü okusalar görecekler ki hem ayrıcalığın ayrıcalığını yapıyorlar, hem de MİT Müsteşarı Hakan Fidanı kurtaramıyorlar.

\n

Çünkü yasanın 2nci maddesine göre MİTte çalışanlar ikiye ayrılıyor.

\n

MİT mensupları deyimi Bu yasa veya bu yasa gereğince çıkarılmış yönetmeliklerde yazılı görevi yerine getirmekle görevlendirilmiş MİT personeli ile diğer görevlileri kapsıyor.

\n

Aynı maddede MİT personeli diye de bir deyim var.

\n

Bu deyim de 1- MİTin kadrosuna dahil memurları, 2- Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında olup MİTte görevlendirilenleri, 3- MİTte çalışan sözleşmeli personeli tanımlıyor.

\n

Kabul edilen öneri, bu personeli her nedense Başbakanlıkın şeddeli korumasından yoksun bırakıyor. Oysa Fidanın Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı sıfatıyla sokulabileceği bölüm burası da olabilirdi.

\n

***

\n

Gelelim yasanın bir başka maddesine: Madde- 30: Milli İstihbarat Teşkilatı merkez ve taşra kuruluşları ve personeli, Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkındaki Yasanın kapsamı dışındadır.

\n

Anlaşılıyor ki Başbakanın vereceği özel görev, MİT Yasası kapsamında yapılmış iş tanımına uymuyor.

\n

Bir gariplik daha var:

\n

Bir özel yasayla (MİT) bir başka özel yasal durum (Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Yasa) da değiştirilmek isteniyor.

\n

Ceza Muhakemesi Yasasının delinip, geçmişe etkili duruma getirilmesi de bir başka gariplik...

\n

***

\n

Asıl sorun, göreve bağlı suç kavramına özel yetkili savcıların getirdiği yeni yorumdan, yani görev dışı suç yorumundan kaynaklanıyor.

\n

Bu yoruma, önceki Genelkurmay başkanlarından Başbuğun başvurusunu geri çeviren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının da katıldığı anlaşılıyor.

\n

Bu konuyu çözmeden, nasıl bir yasa çıkarılırsa çıkarılsın, kamu görevlilerini yargılamadan kurtarmak olası görülmüyor.

\n

\n

(1) Kanunlaştırma Hareketleri ve Tanzimat, Doç. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Maarif Matbaası, İstanbul, 1940.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları