Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Eyyamcılık...

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Önce gençler için açıklayalım.
Eyyam, günler demek. Arapça yevm sözcüğünün çoğulu.
Eyyamcılık; olayına ve gününe göre işine geldiği gibi değerlendirme yapanlar için kullanılan bir niteleme.
Nedense siyaset alanında pek kullanılmıyor. Kimi spor yorumcularının hakemler ya da futbol federasyonu yöneticilerini eleştirmek için dillerine takılmış sözcüklerin başında geliyor.
Ama
“eyyam yapmak” diyerek bir yanlışa da imza atıyorlar.

\n

***

\n

AKP yönetici ve sözcülerinin Ergenekon kararlarına yöneltilen haklı eleştirileri savuşturmak için yaptıkları açıklamaları dinleyip okudukça aklıma takıldı.
Bir kez daha kanıtlandı ki geçmişle bugünü karşılaştırınca eyyamcılık konusunda da olağanüstü başarılılar.
Hatta son günlerde, kendilerinin suçlarının zamanaşımına uğradığına inanıyor olmalılar ki işi tehdide kadar vardırdılar.
Kararları eleştirenleri, özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedefe koymuş durumdalar.
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, özel yetkili mahkemelerin koşullu kapatıldığını unutmuş olmalı ki şöyle diyor:
“Bu sözlerden vazgeç. Sonra keser döner sap döner. Bak sonra ne olur biliyor musun? Bu beğenmediğin mahkemelerin karşısına çıkmak durumunda kalabilirsin.”
Başbakan
Erdoğan da bayram namazı sonrasındaki açıklamasında, Kılıçdaroğlu’nun suç işlediğini söylerken Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözlerini de “çok çirkin” buluyor.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu için şöyle diyor:
“Yargı organı istediğim kararı verdiği zaman iyi; istemediğim kararı verirse kötü diye bir yaklaşım olamaz. Burada ana muhalefet partisi genel başkanının yapmış olduğu açıklamalar suç teşkil etmektedir.”

\n

***

\n

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yetkililerinin Milli Görüş gömleği giyinikkenden bu yana Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve kimi yerel ağır ceza mahkemelerinin kararları sonrasında söylediklerini alt alta yazmaya kalksam beş, altı günlük köşe yazısına sığdıramam.
Özellikle de açılan kapatma davasında
“demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği” saptaması sonrasında...
Hizbullah ve Madımak davaları daha unutulmadı.
MİT Müsteşarı
Fidan’ın ifadeye çağrılmasının ardından söylenenlerle apar topar yasa değişikliği yapılması da henüz akıllarda.
Özel görevli mahkemelerin doğrudan kaldırılmasının incitici gerekçelerine karşın Fethullahçılarla pazarlık sonrasında şartlı kapatmaya evet denilmesi de bir başka eyyamcılık örneğidir.

\n

***

\n

Madem eyyamdan söz açtık. Eyyamı Bâhur’u da unutmayalım.
Yılın en sıcak günleri için kullanılan bir halk deyimidir. Miladi takvimde ağustos ayının ilk haftasına, Rumi takvimdede temmuz ayının son dönemine rastlar. Saatli Maarif Takvimi’ne göre bitti ama hızını kesmedi.
Anlatılanlara bakılırsa eylül ayında da sürecekmiş. Bizim için farkı yok ama iktidar şimdiden bunalmaya başladı...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları