Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Damat Ferit'e Döndük...

04 Nisan 2013 Perşembe

49’ların listesi tam olmasa da belirlenmişe benziyor.

\n

Yanlış olduğunu bile bile akil sıfatının kullanılmasını önlemenin olanaksızlığı anlaşılıyor.

\n

Ama bütün uyarılara karşın göçme ile çökme arasında yapılan yanlışı düzeltemeyenlerin varlığı, insanı umutsuzluğa düşürüyor.

\n

Türkiyede 49 akil insan olduğu sanısını yaratan yaklaşım, doğal olarak bir haksızlığı da içeriyor.

\n

70 küsur milyonluk ülkede bu kadar az akil insanın varlığı aynı zamanda Türkiyenin niye ileriye değil de geriye gitmekte oluşuna da somut bir yanıt oluşturuyor.

\n

Haksızlığı gidermek için sadece akil insan değil en politik akil insan denilmesi sanırım en doğru saptama olacak.

\n

Akil insan sayılacakların dünkü gazetelere düşen açıklamaları, bazılarının neden ve nasıl seçildiklerinin ayırdına varmamış olduklarını da yansıtıyor. 49’ların oluşturacağı komisyonun çalışma yöntem ve biçimini kendisinin belirleyeceğini anlatan açıklamalar, kuruluş amacıyla gerçekleştirilecek çalışmanın, daha akil adamlar tarafından bile anlaşılamamış olduğunun işaretlerini veriyor.

\n

Arkadaşımız Bahadır Selim Dilek, Uluslararası Hukuk Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Pazarcının verdiği tarihsel örneği aktardı.

\n

Meğerse Sadrazam Damat Ferit de Ulusal Kurtuluş Savaşının öncesinde İstanbulun işgali üzerine Vahdettinin kullarını doğru yola yönlendirmek üzere Heyeti Nasiha”, yani Öğüt Kurulu oluşturmuş. Onlar da 7 kişiden oluşuyormuş.

\n

Tarihin yinelenmesinin garip bir cilvesiyle karşı karşıya gibiyiz.

\n

***

\n

4’üncü yargı paketi tasarısı alt komisyondan aynen, Adalet Komisyonundan da bir değişiklikle geçti.

\n

CHPnin üç önerisinden biri, galiba ortak dert olduğundan kabul edildi ve ihaleye fesat karıştırma suçunun cezası indiriliverdi.

\n

Bu örnek bir kez daha gösterdi ki Türkiyede hukuk yerine siyaset ağır basıyor.

\n

***

\n

Daha önce de yazmıştım. Sabit fikir haline dönüşen saptamalarımdan birini bir kez daha anımsatmak zorunluluğunu duydum.

\n

Türkiyede suçu tanımlayan ve ceza öngören maddelerin yerine, maddenin gerekçesi uygulanabilse Türkiye dünyanın en demokrat ülkesi olur.

\n

Ne yazık ki 4üncü yargı paketi beni bir kez daha doğruladı.

\n

Bir yandan insan hakları karşıtlığının giderileceği vurgulanıyor, bunun ödenecek tazminatları önleyeceği belirtiliyor ama uzun tutukluluktan, sahte belgelerin hukuk alanında kullanılıyor olmasından duyulan rahatsızlık, terör tanımının yanlışlığı nedense pakete yansıtılmıyor.

\n

Terörle Mücadele Yasasının 7nci maddesinde yapılacak değişiklik de reform sayılanlar arasında.

\n

Benim bildiğimi koca koca bürokrat ve siyasetçilerin bilmediğini sanacak kadar büyüklük hastası değilim.

\n

Oysa dünya âlem Terörle Mücadele Yasası kapsamında tanımlanan öteki suçların özel yetkili mahkemelerde yok sayıldığını, suçun terör örgütü üyeliğisuçuna dönüştürüldüğünü biliyor.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları