Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bağlar mı, Bağlamaz mı?

22 Nisan 2013 Pazartesi

12 Eylül 2010 halkoylamasıyla yürürlüğe giren anayasa değişikliğinde yargıya ilişkin değişikliklerin ve ona dayanılarak gerçekleştirilen düzenlemenin, amaçlanana uygun bir sonuç verdiği anlaşılıyor.

\n

Özellikle laiklik tanımına getirilen yeni anlam, hem 4+4+4 yönteminin reddi konusundaki Anayasa Mahkemesi kararında hem de Fazıl Saya hapis cezası veren yerel mahkemenin gerekçesinde uygulama alanına sokuluyor.

\n

***

\n

Anayasada, Anayasa Mahkemesi kararlarının Yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar denilmesine karşın ortaya çıkıyor ki anılan kurallar, özellikle ne Anayasa Mahkemesini ne de yerel mahkemeyi bağlıyor.

\n

Bu yargıya varış nedenimi kısaca belirteyim.

\n

***

\n

ANAPın tek başına iktidar olduğu ve Turgut Özalın başbakanlık yaptığı 45’inci hükümet döneminde, 9 Ocak 1986 tarihinde Türk Ceza Yasasının kimi maddelerini değiştiren yasa kabul edilmiş.

\n

Değiştirilen maddelerden biri de dinlere, peygamberlerine ve mezheplerine hakareti cezalandırmayı amaçlıyor. Din olarak da yalnız semavi dinleri söz konusu ediliyor. Devletçe tanınmış dinler tanımı kaldırılıyor.

\n

Yasanın yürürlüğe girmesi üzerine o dönemde ana muhalefet partisi olan SHP (Sosyaldemokrat Halkçı Parti) Grup Başkanvekili Aydın Güven Gürkan, iptal başvurusu yapmış.

\n

Anayasa Mahkemesi iptal kararını, hem laiklik ilkesini hem de suç tanımının yalnız semavi dinleri kapsamasını irdeleyerek veriyor.

\n

Anayasa Mahkemesinin son ret kararında belirttiği gerekçeyle ters düşen bir Anayasa Mahkemesi kararı ile karşılaşıyoruz (Esas Sayısı: 1986/11, Karar Sayısı: 1986/26, Karar Günü: 4.11.1986).

\n

O dönemdeki Anayasa Mahkemesi şu saptamayı yapıyor: Kurtuluş Savaşı sonrası teokratik yapısını terk ederek çeşitli reform hareketleriyle demokratik cumhuriyet düzenini kabul etmiş ve büyük çoğunluğu Müslüman olan toplumumuzda anayasamıza göre laiklik Batı dünyasındaki anlamından kısmen farklı bir biçimde ele alınmıştır.

\n

Anayasa Mahkemesi, maddelerde semavi olan dinler ve din görevlileri ve mabetleri ile ölülerine koruma sağlanmasına karşın semavi olmayan dinler için böyle bir koruma olmamasını eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etmiş.

\n

Şimdiki Anayasa Mahkemesi ise çoğunluğun Müslüman oluşunu dikkate alarak okutulacak derslerin adlarının da hukuka uygun olduğu görüşüne varmıştır.

\n

***

\n

Fazıl Saya mahkûmiyet veren yerel mahkeme ise gerekçesinde, hakaret fiilinin üç semavi dine yönelik olduğundan söz etmiştir.

\n

***

\n

Laik Türkiye Cumhuriyetinde(!) varılan nokta şudur:

\n

Anayasa Mahkemesi kararları, istenirse bağlayıcıdır; istenmezse bağlayıcı değildir.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları