Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ayrımcılık Yokmuş (!)
1970’lerde Doğu Perinçek, yayımladığı dergideki başyazısında basından söz ederken şöyle yazmıştı:
\n“Bizde genel yayın yönetmenleri, patronlarının kendilerine hiç müdahale etmediğini söylerler. Oysa genel yayın yönetmeni olabilmek için patronun ne istediğini bilmek gerekir.”
\nAradan yıllar geçse de Attilâ İlhan’ın, mıhı gibi aklımda, belki aynen olmasa bile tuttuğum cümleleri arada bir anımsarım. Çünkü mutlaka bir anımsatan çıkıverir.
\n***
\nBalyoz davası kararlarının son duruşmada açıklanmasının ardından doğal olarak tepkiler oluştu.
\nÇünkü duruşmalarda, yargılananların ve savunmacılarının, dava dosyasında bulunan dijital belgelerin kurmaca olduğunu, belge yaratma sürecinde 2003’teki teknoloji ile sokak adları ve kimi şirketlerin daha yaşama geçmemiş olduğuna ilişkin bini aşkın itiraz dile getirilmişti. Yaptırılan özel uzmanlık araştırması raporlarında da itirazların doğruluğu anlatılıyordu.
\nAma kararda 20 yıldan başlayan hapis cezaları açıklanınca eleştiriler gündeme düştü.
\nEleştiriler arasında, mahkemenin etki altında kaldığına yönelik olanlar da vardı.
\nUzman bir savunma cephesi oluşturuldu. Amaç mahkemenin ne kadar hukuka uygun davrandığına her kesimin inandırılmasıydı.
\nHatta kararlarda açıklanan cezaların az oluşu bile gündeme geldi. Bu yaklaşımda yadırganacak bir yan yoktu.
\nAma sanırım bu konudaki rekoru etkili ve yetkili bir anayasa profesörü kırdı: “Yasaları değiştirmeseydik cezaları idam olurdu.”
\nAnayasa hocasının ölüm cezasını kaldıran anayasa hükmünün 2001 yılında 57’nci Ecevit hükümeti döneminde yapıldığını bilmemesi olanaksızdı, ama siyaset, hukuka karışma konusunda 2002 yılından bu yana öylesine yol almıştı ki, pek de yadırgayan olmadı. Açıklama manşetlerde bile yer buldu.
\n***
\nTürk Ceza Yasası tümüyle değiştirilirken hangi fiillerin suç olmaktan çıkarıldığı, hangi suçların tanımlarının bir yandan genişletilirken öte yandan yoruma daha da açık hale getirildiği, hangi suçların hapis cezalarına zam yapıldığı uzun uzadıya yazılıp çizilmişti.
\nArdından 2010 yılındaki anayasa değişikliği ile Yargıtay, Danıştay, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yeniden oluşturulması, yargıya müdahale kuşkularını nerdeyse somutlaştırmıştı.
\nBöylece de bürokraside ve yargıda yapılan kimi atamalarda göreve getirilenler, söylenmeden de ne yapmaları gerektiğini bilir duruma getirilmişlerdi.
\n***
\nAdalet ve Kalkınma Partisi’nin 4’üncü olağan genel kurulu dün yapıldı.
\nGenel Başkan’ın konuşmasında demokrasinin gelişmesi ve ayrımcılığın sona ermiş olduğuna ilişkin cümleler de yer aldı.
\nBence en dikkat çekici cümle şuydu:
\n“Milletin fertleri arasındaki ayrımcılığı elimizin tersiyle ittik.”
\nUygulama böyleyken ne olmuştu da ileri demokrasi döneminde başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere 6 gazete ve 2 televizyon kanalına ayrımcılık yapılmıştı?
\n2023 hedefinin daha başlangıcında sonucunun işaretleri verilmek mi istenmişti?..
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- 'Hadi gelin kapatın!'
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Çete lideri savunma yaptı, tutukluluğa devam kararı!