Önce, ‘Birkaç İyi Adam’ın öyküsü!
Ankaralılar onları yine bağırlarına basmıştı! Stat onlar için dolmuştu…
Oysa, göçebeydiler!
En bohem insan bile bu “hayata” zor dayanırdı!
Onlar dayandı! “Finişe” giderken onlar ‘Birkaç iyi adamdı’!
Antep baskılı başladı oyuna ama golü Beşiktaş attı, Sosa’nın sağ ayakla vurduğu frikik yerini buldu.
Gaziantep, Beşiktaş’a top yaptırmamaya çalışıyordu.
Bunu da başarıyorlardı.
Kontratak yapmak da Siyah-Beyazlılara kaldı!
Dakikalar geçtikçe Beşiktaş gol kaçırma rekoru kırdı!
Demba Ba ceza sahası içinde düşürüldü.
Penaltı bekledi, hakem “Devam” dedi!
E tabii burası Türkiye idi! Kurallar, cuma, cumartesi ve pazar olarak ayrı ayrı uygulanırdı (!) Taraftar ‘Birkaç İyi Adamı’ “Şampiyon olmamız engellenemez” diye destekliyordu!
Hakem, Serdar yerde yatarken oyunu durdurmadı.
Antep golü buldu 1-1 oldu!
Bu yüzden kalbim, haksızlıklara karşı, hayatın her yerinde ‘Birkaç İyi Adam’ kazansın ister.
Ama ‘Beşiktaş ilk yarı iyi mi oynadı’, kesinlikle hayır!

Sahanın en iyisi Tolgay’dı

İkinci yarı Beşiktaş’ta “hareket” vardı.
Tolgay yine döktürüyordu!
Kaleciden direğe giden Gökhan’ın şutu, Demba Ba’nın atamadığı goller. Dakika 74 oldu ‘Birkaç İyi Adam’dan beklenen gol gelmiyordu.
Son gol kaçıran Serdar’dı.
Anteplilerin de kart üstüne kart yediği dakikalardı.
Ve Bilic sahanın en iyisi Tolgay’ı oyundan aldı.
Riski göze aldı ve 3 forvetle oynamaya başladı.
Ersan’ı aldı Oğuzhan’ı soktu oyuna Bilic..
‘Birkaç İyi Adamın’ sonu böyle olmamalıydı.
Bu arada, ben hiçbir ölüm haberine sevinmedim!
Her ölüm kötüdür çünkü!
Maçtan saatler önce boş stadın yalnız çimlerine bakıyordum.
Annem geldi aklıma…
Altın sarısı saçları ile annem…
İlkokul öğretmeni annem…
Kıbrıs Gazisi Başçavuş babam! Zor yıllarda çok acı çektiler!
Dönemin ‘Birkaç iyi adamından’ annem 15, babam 20 yıl önce öldü!
Dünyaya kazık çakamayan zalim de önceki gün öldü!
Ve ben, ilk kez birinin ölümüne acı bir tebessümle güldüm!
Şimdi, o şiirin muhteşem dizeleri:
“Beni buralarda arama anne,
kapıda adımı sorma,
saçlarına yıldız düşmüş koparma anne..!”
Annem! Babam!
Sizi ne özledim be…
Kavuşmak üzere…
Unutmayın, ‘Birkaç iyi adamlar’ hep var olacak!