Savaş Hazırlığı

25 Şubat 2014 Salı

Yaşadığımız gelişmelerin ileriye yönelik yönünü anlatacak bir başlık ararken, sosyal medyada bir izleyicim bir mesajıma “Orhan Bey devlet savaşa hazırlanıyor” yanıtını verdi. Devlet... Devlet nasıl savaşa hazırlanır? Devleti siyasi iktidarlar savaşa hazırlar... Eğer bir savaş niyeti varsa iktidarın, devleti buna göre biçimlendirir...
Son peş peşe çıkan yasalar, aslında savaşa hazırlanan bir iktidarın niyetini belirliyor... Bu yasaların ortak özelliği, iktidar dışında herkese savaş ilanıdır, diyebilirsiniz... Siyasal iktidarı, herkese karşı zırhlıyor... Bunun da ötesinde, “düşmanlarını” mahvetmek için iktidarı, hadi korkutmamak için ortaçağ kavramları kullanalım, zırh, gülle, zehirli ve ateşli ok, kaynar yağ, mancınık.. aklınıza gelebilecek silahlarla donatıyor!

***

Şimdi MİT yasa tasarısı komisyondan geçti ve Meclis’e gelecek... Soruşturmanın gizliliği bile MİT için geçerli olmayacak, gelip savcıdan dosyayı alabilecek... Oh keka! Başbakan, Emniyet Genel Müdürlüğü’nü vb. bir kenara itip bütün alanların denetimini verdiği MİT’i, ülkeyi yönetmenin temel aracına dönüştürüyor. RTE, bütün örtülü operasyonları MİT üzerinden gerçekleştirecek.
Şunu söyleyebiliriz: RTE devlete güvenmiyor! Hiçbir birimine tam güvenmiyor... Bu nedenle MİT’i tam güveneceği bir operasyonel ve tüm bilgileri toparlayıp aktarıcı yönetim organına dönüştürüyor.
Bu, tipik olarak, diktatoryal bir kişi ve yönetimin yapabileceği iş ve sahip olabileceği bir düşünce yapısıdır. Hitler de devletten ayrı olarak kendi polis ve istihbarat birimlerini kurmuştu: Cemaatçinin, kaldıysa tabii birkaç tane solcunun, Alevinin, sosyal demokratın çalıştığı heterojen bir yapının nesine güvenecek! En iyisi, kendine tam bağımlı bir yapıdır... Bu yapı, aynı zamanda bütün devleti de denetim altına alacaktır...
Bu bir polis kafasıdır! Bir diktatörün sürekli iktidar planının bir parçasıdır.

***

Bu arada sessiz sedasız geçen son sözde demokratikleşme yasasını unutmayın: Bunlar, yolsuzluk ve rüşvete karşı da iktidarı zırhlayan yasalar:
? Dinleme kararlarını bir ağır ceza mahkemesinin 3 yargıcı oybirliği ile verecek. Bu mahkemeyi de iktidarın HSYK’si belirleyecek. Yanlışlıkla atanacak bir yargıç varsa aralarında, tek oyu geçersiz kılınsın diye! Unutmayın, bu ülkede ömür boyu hapis cezaları bile oybirliğiyle değil oyçokluğuyla veriliyor!
? İktidarın görevden aldığı kişi, mahkeme kararı olsa bile makamına geri dönemeyecek, eşdeğer maaşlar bir kızak göreve gidebilecek.
? Savcılar soruşturduğu kişilerin mallarına el koyma iznini, MASAK, BDDK, SPK, Hazine Müsteşarlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’ndan alacak. 3-5 ay içinde bu kuruluşlar evet-hayır raporu verecekler!!! Tabii bu süre içinde hırsızlar mallarına güle güle diyecekler!
? Hâkimler ve savcılara, kararlarından ötürü tazminat davası açılabilecek. Bu önceden böyleydi, AKP Silivri yargılamalarında mahkemelerin haksız hukuksuz karar vermeleri için ellerini kollarını serbest bırakmış, tazminatları devletin ödemesine karar vermişti. Şimdi tersi oluyor... Çünkü iktidar mensupları, haklarında dava açacak mahkemeleri, savcıları, mahkemeye verebilecek. RTE, oğlu için davaya hazırlanıyor.
İçki içerken koyduğu yasağı kaldıran, sonra tekrar koyan IV. Murat mıydı?!

***

RTE, çıkardığı yasalarla adeta bir savaş hazırlığı içinde... Ama savaş kime?
? Öncelikle, hiçbiri asla demokratik olmayan son yasalarla, iktidarını koruma, muhalefeti bastırma-sindirme, kendisine yönelecek her türlü iddiayı yok etme savaşı... Yani bu yasaların hepsi özünde “iç düşman”a karşı verilecek savaşın silahları...
? Bu yasalarla, özellikle MİT yasasıyla, “iç düşmanı” ezip yok etmek için, büyük skandal davalar, olaylar yaratabilir... Ergenekon, Balyoz davalarının nasıl topluma sunulduğunu anımsayın: Mahvolmakta olan ve ülkeyi iç savaşın eşiğine getiren ve resmi iktidarı yıkmaya yönelen darbeciler... Sonra mesela Bülent Arınç’a uyduruk takip ve baskın olayı... Bunun sonucu, askerin kozmik odasına girilmişti. (Sahi o hâkim ve o belgeler ne oldu?..) Ankara caddelerinde, güya darbe için cephane taşıyan askeri cemseler olayı... AKP iktidarını ve cemaati bitirme planları...
Bunların hepsi iktidarca düzenlenmiş büyük sahte olaylardı!
Bu sahte operasyonların yeni versiyonları bir süredir piyasaya sürüldü: Suikastlar!
İktidar, gerekli gördüğü durumlarda sözde iç kargaşalıklar yaratabilir, OHAL durumlarıyla ülkede dehşet ve korku salabilir... Bunun pilot uygulamalarını yaşamaya başladık.
Söylüyorum: Kürtler de bundan nasibini alabilir... Şimdi gemilerini dayadıkları ve her dikta eylemine destek verdikleri iktidar, yarın tepelerine binebilir... Bu işler hiç belli olmaz.

***

Şunu bilelim: Artık bir kamu düzeni sona erdi...
RTE’nin (Gül’ün de desteğiyle) yeni kamu düzeni ve rejimi başladı.

                       
OKUR NOTU. Savaşal Sayın: Gerilimi Düşürürse Çöker, başlıklı yazınıza yüzde yüz katılıyorum. RTE iktidardan düşmemek için, belirttikleriniz ile beraber, mutlaka parayı da kullanıyor. Son 2 aylık olaylar gösterdi ki “her şeyi para için” yapıyorlarmış. Özellikle örtülü ödenekten 11 yılda 6 milyar TL (6 katrilyon) harcanmış, neredeyse, 3. köprünün maliyeti kadar (3-4 milyar dolar) Bu para kimlere dağıtıldı? Bu kadar yolsuzluğun içinde olan bir iktidar, örtülü ödeneği Türkiye’nin menfaatları için mi harcadı? Paranın izini sürmeli...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları