Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
RTE'nin Apoile Dansı
Bu dans uzun zaman önce başladı, adı “Kürt Meselesini Çözüm Dansı”dır. Aslında Habur erken başlamış bir danstı. Koreografisi ve koreograf berbat mı berbattı. Gösteri, sahneye konur konmaz yuh sesleri altında yumurta yağmuruna tutuldu ve derhal “iktidar repertuvarı”ndan kaldırıldı! \n
\nRTE, yeni koreografisiyle “Kürtlerle Çözüm Dansı”nı sahneye koyacağı en uygun anın, yıllardır pişirdiği “Başkanlık Anayasası” ile birlikte, “Cumhurbaşkanlığı” seçimlerinden önce olduğu saptamasını yapalı da epey oldu. Tam tarih, belki de “Başkanlık Sistemi”ni ilk dile getirdiği zaman olabilir! 2010 seçimlerinden önce... Bu amaçla milletvekilleri arasına bol miktarda “anayasa profesörleri”ni koymuştu (işaret etmiştim yazılarımda!). Burhan Kuzu kitap bile yazdı, adam yıllardır “başkanlık başkanlık” diye sabahları erkenden herkesi uyandırıyor!\n
\nArka fonda hep “analar ağlamasın” vardır. Bu koro, Habur döneminde Türkiye’nin en büyük korosu ve sesini bütün Türkiye’ye ve dünyaya duyuracak bir coşkuyla görev yapmıştı. Lütfen, yanlış anlaşılmasın, bu savaşın yarattığı acılar hepimizindir, çok derin bir yaradır savaş ve ölenler... Burada işaret etmek istediğim, siyasetin, analar ağlamasın sloganını kendi amaçları için yüksek kullanma becerisidir...\n
\n***\n
\nRTE’nin yeni Meclis’te en önemli işlerinden biri Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurdurmak oldu. Bu göstermelik bir komisyondu. Asla oradan herhangi bir uzlaşı çıkacağına inanmadım! RTE Meclis’ten uzlaşıyla hangi yasayı çıkardı? Hele başkanlık anayasası gibi sistemi tepetaklak eden bir yeni anayasanın komisyondan uzlaşıyla çıkacağına kargalar bile inanmadı! Nitekim çanağı çömleği patlattı RTE; çünkü başkanlık anayasası için takvim daralmıştı, hatta çoktan dolmuştu...\n
\nRTE ve başkanlık sistemi sözcüleri (Bozdağ, Kuzu, Çelik en hasları...) MHP ile epeyi dirsek temasında bulundular bu anayasa için. Hatta, Alparslan Türkeş’in yüzyıllar önce başkanlık sistemini öven sözlerini bile tarihin çöplüğünden bulup çıkardılar...\n
\nRTE gerçekçidir; MHP ve CHP ile böyle bir ilişkiye giremeyeceğini kısa sürede gördü. Zaten uzlaşı sepetinde Apo - BDP hep vardı. Başkanlık anayasası, RTE’nin hayatının en büyük projesidir... Bunu yazılarımda sık sık vurguluyorum ki önemi, her şeyi belirleyici niteliği anlaşılabilsin! Çünkü siyaset öncelikler bütünüdür; ilk önceliğinize her şey tabi olur...\n
\nGelinen noktada olurlar ve olmazlar ayıklandı... Başkanlığı olurlayacak tek seçenek BDP idi. BDP’nin düğmesi de Öcalan’daydı. (BDP’lilerin açlık grevinde bu test edildi!) \n
\nÖcalan, adeta RTE’nin esiri gibidir. Oslo sürecini kolayca bu kez doğrudan İmralı sürecine dönüştürdü. BDP sözcüleri, örneğin Selahattin Demirtaş, “Yakınlaştığımız parti AKP’dir... Referandum seçeneğine olumlu bakıyoruz..” dedi.\n
\nKürtler (üstelik sosyalist mi sosyalist!..) için tek bakış vardır: Kürt ulusunu oluşturma sürecine kim ve ne hizmet ediyor... Gerisi fasa fisodur. Bu amaçla Türklerin hepsini, mesela kavalcının peşine takabilirler! \n
\nBaşkanlık anayasası projesi, Meclis’teki oylamada Kürtlerin desteğini alarak referanduma götürülecektir. Burada, RTE de “özgür” değil, o da Kürtlerin (Apo, BDP..) esiri durumundadır. Karşılıklı bağımlılık söz konusudur. RTE için başkanlık sistemi ne kadar hayati ise bunu Meclis’ten geçirebilmek ve referanduma götürebilmek için BDP oyları da o derece hayatidir... (Diğer seçenek 4-5 milletvekili satın almaktır... Ama AKP içinde fire verecek milletvekilleri de söz konusuysa referandum için en güvenli yol BDP ile ittifaktır...)\n
\n***\n
\nİkisi arasındaki uzlaşı (al gülüm ver gülüm) görüşmeleri kapalı açık sürüyor. RTE, “Türk milliyetçiliğine de Kürt milliyetçiliğine de karşıyım” demiş ve anayasa önerisinde “Türk vatandaşlığı”nı çıkarmıştır. Türk adı artık anayasada olmayacaktır. Tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek dil (din de vardı!), 2010 seçimleri önerisiydi... \n
\nKürtler, bununla yetinmez şüphesiz. Özerk bölge, federatif yönetim, şu veya bu şekilde kendi kendilerini yönetecek bölgesel bir anayasal çözüm, her ne adla olursa olsun, Kürtlerin olmazsa olmazıdır... Bir de tabii Kürt dili meselesi... \n
\nGelinen noktada, dört bir taraftaki Kürtlerin ortak devlet organizasyonu olan KCK davasının da anlamı kalmamıştır RTE için. Bu davayı da hızla tasfiye edecektir, zaten uzlaşıda bu da var. Bu süreçte şüphesiz ki Silivri de bitirilmek zorundadır... Zaten Ergin Saygun’un hasta yatağında elini tutan Başbakan’ın yüzündeki derin şefkatini herkes görmüş olmalı!..\n
\nEvet, daha yazılacak çok şey var, ama “Acaba referandumda ne olur” sorusunu incelemeye bir türlü gelemiyoruz... CHP’nin ne yapabileceği sorusunu irdelemeye de... (Kürtlerle dansı umutsuz bir vakaydı zaten, bu kadar şimdilik...)\n
\nRTE’nin Öcalan’la dansının sahnedeki figürlerini seyredin şimdi... \n
\nKoro lütfen!..
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
- ABD seçimleri dünyayı nasıl etkileyecek?
- Anti aging uygulamalarına dikkat! Erken çöküşe yol açıyo
- İbrahim Uslu'dan Kurtulmuş'a sert eleştiri
- Yurttaş borç batağında!
- Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor? DEM'den açıklama
- Gençlerden Numan Kurtulmuş'a 'anayasa' protestosu
- Nur Sürer'in konuşması gündem oldu!
- Hayat kurtaran manevra Heimlich nedir? Nasıl uygulanır?
- Nesli tehlikedeki yaralı puhuya özel tedavi
En Çok Okunan Haberler
- Yenidoğan çetesinin çalıştığı özel hastaneler ifşa oldu
- İşte 'Yenidoğan çetesi' liderinin ilk ifadesi!
- Üç harfli market zincirinde sağlık skandalı!
- Yolcu otobüsü devrildi!
- Hamas lideri Yahya Sinvar'ın son anları paylaşıldı
- HÜDA PAR'lı Ramanlı'nın sözleri stüdyoyu karıştırdı
- En 'güvenilmez' kurumlar belli oldu!
- 'Yenidoğan' skandalına karışan kişiler ifşa oldu
- Bakanlık hastalarla doktorları karşı karşıya getirdi
- İşletme, iade taleplerini durdurdu