ÖYM'lerin ve Terör Mahkemelerinin Başkenti Silivri!

11 Temmuz 2012 Çarşamba
\n

Dün avukat dostum Turgut Kazan ve avukat kızı Aslı Hanım ile birlikte Silivride idik.

\n

Siyasi iktidarın tam parlamento tatile girerken ele aldığı 3. yargı paketinin, ÖYMlerdeki davalara nasıl yansımakta olduğunu görmek için.

\n

Önce büyük duruşma salonunda görülmeye başlayan KCK duruşmasını izledik. İki TRT spikeri münavebe ile 2700 sayfayı aşan iddianameyi okuyordu.

\n

Okunmasının ne kadar süreceğini tahmin etmenin çok zor olduğu bu iddianamede şüphelilerin özellikle BDPnin Beyoğlu İlçe Merkezindeki toplantılarını teknik izlemeye alan polisin kayıtlarının çözümleri yer almıştı.

\n

İki saat boyunca dinlediklerimi, Kürt yurttaşların ezici bir çoğunluğundan oluşan üyelerin Erdoğanın açılım girişiminin samimi olmayışından şikâyet etmeleri ve bu nedenle demokratik özerklik çatısı altında örgütlenmeye hız vermeleri gerektiği üzerindeki tartışmaları olarak özetlemeliyim.

\n

BDPlilerin konuşmaları bu doğrultuda sürmüş ise hiçbir şüphelinin ağzından tek kelime şiddete başvurmanın bsine rastlanmıyor demek mümkün.

\n

Peki, Kürt yurttaşlar, kendilerinin ikinci sınıf olarak tanımlandığını, Atatürkün 1920de TBMMyi açarken yaptığı konuşmada bir çeşit Türk-Kürt devletinden söz ettiğini anımsatarak, Türkiye Cumhuriyetinin bugünkü sınırları içinde ay-yıldızlı bayrağı altında bir tür konfederasyonlaşmadan söz etseler de, o amaca ulaşmak için şiddet ya da saldırıya başvurmayı düşünmüşler mi?

\n

İddianamenin bizim dinlediğimiz bölümlerinde bu konuda tek kelime yoktu. Ama Öcalanın liderliğini öne çıkartan, geniş kitlelerin katılacağı mitinglerle kamuoyuna baskı oluşturmanın amaçlanmasının altı çiziliyordu.

\n

Bu 90 şüphelinin biri dışında tümü Kürt kökenli yurttaşlar.

\n

O bir kişi ise son günlerde adından çok söz edilen Prof. Dr. Büşra Ersanlı.

\n

Duruşmaya ara verilince Sayın Ersanlıyla uzaktan konuşmaya çalıştık.

\n

Dışişleri Bakanı Davutoğlunun, kendisi hakkındaki sözlerini nasıl karşıladığını sordum.

\n

Gülümsedi ve Ben 28 Şubatta da başörtüsü taktıkları için sınıflara alınmayan öğrencilerimle birlikte ağlardım. Onlara bu baskı günlerinin geçeceğini, derslerinden geri kalmamaları gerektiğini öğütlerdim.

\n

Bugün de Batı Trakya Türklerinin de, Türkiyenin Kürtlerinin de haklarını eşit olarak savunuyorum ve destekliyorum.

\n

Ve Ergenekon duruşması

\n

KCK sanıkları daha kalabalık oldukları için büyük duruşma salonundalar demiştim.

\n

Ergenekon sanıkları KCK davası başlayınca daha küçük bir duruşma salonu yapılmış ve oraya alınmışlar.

\n

Orada mahkeme heyeti rahmetli Başbakan Ecevitin Başkent Hastanesinde 2002 yılında gördüğü tedavi sırasında, hastanenin bağlı olduğu Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haberal ile birtakım gizemli ilişkiler kurmak isteyen savcıların talepleri doğrultusunda Bülent Beyi evinde tedavi eden bir hekimi dinliyordu.

\n

Dört yıl önce, Cumhuriyete molotofkokteyli ve bomba atılmasıyla uç veren, daha sonra bir emekli subayın evinde aynı seri numaralı bombalarla ortaya çıkan ve günümüzde bir pehlivan tefrikasına dönen duruşmalarda, Sevgili Mustafa Balbay ve Tuncay Özkanla ayaküstü söyleştik.

\n

Okurları ve politikacı dostları için söyleyeyim:

\n

CHP Milletvekili Balbayın morali sapsağlam.

\n

Denetimli Serbestlik yasasından kendisine ve davadaki arkadaşlarına nasıl bir piyango isabet edeceğini bekliyordu.

\n

Bir gün önceki salıverilme isteklerine ara karar ile yanıt veren mahkeme başkanı, dosyayı inceleyeceklerini söylemişti ya.

\n

Bu sevgili arkadaşım ve öteki şüpheliler için yeni bir umuttu.

\n

TBMMnin ve oradaki çoğunluk partisinin denetimli salıverilme yasası ile ilgili yöntemleri kadar Sayın Cumhurbaşkanının da bu yasayı bekletmeden onaylaması, gerçekten o şüphelilerin özgürlüğü için aralanmış bir kapıdan sızan güneş ışığı gibiydi.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları