Milli İrade de Kangrenleşirse

04 Mayıs 2012 Cuma
\n

\n

Bu tutuklu milletvekilleri için kaçıncı yazım?\n

\n

Doğrusu sayısını ben de unuttum. 12 Haziranda seçildikleri zaman dokunulmazlık kazanarak demir kapıların açılacağını doğal bir beklenti olarak görenler, 1957 yılında rahmetli Osman Bölükbaşının durumunu anımsatarak bu yargıya varıyordu.\n

\n

Onlar arasında bulunan ve genel seçimde CHP İstanbul milletvekili adayları arasında yer alan Oktay Ekşi, Ankarada genç bir gazeteciyken Millet Partisi Genel Başkanı Bölükbaşının hükümete hakaret suçundan tutuklu olarak kaldığı Cebeci Cezaevinden elini kolunu sallayarak çıktığını hatırlatmış ve meslektaşı Mustafa Balbay ile Prof.Dr. Mehmet Haberalı Silivriden törenle karşılamak için küçük planlar yapmıştı.\n

\n

Fena halde yanıldığını daha sonra anlayacaktı Oktay ve tutuklu meslektaşlarımızın yolunu gözleyen bizler.\n

\n

Zira hesaplarımızı rahmetli Adnan Menderesin başvekilliği dönemine göre yapmıştık. O kıyasıya, acımasızca eleştirdiğimiz DP döneminde adalet kurumuna yine de saygı duyulduğu için her kürsüye çıkışta Adnan Beyi yâd eden Recep Beyin de benzer bir hareketle milli iradeye boyun eğeceğini düşünmüştük.\n

\n

Oysa köprülerin altından nice sular akmış.\n

\n

TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek, deneyimli bir hukuk adamı ve parlamenter olarak tutuklu parlamenterlerin salıverilmesini sağlamak amacıyla Mecliste grubu bulunan 4 parti temsilcisini toplayarak bir çözüm seçeneği üretilmesini sağlamış.\n

\n

Daha doğrusu onca deneyimine rağmen sağladığı sanısına kapılmış. Tam sevinecek iken Milli irade mi dediniz? O benim işte! diyen Tek Adamın engeli karşımıza çıkmış.\n

\n

Başbakanın konuşmalarını hazırladığı ve o doğrultudaki başarısı göz önüne alınarak AKPden bu dönem Meclise getirilen Başdanışman Yalçın Akdoğan, dünkü Zaman gazetesinde yayımlanan açıklamasında Cemil Çiçekin iyi niyetle bir çalışma başlattığını ancak tutuklu şahısları aday yapan muhalefetin farklı niyetler içinde olabileceğini söyleyerek CHP, MHP ve BDPnin niyetlerinin adeta falına bakmış.\n

\n

Belki de istihareye yatarak böyle konuşmuş!\n

\n

Yalçın Akdoğana göre, tutuklu milletvekillerinin özgürlüğe kavuşması için Meclis Başkanının iyi niyet beslemesi, Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun 100üncü maddesinde değişiklik yapılmasını sağlamak için parti temsilcilerini bir araya getirmiş olması yetmez.\n

\n

Asıl olan bu konuda Adalet ve Kalkınma Partisinin yetkili kurullarının ne diyeceğidir! Dahası, o organa başkanlık eden liderin ne tavır alacağı? O da Sayın Erdoğanın geçen gün yaptığı açıklama ile belli değil miydi?\n

\n

Meclis Başkanına sakın bir daha böyle emrivakiler yapmadercesine üstü kapalı bir uyarma. Ve topu, olayı kangrenleştirmek amacıyla kendi partisinin yetkili kurullarına havale etmek.\n

\n

Tutuklu parlamenterlerin özgürlüğünü isteyenler!\n

\n

Duyuyor musunuz?\n

\n

Siz masum niyetlerle bir mutabakat üstünde anlaşarak o 8 parlamenterin 328 gün sonra (dün itibarıyla) özgür yurttaşlar olarak milli iradenin yegâne tecelli yeri olan Meclisimizde görev yapmaya başlayacaklarını mı sanıyorsunuz?..\n

\n

Bu devirde bu kararı verebilecek tek yetkili organın, iktidar partisinin politbürosu olduğunu asla aklınızdan çıkartmayınız.\n

\n

Bir ders de kendim için.\n

\n

Yılların gazetecisi ve on beş yıl TBMMde dirsek çürütmüş olduğum halde, günümüzde gerçek bir parlamento olduğunu sanarsan, işte böyle fena halde yanılırsın...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları