Milletvekiline Sahip Çıkamayan Başkan!

17 Nisan 2012 Salı
\n\n\n

23 Nisanda 92’nci yılını dolduracak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendisini seçmiş olan halkın egemenliğinin kayıtsız şartsız temsilcisidir.

\n

Yasaları yapan da, cumhurbaşkanını seçen de, yürütme erkine güvenoyu verip vermeme yetkisini taşıyan da odur.

\n

Gelin görün ki, son genel seçimlerde halkın egemenliğinin temsilcileri arasında seçilmiş bulunan 8 milletvekilimiz, ceplerinde mazbataları ve TBMM Başkanının imzası ile verilmiş kimlik kartları da olduğu halde, ant içememişler, görevlerine de başlamaları şöyle dursun; bulundukları tutukevlerinden serbest bırakılmamışlardır!

\n

Dünkü Milliyette, gazetenin deneyimli Ankara Temsilcisi Fikret Bilanın, bu milletvekillerinin durumu hakkında TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek ile yaptığı bir yol hasbıhalinde alınmış olan yanıtlar, yüce Meclisi egemenliğin tek temsilcisi olarak görenler için üzücü ve ürkütücüdür.

\n

O yol hasbıhaline AKP, CHP ve MHPden de katılmış olan milletvekillerinin, tutuklu 8 üyenin durumu hakkında farklı görüşleri var.

\n

CHP milletvekili ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ki önceki Türk yargıcı Rıza Türmen, Meclis Başkanına, ünlü Silivri Cezaevini ziyaretinden edindiği gözlemleri anlatıyor.

\n

Hasta tutukluları ziyaret ettiklerini, emekli Orgeneral Ergun Saygun ile yine emekli Rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlunun ağır hasta olduklarını gözlemlediklerini söylüyor. O gözlemlere göre Silivri Devlet Hastanesindeki hükümlüler koğuşu bir felakettir, insanlar orada ölüme terk edilmiş haldedirler”.

\n

Türmen, devlet protokolünde Cumhurbaşkanından sonra ikinci sırada yer alan, yokluğunda Cumhurbaşkanına da vekâlet edebilen Cemil Çiçeke,

\n

TBMM Başkanı olarak bu duruma el atmanız lazımdiyor.

\n

Aldığı yanıt, benim gibi egemenliğin kayıtsız koşulsuz TBMMnin elinde olduğuna inananlar için şaşırtıcıdır:

\n

Ne yapabilirim Sayın Türmen. Bilebildiğim kadarı ile hem cezaevi reviri hem de yakındaki hastanelerde sağlık hizmeti alabiliyorlar galiba.

\n

Bana yansıtılan konularda da yardımcı olmaya çalışıyorum.

\n

Rıza Türmen bu paket yanıttan elbette tatmin olmadığı için ısrarını Efendim, revir veya Silivri Devlet Hastanesinden verilecek hizmetle çözülecek gibi değil.

\n

Sayın Saygunun çok ciddi kalp ve böbrek sorunları var. Sayın Hilmioğlu da çok ciddi hasta. Gidin ziyaret edindiye Başkanı uyarmaya çalışıyor.

\n

Bırakınız TBMM Başkanı olmayı, Cemil Beyin bir insan olarak bu soruya teşekkürle yanıt vermesi ve ilk fırsatta o ziyareti yapacağını söylemesi beklenirken, söyledikleri gerçekten hem şaşırtıcı hem de üzücü olmuştur:

\n

Sayın Türmen, tabii hangi birini ziyaret edeceksiniz. O konunun başka sorunları da olur. Benim Meclis Başkanı olarak yetkilerim belli!

\n

Hangi birini ziyaret edeceksinizsözleri, Sayın Başkanın ülkenin tutukevlerinde demir parmaklıklar ardında bulunan kişilerin çokluğunu da itiraf etmiş olmasının kanıtı olarak gösterilebilir. Ancak Parlamento Başkanının sadece bir insan olarak değil; deneyimli bir milletvekili ve aynı zamanda TBMM Başkanı olarak da başka sorunların çıkabileceğinden endişe duyduğunu ima etmiş olmasını anlamak zordur.

\n

Akıllara gelen soru, yoksa böyle bir ziyaret başkaları tarafından hoş karşılanmaz mı şeklinde yorumlanır ki; o zaman Yasama Meclisi Başkanının gerçekte yürütmenin başının emrinde olduğu kuşkusunu akıllara getirir.

\n

Cemil Çiçekin Meclis Başkanı olarak belli olduğunu söylediği yetkiler içtüzükte yazılı olanlarla da sınırlı değildir. TBMM Başkanının parlamento dışındaki ağırlığı, Meclis görüşmeleri ve yönetimi için içtüzüğün belirlediklerinden daha fazla olduğu, kendisi tarafından da benimsenmelidir.

\n

Bu nedenle seçilmiş tutuklu milletvekilleri için topu, Başbakanla sözbirliği yapar gibi, bu 8 üyeyi aday gösteren partilerin yetkililerine atmaya kalkışması da üzücüdür.

\n

Tutuklu milletvekillerinin adaylıkları ilçe, il seçim kurullarından geçmiş, Yüksek Seçim Kurulunca da onaylanarak kesinleştikten sonra milli iradenin beğenisine sunulmuştur.

\n

Herkese ve o arada Sayın TBMM Başkanına düşen, o iradenin önünde başka bir seçeneğin bulunmadığıdır. AKPnin bu 8 milletvekilinin adaylığı henüz kesinleşmeden önce tek itiraz girişimi olmadıysa, kimin suyu yokuşa akıtma hakkı var?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları