Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
CHP Yönetiminde Kafa Karışıklığı
Ne CHP üyesi olanlarda, ne de oyları ile ana muhalefet partisini destekleyenlerde; Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında terör sorununu çözmeyi amaçlayan görüşmeye yönelik bir eleştiri olduğunu sanıyorum.
\nTam aksine, ülke seçmenlerinin çoğunluğunun terörün üstüne gidilmesi için partilerin olduğu kadar sivil toplum örgütlerinin de güç birliği yapılmasını desteklediği biliniyor.
\nDolayısıyla CHP Genel Başkanı’nın hafta sonunda AKP Genel Başkanı ile yaptığı görüşmeye gönderme yaparak “Kürt sorununun çözümü benim genel başkanlığıma mal olacaksa olsun. Yeter ki çözülsün” diye özetlenecek değerlendirmesi, bir özverinin ifadesi olarak algılanabilir.
\nAma gerçeği tam yansıtmaz.
\nÇünkü liderler, çözümü kolay sorunların değil, zoru başarması beklenen kimselerdir.
\nCHP Genel Başkanı, bugünkü görevinde olumsuz notlar alırsa; nedenini kendisinin doğrudan partisi ile ilgili değerlendirmelerinde aramalıdır.
\nSeçilmiş olduğu Genel Başkanlık, bu ülkenin ulusal bağımsızlık savaşını yürütmek amacıyla bir araya gelmiş olan sivil kadronun, Müdafaa-i Hukuk örgütlenmesinin bugünkü aşamasıdır.
\nMustafa Kemal Atatürk ve Mustafa İsmet İnönü ile oluşan liderlikler, 60’lı yıllarda Mustafa Bülent Ecevit ile tam bir halk hareketine dönmüştür. İnönü’nün ortanın solu diye tanımladığı 1960 sonrası dönemi, üçüncü genel başkanın yönetiminde demokratik sol yörüngeye yerleşmiş; yığınların umudu olarak iktidara gelmiştir.
\nEcevit, programına içerik kazandırdığı, örgütüne; emeğin en yüce değer olduğu bilincini anlattığı Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş felsefesine bağlı olmalarını da öğütlemiştir. Partide işçi sendikaları ile örgütsel bağlantılar kurulmuş, o sayede lümpen yöneticiler yerine Seyfi Demirsoy, Halil Tunç, Abdullah Baştürk gibi özverili öncülerin sesleri yükselmiştir.
\nBu nedenle Sayın Kılıçdaroğlu gibi ısrarla ve üstüne basarak “Yeni” takısını kullanmadığı CHP’yi 1946’dan sonra, ülkenin birinci partisi yapmıştır.
\nKemal Bey’in bu çizgiyi bırakarak bir dönem politika kulvarında yer almak isteyen ve 10 Aralık Hareketi’nin söylemlerini anımsatan yörüngesidir ki, on yıldır iktidarda bulunan muhafazakâr İslamcı bir parti karşısında hâlâ alternatif oluşturamamıştır.
\nOysa Batı ülkelerinde sol rüzgârlar esmekte; Fransız ulusu, Cumhurbaşkanlığı’ndan sonra genel seçimlerde de sosyalistlerin başarısını kutlamaktadır.
\nCumhuriyet Halk Partisi’nin yüzde 20’lerde bocalayıp durmakta oluşunun sorumluluğu, onu sıradan bir kitle partisi olarak gören ve gösterenlerdedir.
\nGerçekten sol yörüngede olan bir parti, ülkede Kürt sorununu da çözer ve o başarıyı sağlayan lider ile kadrolar, milyonlarca işsiz Güneydoğu insanımıza devlet desteği ile fabrika götürür. Kooperatifleşmelerinde öncü destek olur.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Havalimanında kaçakçılık operasyonu
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!