Çankaya'ya Kim Çıkacak?

01 Ağustos 2012 Çarşamba
\n

Cumhurbaşkanlığı seçimine daha iki yıl var ama AKPnin iki önemli ismi arasında 2012 Ağustosuna girerken başlayan Çankaya savaşı iktidar partisinin öteki partilerden çok farklı bir yapıya dayandığını ileri sürenleri fena halde yanılttı.

\n

AKPnin vitrindeki en önemli iki ismi, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğanın seçimi tek başına hükümet kuracak çoğunlukla kazanmaları halinde aralarında yaptıkları politik mutabakatın başbakanın hayalleriyle bağdaşmayacağını tahmin edenlerin sayısı azdı.

\n

Çoğunluğu oluşturan siyaset yorumcuları cumhurbaşkanlığı süresini beş yıl olarak hesap ederken yanıldıklarını Anayasa Mahkemesinin bu yılın haziran ayında On birinci cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıl olduğuna oyçoğunluğu ile karar vermesinin Başbakan Erdoğanın siyasi hesaplarında ilk yanılgısını ortaya koymuş oldu.

\n

Parlamentoda milletvekilliği süresinin AKPliler için en çok üç devre olmasını parti tüzüğüne koymuş olan Erdoğan, bu nedenle mırıldanan arkadaşlarına kendisini de örnek göstererek özveri şarkıları dinletmek istiyordu.

\n

Doğrudur:

\n

Kendisi de üç devre seçilmişlerden olacaktı ama bu son devrenin kapısı sadece kendisi için Çankayaya açılacak, başbakanlık konutundan valizlerini alarak 980 rakımlı tepenin sakini olmakla kalmayacaktı.

\n

Türkiye Cumhuriyetinin halk tarafından ilk kez seçilmiş yurttaşı olarak yarı başkanlık yetkileri ile en tepedeki adam olacaktı!

\n

Yandaşları bu gelecekten öylesine emin olmalılar ki hesaplar Sayın Gülün gıyabında alıp yürümüştü.

\n

11. Cumhurbaşkanı, görevini Erdoğana bıraktıktan sonra Kayseri’de mi oturmalıydı?

\n

Acaba Türkiye, BMde şimdiden bir lobi yürüterek Güle Ban Ki-mundan boşalacak genel sekreterlik makamını hazırlayamaz mıydı?

\n

Derken Sayın Cumhurbaşkanının, Brüksel gazeteciliği kökenli sözcüsü Ahmet Sever son derecede başarılı bir medya savaşı yaptı.

\n

Vatan yazarlarından Ruşen Çakır belki hafif çanak sorular sorarak Sayın Cumhurbaşkanının yedi yıllık görev süresini tamamlayarak pasif bir yaşama dönmeyi düşünmediğini diplomatik bir söylem ile kamuoyu ile paylaştı.

\n

Bu mesajın AKPnin içinde hangi tür fırtınalar estirdiğini siyasi meteoroloji uzmanları şimdiden değerlendirmelidir.

\n

Ahmet Severin açıklamasına Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik yorum getirerek karşı çıkarken Meclis tatili nedeni ile bir bölümü deniz kıyılarında, bir başka bölümü de seçim bölgelerinde olan iktidar milletvekilleri tam bir zihin düğümlenmesi içine girmiş oldu.

\n

Adalet ve Kalkınma Partisinin iç yapısını dengeleri iyi izleyenler, Numan Kurtulmuşun Erdoğan tarafından davet edilmiş olmasının eski Milli Görüşçü cepheye geleceğin lideri yakıştırmasını yaparken yeniden milli mücadelecilerin TBMM Başkanı Cemil Çiçekin öncülüğünde yeni hesaplar yapmasını doğal bir refleks olarak değerlendiriyor.

\n

Öte yandan AKPdeki cemaatçilerin, ılımlı söylemleri olan Gülün şiddet fırtınaları estirerek kindarlıktan vazgeçmeyen Başbakana göre daha avantajlı olduğunu ileri sürenler de var.

\n

Tüm bu değerlendirmeler ünlü Pandora’nın Kutusu öyküsünü anımsatıyor.

\n

O kutu Ahmet Severin usta yorumundan sonra açılmıştır..

\n

Ortaya saçılmış olanları hep birlikte izlemek ve sadece iktidar partisi yönetiminin değil şayet akılları ihtiraslarını bastırırsa muhalefet partilerinin de aralarında oluşturacakları stratejik birlikteliğin alacağı sonuçlarla ortaya çıkacaktır.

\n

Seçmenin doğrudan oy vererek seçeceği başkan için seçim toto kuponları bakalım ne zaman piyasaya çıkacak?

\n

***

\n

Değerli okurlarım bağışlarlarsa on günlük bir dinlence izni istiyorum OB.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları