Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir Bayram Yazısı...
Bu Ramazan Bayramı, çalışanlar için de tatil günlerini yaz aylarına veda amacıyla turistik olarak kullanmak isteyenler için de öyle çok özel fırsatlar getirmedi.
\nBugün cuma. Bir anlamda hem haftanın benim açımdan son Düzyazı’sı hem de bayram öncesi kullandığımız “şerefe” ve “arife” günleri ile örtüşen bir yazı.
\nŞair, “Eller bayram eyledi/Biz matem..” demiş.
\nÜst üste verdiğimiz şehitlerin, özellikle kendi ocaklarına düşürdüğü ateşin farkında olmayanlar, günlerini gün etmeyi sürdürüyorlar.
\nGiderek artan terör, bir anlamda bazı kişiler için kanıksama mı yarattı? Yoksa, bazı kalpler acı çeke çeke dağlanıp duyarsız hale mi geldi?
\nO arada özellikle iktidar partisinin resmi sözcüsünün kalbi, soyadını çağrıştırmak için çelikle kaplandı da, şehitlerimizi birkaç Mehmetçik olarak nitelenmiş olması, o cenahta bir tepkiye neden olmadı mı?
\nBu soruları art arda tartışma konusu yaparak tartışabiliriz.
\nAncak ne yazık ki, sadece terör için verdiğimiz şehitlerle de kalmıyor, “Bizi biz yapan sorunlarımız!”
\nHepimizin ifade özgürlüğü için kendilerini hiçbir demokratik ülkede görülmeyecek şekilde tehlikeye atan bir avuç meslektaşımızın beş ya da en az dört yıldan beri, Silivri ve Diyarbakır cezaevlerinde ucu açık şekilde tutsak olmalarının hak ettiği ölçüde tepki uyandırmamış olmasının da bu bayram arifesinde altını kalın çizgilerle çizmeliyiz.
\nSevgili okurlarım.
\nBayram öncesinde evcek yapılması gerekli olan hazırlıkları anımsayın.
\nSonra benzer hazırlıkların, sözünü ettiğim medya tutsakları için de özellikle geçerli olması gerektiğini unutmayın.
\nBirinci derecede yakınları, “açık görüş”ü gözlerindeki nemi gizleyerek gerçekleştirecekler.
\nMesela Balbay’ın, Özkan’ın Haberal’ın ve öteki Balbay’lar, Özkan’lar, Haberal’ların eşlerinin, çocuklarının içinde bulunduğu travmayı düşünün.
\nBayram ziyaretlerinizde, olabildiğince halkın ifade özgürlüğü için tutsak edilmiş olan gazetecilerin durumuna ağırlık verin.
\nToplumca daha duyarlı olmamız için konuşun, tartışın.
\nBen medyanın ifade özgürlüğünü savunmak isteyen bir meslek örgütünün, Basın Konseyi’nin başkanı olarak tüm meslektaşlarımıza, ulaşabildiğim ölçüde siyaset önderlerine, iş ve işçi örgütlerine bu amaçla gönderdiğim bir mektubu bugün sizlerle de paylaşarak kamuoyuna mal etmek istedim.
\n“Sayın Meslektaşım,
\nİstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde terör örgütü oluşturmaktan sanık olarak yargılanan meslektaşlarımız, İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Başkent Medya Grubu Başkanı da olan Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, Doğu Perinçek, Mehmet Perinçek, yayıncı/yazar Ergun Poyraz ile “iletişim özgürlüğü”nü kuruluş amaçlarının başında gören Basın Konseyi’nin başkanı ve yüksek kurul üyeleri olarak olabildiğince görüşme olanağı sağlamaya çalışıyor, aynı nedenle Diyarbakır ağırlıklı Güneydoğulu meslektaşları da tutuklu bulundukları cezaevinde ziyaret ediyoruz.
\nSayıları 90’ı aşkın tutuklu gazetecilerin ortak görüşü, ‘ülkemizde bugün bağımsız adalet olmadığı’ noktasında toplanmaktadır.
\nBu görüş, doğru ya da yanlış olarak değerlendirilebilir.
\nAncak, kamuoyu yoklamalarında da ‘adalet kurumunun en az güvenilir’ olarak değerlendirildiği gerçeğini dikkate alarak, kendilerini ‘tutuklu değil, tutsak olarak’ gören meslektaşlarımızın seslerini dikkate almanın bir insanlık ve doğal olarak sorumlu yurttaşlık borcu olduğunu unutmamamız gerekiyor.
\nPolitik görüşlerimizi bu gerçeklerin dışında bırakarak, yıllardır göğün mavisine, doğanın yeşiline ve toprağa hasret duyan ve beton yığınları içindeki hücrelerinde tecritte tutulan meslektaşlarımızın sorunlarına yardım amacıyla onlara destek olmamızı rica ediyorum.
\nHer gece başınızı yastığa koymadan önce lütfen bir dakikanızı ayırın ve kendi kendinize sorun: Bu gazetecilerin tutukluluğu ne zaman sona erecek? Onları tutuklayan irade, ne zaman haklarındaki kanıtları toplayarak değerlendirme aşamasına gelecek?
\nYanıtını kendi vicdanınızdan alabilirseniz uykuya dalabilirsiniz…
\nSevgiler, saygılar sunuyorum.”
\n***
\nBir Sanat Çınarının Ardından
\nBüyük tiyatro sanatçısı Müşfik Kenter’i de dün sonsuzluğa uğurladık.
\nTiyatro gibi günümüzde ne yazık ki televizyon dizileri karşısında giderek seyirci yitiren ve devletin korumasından da aynı ölçülerde yoksun kalan bir sanat dalını yaşatan isimlerin en ön safında yer alan Kent Oyuncuları’na, Sayın Yıldız ve Kadriye Kenter’e başsağlığı dilerim.
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!