Acil Bir Yuvarlak Masa İçin Çağrı

24 Ağustos 2012 Cuma
\n

Devletin zirvesinin şehit cenazelerini toprağa verirken saf tuttuğunu gösteren fotoğraflar, dün bütün gazetelerin birinci sayfalarında sekiz sütun halinde manşetten gösterilmişti.

\n

Tanrı aşkına söyleyin:

\n

Devletin zirvesi olarak tanımladığımız iktidarı, muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri diye tanımladığımız yurttaşlar topluluğunun temsilcilerini bir yuvarlak masa etrafında buluşturmak için Sayın Cumhurbaşkanı inisiyatifi niçin üstlenmiyor?

\n

Bu cehennem ateşini tek başına söndüreceğini ısrarla söyleyen iktidarın, şehitler üstünde kumar oynamasını eleştirmekle zaman yitirmek yerine, Türkiye Büyük Millet Meclisini olağanüstü toplantıya çağırmak; aynı anda da Sayın Cumhurbaşkanının başkanlığında bir yuvarlak masa etrafında bir araya gelecek olan partiler ve STÖlerin temsilcilerinin üzerinde buluşacağı seçenekleri bir öneriler demeti olarak parlamentodaki özel oturumda tartışmaya açmak!

\n

Şimdi hemen herkes, hükümetin Şam üzerinde ABD maşalığı yaparak yürüttüğü strateji ile başımıza açtığı bela üstünde ittifak halindedir.

\n

Erdoğan uyuyan yılanın kuyruğuna basmasını isteyen Washingtonın bir dediğini iki etmedi.

\n

ABD Dışişleri Bakanı Bayan Clinton, İstanbuldaki mutabakatı medyaya açık açık anlattı.

\n

Yılan da can havli ile ölüm kalım mücadelesi için çırpınmaya başladı.

\n

Ortadoğuda Irakta başlattığı egemenlik savaşında Suriyeyi de hedef tahtasına oturtarak sürdürmekte olan ABDnin sözcülerinin açıklamalarına dikkat ediniz:

\n

Irakta binlerce insanın ölümü ile sonuçlanan savaşın gerekçesi Saddamın kimyasal silah imal ederek onları depoladığı değil miydi?

\n

Irakın altını üstüne getirdiler. Ama o kimyasal silahlara rastlayan olmadı.

\n

Benzer savlar, şimdi Şama yöneltiliyor.

\n

Esadın bir diktatör olduğunun aksini söyleyen yok... Ancak Suriyede ya da sınırlarımızın başka başka yörelerindeki ülkelerin nasıl yönetildiği bizi niçin böylesine ilgilendiriyor ki?

\n

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Hüseyin Nakavi ülkesindeki bir haber ajansına Ankaranın başta El Kaide olmak üzere Suriyedeki terör gruplarını desteklediğini söylemekle kalmıyor. Ankara, Suriyeye karışacağına ve bu ülke için düşmanca beyanat vereceğine kendi içişlerine baksındiyor.

\n

Köklü bir demokratik geleneği olan Türkiyenin bugün işbaşında olan iktidarının hataları yüzünden böylesine bir eleştiriye muhatap olması üzücüdür. Ne var ki, gerçekten kendi içişlerimizin, başta ifade özgürlüğü karşısında Erdoğanın tahammülsüz davranışlarının, sokaktaki sade vatandaşlara kadar her yurttaşa fatura edilmesinin Başbakanı düşündürmesi gerekmektedir.

\n

Bu satırlar yazılırken, Ankarada Türkiye ile ABD heyetleri arasında PKK ve El Kaide gibi terör örgütlerinin Suriye sınırındaki faaliyetlerinin engellenmesi için bir ortak toplantı yapılacağı haberi de güncelliğini koruyordu.

\n

Terörün ne milliyeti, ne de dini olmaz ilkesini haklı çıkartan bu haber başlığı da, Türkiye üzerinde oynanmakta olan oyunların ciddiliği hakkında bir fikir vermelidir.

\n

Sorunun bir başka yönü, terörle yüz yüze muhatap olan güvenlik güçlerimizde son zamanlarda görünen zafiyeti iyice teşhis ve gereken önlemlerin alınması için yine hükümete düşen sorumluluğa işaret etmektir.

\n

Sözü fazla uzatmadan söyleyeyim:

\n

Ergenekonlu, Balyozlu bir Silivri bataklığı, AKPyi içine çekmiştir.

\n

Acil bir siyasi af ile dönülmesi ve çözülmesi olanaksız olan bu davaların dosyalarının kapatılması, en akılcı yollardan birisi olacak ve tüm dikkatlerin PKK terör örgütü üzerinde toplanmasını sağlayacaktır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları