Öner Yağcı

Temiz su haktır

02 Ağustos 2024 Cuma

Birçok yöremizde benzerleri yaşanan 5. Burhaniye Kitap Fuarı, Ören, Öğretmenler, İskele mahallerindeki dinleti, söyleşi, film, tiyatro gösterileri ve imza günleriyle yaz sıcağında serin bir soluk oldu (24-28 Temmuz).

Balıkesir Büyükşehir ve Burhaniye Belediyesi’nin düzenlediği etkinlik, yerel yönetimlerin toplumsal yaşamımızdaki değerini bir kez daha gösterdi.

Siyasal iktidarın SGK borçlarıyla başlayan ve yeni adımların geleceğinin işaretini verdiği, güncel hedef olarak yerel yönetimleri seçmesinin boşuna olmadığını bir daha düşündüm.

ÇAĞRIŞIMLAR

Geçen hafta aklımız, gözümüz kulağımız Meclis’teydi.

Öğretmenlerin eğitimdeki gerici temellendirmelere ve öğretmenlik meslek kanununa, yaşam hakkını savunanların sokak hayvanlarının katledilmesi yasasına karşı direnişi sürdü, sürecek.

Emeklilerin, emekçilerin, toplumun çeşitli kesimlerinin hak ve adalet arayışı gündemden düşmeyecek.

Bu koşullarda, yerel yönetimlerin bir anlamda çağdaş kültür mevzisi olan şenlik, festival, fuar gibi etkinliklerle insanlarda yalnız olmadıkları duygusunu çoğaltmasını alkışlamak geldi içimden.

Burhaniye Kitap Fuarı’nın bendeki çağrışımlarını düşünürken aynı sorunlarla karşı karşıya olan birçok ili, ilçeyi, beldeyi de gözümün önüne getirdim.

Yerel yönetimlerin hedef durumuna getirilerek bellerinin kırılmasının amaçlanması toplumsal ve siyasal yaşamımız için can alıcıdır.

KİTAP SEVGİSİ VE SU

Kitap fuarında, söyleşilerdeki canlılığı, dinletilerdeki coşkuyu, gösterilere ilgiyi, hâlâ yok edilemeyen kitap sevgisini yaşamak umut verdi.

Yayıncılığın onca sorununa karşın yazma sevdasının azalmadığını görmek yüreğe su serpti.

Yüreğe su serpti deyince, yaz sıcaklarında daha bir duyumsanan “su” sorunu geldi aklıma,

Burhaniye’nin suyu içmeye de kullanmaya da uygun değil.

“Burhaniye Çevre Platformu” ile “Burhaniye Su İnisiyatifi”nin “Temiz su haktır” dediği bildirisinden aktarıyorum:

“Musluğa elimizi dayayıp su içtiğimiz günler çok geride kaldı artık. Ne ağzımızın tadı kaldı ne de demlediğimiz çayın. 

Evlerimizde kullandığımız tüm metal gereçlerde, borularda ve cam eşyalarda kireçlenme, paslanma, aşınma  ve delinmenin yanı sıra bulaşık ve çamaşır makinelerinin sık sık bozulmasından, temiz ve kaliteli yıkama yapmamasından, doğalgaz kombilerindeki metal aşınmasına bağlı bozulmalardan, yıkama sonrası ev gereçleri üzerinde oluşan kalıcı kimyasal görüntüden çok rahatsızız.”

SİYANÜRLÜ TOPRAKLAR

Ülkemizin birçok yerinde HES ve maden aramalarıyla toprak, su, hava zehirleniyor, ormanlarımıza göz dikiliyor ve doğanın, doğadaki canlıların yaşam alanları, yaşamları yok ediliyor.

Madra Dağı’nda altın arayan şirketin Burhaniye ilçesinin bir yılda tükettiği sudan daha fazla yüzey ve yeraltı suyu tükettiğinin, çalışması sırasında havaya, toprağa, özellikle yeraltı sularına karışan -karışma olasılığı çok yüksek olan- siyanür ve diğer ağır metaller kullandığının da yazıldığı bildiri, geçen yıl bir roman ödülünde okuyup çok etkilendiğim, “Direnen halk bir gün mutlaka kazanacaktır” mesajını veren bir dosyayı anımsattı bana: Siyanürlü Topraklar.

Zengin bir ovayı yaşanmaz duruma getirecek olan, 1 milyar ağacın kesileceği, saniyede 135 litre suyun tüketileceği, İzmir, Manisa, Akhisar, Salihli, Saruhanlı, Kemalpaşa’da 4.5 milyona yakın insanın kanser tehdidi altında olacağı Çaldağı’ndaki HES’e karşı direnişi romanlaştıran Ali Özenç Çağlar’ın bu yapıtının yayımlanmasına sevindim, siz de okuyun (Ateş Yay., 2023).



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İnsan olma bilinci 7 Eylül 2024
Korku ve zafer 31 Ağustos 2024
Masaldan uyandırın bizi! 24 Ağustos 2024

Günün Köşe Yazıları