Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Zulüm (Mobbing) Kalınlaştığı Yerden Hukuk İnceldiği Yerden Kopar
Uzun zamandır görüşemediğim, bir meslektaşımla Kızılay’ da geçenlerde karşılaştım. Yolda, dalgın dalgın yürüyordu. Bana ilginç şeyler anlattı. Yüzüm kızardı. Üniversitede psikolojik tacize (mobbing) uğramış. Hakkında estek köstek soruşturmalar açılıyormuş. Bağımsız Yargı her defasında bizim arkadaşı “esastan” haklı bulmuş. Hukuksuzluk ve idari despotizm ile uyum içinde olamayacağını bildiğim, başarılı bir akademisyen olduğuna da inandığım ve kendisini de çok yakından tanıdığım arkadaşımın, en son olarak personel sicili ile oynanmasına karar verilmiş. Onu da yargıya götüreceğini söyledi… Bir temmuz gecesinde, (Pat diye…) ilgisiz ancak yetkili ve uzaktan kumandalı gizli eller marifetiyle…
Durumuna çok üzüldüm. Aslında üzüldüğüm nokta; toplumun kaymak tabakası olduğu söylenen üniversite yönetimlerinin, hukuk tanımaz(bilmez) haliydi içimi burkan…!
Öyle yaa…kendi içinde demokratik hukuk devleti kriterlerini yerine getirememiş kuru(a)msal bir zihniyetin topluma örnek olması nasıl beklenir di.?
Aslında YÖK Başkanlığı; akademik kadro ve idari görevlendirme atamalarında, uluslararası yayın yapma yanında, mobbing suçunu işleyenlere ve mağdurlarına da yeni bir notlama sistemi getirmeli ve yeni yönetmeliksel düzenlemelere gidilmelidir diye düşünüyorum. İntihal konusunda bu kadar hassas olan YÖK’ün, Mobbing konusuna da bir açılım getirmesi gerekir.
Toplumdaki demokratik açılımlardan, askeriyemizin, kamu kuruluşların nasibini aldığı bir dönemde daha şeffaf , demokratik bir toplum ve yönetimleri ortaya çıkarken; insanın aklına, “başkalaşmamış” ancak zihniyet dönüşümlerine paralel olarak da bu değişiklikler keşke içselleştirilebilseydi geliyor…
Umarım o da olur. Kompleksler törpülenir. Kurumsal bir özeleştiri evresine gireriz…çifte standartlarımızla ikircikli düşünce dünyası ile yüzleşme imkanını bulabiliriz.
Mobbing, Türkçemize, “yıldır kaçır” veya” bezdiri” olarak girdi. Ceza kanununda da yerini aldı. Asliye hukuk ve ceza mahkemeleri konuya el atmışlar. Sevindirici bir gelişme…İdarİ mahkemeleri, Devlet, mobbing yapmaz doktirininde, ancak kardeş yargıdan ve savcılıktan gelen dava sonuçlarını da; “devlet içinde mobbingci var” diyerek işleme alıyor ve sorumlu ve sorunlu personelden ve bayrak yarışçılarından, devlet adına hesap soruyor…darbe indiriyor…
Mobbing bir psikoloji taciz şekli olarak (kibar işten çıkartma aracı olarak), idarece keşfedilmiş bir yöntem de olsa, akıllıca yapılmadığı takdirde, “görevi ihmal ve kötüye kullanma” suçlarını da kapsamı altına alıyor.
Üniversite idarelerinin, “mühür bende…ben yaptım oldu” diyerek, elden kerhen imza toplayarak, fiilleştirmeye çalıştığı, mesnetsiz,belgesiz, Fakülte yönetim kurulu kararlarını,sözde bölüm kararlarını ve cinliklerini artık hakimlerimiz yemiyor. Bunun adına da, idari taktir veya özerklik demiyor.Bunun adına "Toplu mobbing" diyor.
Hukuktan, yargıdan bunalan ve azad olmak isteyen mobbingciler, bakalım hukuku arkadan dolanmak için daha nasıl, kerameti kendinden menkul cinlikler ve ara formüller üretecek ve şapkadan tavşan çıkarmaya devam edecek… göreceğiz. Belki de zaman onlara, yargıyla akıl yarışına ve bilek güreşine girilmeyeceğini bir kez daha hatırlatacak.
Mobbing ,bir nefret ve insanlık suçudur.Hiçbir akademisyene yakıştıramam. Arkadaşıma en son şu soruyu da sordum. İşyerindeki meslektaş hocalar bu duruma ne diyor?
Cevabı: Hayret vericiydi. “Üç maymunu oynuyorlar” dedi.
Bu dürüst arkadaşımı yanaklarından öptüm. Kendisiyle gurur duyduğumu söyledim.
Kendisine, Takma kafana… “Zülüm” (Mobbing) kalınlaştığı yerden, “Hukuk”, inceltildiği yerden kopar” dedim. Hukukun bir gün gelip, üniversite dükalıklarına da lazım olacağını hatırlatmak isterim. Mobbing ceberrutluğunun olduğu yerde bilimsel özerklik ve farklılıktan da söz edilemez. Bindiğimiz dalı keseriz. Bilimsel performansı da negatif yönde etkileyen bir süreçtir. Dolayısıyla, kamusal zarar ve üretim kayıpları yaratır. Öte yandan mağdurun psikolojisini, iş hayatını ve aile düzenini bozucu etkileri de cabası…
Mobbing olgusunun, kamuoyuna iyi algılatılması gerekir.
Haa… o da mı olmadı ?
Akademisyenden idari yönetici olamıyorsa; nasıl ki, şoförlük ve temizlik hizmetlerinin özelleştiği gibi, dışarıdan profesyonel hizmet desteği alınır ve üniversitelerimiz, idari açıdan bağımsız ve hukuka saygılı profesyonel
yöneticiler ile yönetilir…
Bilimin içine de, mobbing sokmazlarsa eğer…
Akademisyenleri de, bilimsel faaliyetlerinden sorumlu tutar.. Onları azad ve ”özerk”! eyleriz..
Tahir Çalgüner .
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- 'Hadi gelin kapatın!'
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Dünya çapındaki sıralama: Türkiye'den 4 üniversite
- Niğde'deki korkunç cinayetin arkasından yasak aşk çıktı!