Olaylar Ve Görüşler

Üniversiteler ve ‘Göttingen Yedileri’

14 Şubat 2015 Cumartesi

“Göttingen Yedileri” bilimin, usun, nesnelliğin onurunu yüceltmiş, bu uğurda boyun eğmemiş, gelecek kuşaklara yönelik sorumluluklarının gereğini yapmaktan kaçınmamışlardır. Türkiye ise hâlâ “Göttingen Yedileri”ni bekliyor.

Üniversite, çok genel olarak, “Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzelkişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu, bilimtay” olarak tanımlanır. Çok boyutlu bir gerçeklik ve kavram olan üniversiteyi, tarihsel düzlemde, kiliseye, engizisyona, bağnazlığa, baskıya, bilimdışılığa, giderek faşizme karşı savaşımın yarattığı anıtsal kurum saymak da hiç yanlış olmaz.
Üniversite denince, bilim tarihinden çok öğretici bir olayı, “Göttingen Yedileri”ni anımsatmak gerekir. Olay, 1737’de kurulan Göttingen Üniversitesi’nde yaşanır. Kentin bağlı olduğu Hannover Krallığı’nda, 1837’de kral olan, Göttingen Üniversitesi mezunu Ernst August, 1833’te kabul edilmiş anayasayı fazla özgürlükçü bularak yürürlükten kaldırır.

***

Bu anayasa gerçekten de özgürlükçüydü. Kralın söz konusu kararı üzerine Göttingen Üniversitesi’nden yedi profesör krala bir karşı çıkış yazısı gönderirler; anayasaya bağlılıklarını bildirirler. Ardından yedi profesörün görevine son verilir. Bununla da yetinilmez, yedi öğretmen arasında en sakıncalı sayılan Jacob Grimm ile Wilhelm Grimm’in üç gün içinde kentten ayrılmaları buyurulur. Halkbilimin kurucuları ve büyük dilbilimciler olarak bilinen “Grimm Kardeşler” kendilerini çağıran Berlin’de 20 yıl çalışırlar. Yedi kişi arasındaki ünlü fizikçi Wilhelm Weber de ülkeyi terk eder, Laipzig’de profesör olarak çalışır. “Yediler”in bildirileri özellikle öğrencilerince tüm Alman devletlerinde dağıtılır. Üniversiteye saldırının etkileri ancak 1848 devriminden sonra onarılabilir. İzleyen dönemlerde Göttingen Üniversitesi dünyanın en önemli buluşlarına imza atan bilim insanlarının kurumu olur. Eski saygınlığına yeniden kavuşur. Günümüzde gerek Göttingen Üniversitesi’nde gerekse kentin çeşitli yerlerinde “Yediler”le ilgili yapıtlar, anmalıklar bulunmaktadır.

***

“Göttingen Yedileri” bilimin, usun, nesnelliğin onurunu yüceltmiş, bu uğurda boyun eğmemiş, gelecek kuşaklara yönelik sorumluluklarının gereğini yapmaktan kaçınmamışlardır. Türkiye’de anayasaya, temel haklara, bilime karşı bunca saldırı yapılmışken ve bu uygulamalar hâlâ sürerken üniversitelerden, bilim insanlarından, her bedeli göze alan bir karşı çıkış duydunuz mu? Türkiye “Göttingen Yedileri”ni bekliyor.  

Günay Güner Yazar



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları