Olaylar Ve Görüşler

Ulusal değil, dinsel eğitim - Erol Ertuğrul

15 Ağustos 2024 Perşembe

Laik Türkiye Cumhuriyeti adım adım dinselleştiriliyor. Her gün çıkarılan bir yasayla, alınan çağdışı bir kararla adım adım laiklikten uzaklaştırılıyor. Kamu kurumlarının yöneticileri temel din eğitimi görmüş okullardan çıkmışlar. Hemen hemen hepsi imam hatip kökenli.

Aydın din adamı yetiştirmek amacı ile açılmış olan imam hatip okulları bugün bu işlevini yitirmiş, temel eğitim kurumu  durumuna getirilmiştir. İmam hatip okulları bir meslek okuludur. Amacı aydın din adamı yetiştirmektir. Bir meslek okulu iken ilk kez 1975’te bu okullara üniversite yolu açılmıştır.  O dönemde aydınlar, bu okullara üniversite yolunun açılmasının çok yanlış olduğunu dile getirdiler. Sevgili Uğur Mumcu bu yolda çok yazılar yazdı. Bu yol açılırsa yarın imam kaymakam, imam vali, imam savcı, imam yargıç olacağını ve bu durumun çok sakıncalar yaratacağını yazıp anlattı.

1994’te Aydınlanmacıların bölünerek ayrı ayrı partilerden aday olmaları sonucunda R. T. Erdoğan,  çok az bir oy farkı ile İstanbul Belediye başkanı oldu. 2002’de de AKP yüzde 34 oyla ülkemizin yönetimine geldi. Erdoğan’ın imam hatip çıkışlı olduğunu ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduğunda “Ben İstanbul’un imamıyım” dediğini anımsayalım.  

ORTAK NOKTA GERİCİLİK

22 yılda AKP ülkeyi dinselleştirmek için çok yol aldı. Günümüzde imam okullarına öğrenci çekebilmek için para ve altın vd. öneriliyor. Ülke inançlar üzerinden yönetilmeye çalışılınca doğal olarak büyük sorunlar oluşuyor ve bunların cezasını halk çekiyor. “Ben ekonomistim” diyerek ekonomiyi dinci bakış açısıyla yönetmeye çalışırsanız, nas diyerek ekonomik kurallara karşın faizi yasaklamaya çalışırsanız ekonomiyi batırırsınız ve bunların acısını tüm ülke çeker.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Arap sevdası yüzünden İran’da öldürülen Hamas lideri için bir günlük ulusal yas ilan ediliyor. Erdoğan bunun yanlış olduğunu söyleyenlere de “cibilliyetsiz” diyor. Bir cumhurbaşkanı kendi halkına hakaret etmez. Bu ulus Hamas lideri için neden yas tutsun? 

Öte yandan anayasanın açık hükmüne karşın AYM kararları uygulanmıyor. Artık hukuk devleti yok. 

AKP desteği ile tarikatlar etkinleştiler. Bakanlıklar tarikatlar arasında paylaştırıldı. Öyle ki tarikatlar  Cumhuriyetin ordusuna bile sızdılar. Tarikatların ülke yönetimine ortak olmalarıyla Cumhuriyetin ordusuna da sızan gerici, şeriatçı FETÖ, 15 Temmuz’da darbe yaparak yönetime gelmeye çalıştı. Daha sonra “Sarıklı, cüppeli general” haberleri  basında yer aldı. Onlara bu cüreti veren, onları devletin etkin kurumlarına yerleştiren AKP ve bu partinin yöneticileridir. Ortak noktaları ise gericiliktir.

LAİKLİĞE YOĞUN SALDIRI 

İmam hatip mezunu milli eğitim bakanı, tarikatlar sivil toplum örgütüdür diyerek, tarikatlarla anlaşmalar,  protokoller yapıyor; bunları gizlemiyor, tersine övünerek “Artık o eski günler geçti” diyerek durumu savunuyor. Makamında tarikatlarla toplantılar yapıyor.

Sivil toplum örgütleri çağdaş, ilerici ve geleceğe dönük eylemler yapan aydınlık örgütlerdir. Tarikatlar gerici örgütlerdir ve asla sivil toplum örgütü sayılamazlar. Türk eğitim sisteminin temeli bilimdir, akıldır. Yürürlükte olan Devrim Yasaları ile, Eğitim Birliği Yasası ile milli eğitim laik  ve bilimsel temellere oturtulmuştur. Bugün bu yasalardan tümü ile sapılmıştır. Artık ulusal eğitim yerine, dinsel eğitim vardır. Çağdaş bireyler yerine bağnaz zihinler yetiştirilecektir. 

Sağlık bakanı olarak atanan kişi, İstanbul il sağlık müdürü iken yayımladığı genelgede personele, “Ahlaka, adaba ve inanca göre giyinin” diyor. Sağlık personeli “inanca göre” nasıl giyinecektir?

Atatürk’ün 1925 yılında Kastamonu’da söylediği, “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar ülkesi olamaz, en gerçek tarikat medeniyettir”  sizleri unutturulmak isteniyor. Ancak buna olanak yoktur. Suları geriye akıtamazsınız, güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Bu günler geçecek, Türkiye Aydınlanma yolunda yürüyüşünü sürdürecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları