Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye’nin önemli seçimi - Muhammed Nureddin
Türkiye’deki seçimler, çağdaş Türk tarihi için büyük önem taşıyor. Çünkü 21 yıllık AKP iktidarı, Türkiye’deki geleneksel sistemin iki özelliğini zayıflattı: Laiklik ve parlamenter demokrasi. İktidar; kurumlar, toplum, eğitim ve çeşitli alanlarda, dini eğilimi güçlendirmek için çalışıp, laik devleti İslamlaştırmaya çalıştı. Parlamenter demokrasiyi zayıflatıp, Osmanlı sultanlarının bile güçlerini aşan yetkileri sisteme taşındı. Parlamento etkisizleşti. Devlet ve iktidar partisi arasındaki sınırlar silindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek yetkili kişi oldu ve sistemdeki diğer güçlerin etkisi, katkısı ortadan kalktı.
Dolayısıyla, muhalefetin zaferi, AKP’nin neden olduğu kusurların düzeltilmesi anlamına gelir. Bu da ülkenin geleceğinin şekillenmesinde en geniş katılımı sağlar.
AKP, özellikle son 11 yılda, dış politikaların çizilmesinde ideolojik ve İslami eğilimlere öncelik verdi. Bunlar, “Yeni Osmanlıcı” eğilimlerdi. Arap rejimlerini düşürmeye, değiştirmeye çalıştı. Suriye ve Libya’daki iç savaşlarda taraf oldu. Birçok Arap ülkesinin içişlerine karıştı. Böylece Türkiye, Katar dışında, tüm dostlarını kaybetti. Son iki yılda ise uzlaşma girişimlerine başladı.
AKP, muhalefetin zaferinin NATO politikalarını benimsemek anlamına geldiğini söylüyor. Bu yanlıştır. Şüphesiz Türkiye NATO üyesidir. Ancak muhalefetin iktidara gelmesi, Türk dış politikasında bir darbe anlamına gelmez. Dış politikadaki sapmaları düzeltmek ve onları ideolojik, dini ve kişisel güdülerden uzak tutmak anlamına gelir.
Örneğin, 1980’lerde, 90’larda Türkiye ve Suriye arasındaki gerilimlere rağmen, Ankara-Şam diplomatik ilişkileri kesilmedi. Turgut Özal ve Süleyman Demirel başta olmak üzere Türk yetkililer Şam’a gitti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Hafız Esad’ın cenazesine katıldı. Buna karşılık Erdoğan, Suriye’de gerilim çıkınca, Suriye ile diplomatik ilişkileri kesti. Silahlı muhalefeti destekledi. Emevi Camisi’nde namaz kılacağına söz verdi. Bu politikalar sonucu, Türkiye’ye 4 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı geldi.
2002’den önceki gibi, dış politikada göreceli tarafsızlık politikasına geri dönüş, dış ilişkilerinde Türkiye’nin elini güçlendireceği gibi, bölgedeki istikrarı da güçlendirir. Erdoğan’ın kazanması halinde ise gerilimler devam eder. Muhalefetin önünde, büyük bir fırsat vardır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!