Olaylar Ve Görüşler

Türkiye’nin önemli seçimi - Muhammed Nureddin

09 Mayıs 2023 Salı

Türkiye’deki seçimler, çağdaş Türk tarihi için büyük önem taşıyor. Çünkü 21 yıllık AKP iktidarı, Türkiye’deki geleneksel sistemin iki özelliğini zayıflattı: Laiklik ve parlamenter demokrasi. İktidar; kurumlar, toplum, eğitim ve çeşitli alanlarda, dini eğilimi güçlendirmek için çalışıp, laik devleti İslamlaştırmaya çalıştı. Parlamenter demokrasiyi zayıflatıp, Osmanlı sultanlarının bile güçlerini aşan yetkileri sisteme taşındı. Parlamento etkisizleşti. Devlet ve iktidar partisi arasındaki sınırlar silindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek yetkili kişi oldu ve sistemdeki diğer güçlerin etkisi, katkısı ortadan kalktı.

Dolayısıyla, muhalefetin zaferi, AKP’nin neden olduğu kusurların düzeltilmesi anlamına gelir. Bu da ülkenin geleceğinin şekillenmesinde en geniş katılımı sağlar.

AKP, özellikle son 11 yılda, dış politikaların çizilmesinde ideolojik ve İslami eğilimlere öncelik verdi. Bunlar, “Yeni Osmanlıcı” eğilimlerdi. Arap rejimlerini düşürmeye, değiştirmeye çalıştı. Suriye ve Libya’daki iç savaşlarda taraf oldu. Birçok Arap ülkesinin içişlerine karıştı. Böylece Türkiye, Katar dışında, tüm dostlarını kaybetti. Son iki yılda ise uzlaşma girişimlerine başladı.

AKP, muhalefetin zaferinin NATO politikalarını benimsemek anlamına geldiğini söylüyor. Bu yanlıştır. Şüphesiz Türkiye NATO üyesidir. Ancak muhalefetin iktidara gelmesi, Türk dış politikasında bir darbe anlamına gelmez. Dış politikadaki sapmaları düzeltmek ve onları ideolojik, dini ve kişisel güdülerden uzak tutmak anlamına gelir.

Örneğin, 1980’lerde, 90’larda Türkiye ve Suriye arasındaki gerilimlere rağmen, Ankara-Şam diplomatik ilişkileri kesilmedi. Turgut Özal ve Süleyman Demirel başta olmak üzere Türk yetkililer Şam’a gitti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Hafız Esad’ın cenazesine katıldı. Buna karşılık Erdoğan, Suriye’de gerilim çıkınca, Suriye ile diplomatik ilişkileri kesti. Silahlı muhalefeti destekledi. Emevi Camisi’nde namaz kılacağına söz verdi. Bu politikalar sonucu, Türkiye’ye 4 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı geldi.

2002’den önceki gibi, dış politikada göreceli tarafsızlık politikasına geri dönüş, dış ilişkilerinde Türkiye’nin elini güçlendireceği gibi, bölgedeki istikrarı da güçlendirir. Erdoğan’ın kazanması halinde ise gerilimler devam eder. Muhalefetin önünde, büyük bir fırsat vardır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları