Türkiye tarihi seçime hazırlanırken tarımda da gözler ve kulaklar muhalefete çevriliyor. 21 yıldır iktidarı elinde tutan siyasal anlayışın, ülkemizi tarımda getirdiği açmaz ve çıkmaz; hemen herkes tarafından görülüyor ve kabul ediliyor.

Üreten de tüketen de dertli

Tarımda ve gıdada bir zamanlar kendi kendine yetebilen sayılı ülke arasındayken bugün artık ithalatçı bir ülke haline geldik. Üretici, bin bir emekle, alın teri ve zahmetle ürettiği ürününe değer fiyat bulamaz oldu. Dolayısıyla üretimden çekildi, tarımı ve kırsalı terk etmeye başladı. Sonuçta desteksiz/ yalnız bırakılan ve kaderine terk edilen üretici, üretime küstürüldü.

Genel olarak tarım alanında ve tarımsal gıda üretiminde yaşanan sorunlar; yalnızca üretici kesimi etkilemekle kalmıyor, tüketici olarak hemen herkese yansıyor. Geniş toplumsal kesimler, sağlıklı ve ucuz gıdaya erişmekte zorlanıyorlar. Sonuçta üretici de tüketici de mutsuz oluyor.

Gıda bağımsızlığı

Pandemi ve savaş koşullarında dünyada yaşananlar, gıda güvenliğinin ve gıda bağımsızlığının önemini ortaya koydu. Bazen paranız olsa bile ithal edecek ürün de bulamıyorsunuz. Dolayısıyla, tarımda ve gıdada dışa bağımlı olmanın ne denli ciddi riskler ve sorunlar taşıdığı görülüyor. Gıda bağımsızlığının önemi daha iyi anlaşılıyor.

Muhalefetin ortak adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; tarımla ilgili açıklamasında, gıda bağımsızlığı kavramına sahip çıktı. Ülkede egemen olan siyasal anlayışın, böylesi bir yaklaşımdan uzak olması önemli bir sorundur. Günümüzde üretici kesim hak ettiği desteği maalesef alamamaktadır. Bu durum, ülkemizi ve insanımızı, gıda konusunda dışa bağımlı hale getirmektedir. Gıdada yaşanan plansızlığın ve pahalılığın temelinde işte bu gerçeklikler vardır.

Kılıçdaroğlu’nun tarım tahtası

Tarımsal sorunların çözümünde, artık üreticinin bu iktidardan beklentisi de umudu da kalmamıştır. Çünkü bu yönetim anlayışının giderek kendisi bir sorun haline gelmiştir. Bu nedenle, tarım kesimi ve üreticiler de değişimi istemekte ve beklemektedir. İşte bu yüzden de muhalefete ve onun ortak adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelmektedir.

Son günlerde herkesin dikkatle izlediği Kemal Kılıçdaroğlu’nun o ünlü tahtasında, tarım kesimi için de çözümler var... Buna göre; tarım sektörü ve çiftçi, başta girdi maliyetlerinin düşürülmesi olmak üzere ekonomik olarak her yönden desteklenecek. Üretici emeğinin karşılığını hakça ve zamanında alacak. En önemlisi de tarımın ve üreticinin örgütlenmesi tümüyle yeniden ele alınacak, kooperatifçilik özendirilecek ve desteklenecek...

Doğrusu bu çözümler ve sözler, üreticiyi heyecanlandırıyor. Sözün özü, yaşadığı sorunlardan bunalan üretici kesim de artık değişim istiyor ve sorunlarına çözüm bulunacağını umut ettiği yeni dönemi dört gözle bekliyor.