Olaylar Ve Görüşler

Saygı, umut ve dayanışma... - Prof. Dr. Okan TOYGAR

02 Aralık 2023 Cumartesi

29 Mayıs sabahından kurultayın gerçekleştiği 4 Kasım’a kadar özellikle muhalif medyanın eleştiri sınırlarını aşarak itibarsızlaştırmaya çalıştığı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine hakaret edenlere tek söz söylemeden erdemli bir sükûnet içinde devretti genel başkanlığı. 

Cumhuriyet tarihinin belki de en zor döneminde genel başkanlık yapmıştı.

Siyasi kumpaslar, montaj videolar, antidemokratik seçimler, darbe girişimi ve parlamenter sistemden tek adam rejimine geçiş hep onun genel başkanlığı döneminde gerçekleşti.

Tıpkı kendinden önceki CHP genel başkanları gibi alçakgönüllü, nazik ve dürüsttü. Kamuoyunun önünde tek bir vatandaşını veya ilçe başkanını azarlamamış, siyaseti zenginleşme aracı olarak görmemişti. 

Kökleri ülkenin kurtuluşuna ve kuruluşuna dayanan yüz yıllık devrimci bir partinin üyelerine yakışan, genel başkanlarını saygıyla uğurlamak ve seçilen yeni genel başkana hesapsız, çıkarsız ve koşulsuz destek vermektir. Yurtseverliğin, solculuğun ve örgütlülüğün gereği budur.

Özgür Özel’in genel başkan olması CHP üyelerinde ve seçmende bir umut oluşturdu. Özel’in kurultay öncesindeki konuşmalarında ve açıkladığı tutum belgesinde; partinin kurucu ilkelerden uzaklaşarak sağa kaymasını eleştirmesi ve Türk-Kürt, Alevi-Sünni, dindar-inançsız gibi toplumu dikine kesen değil, enine kesen siyasetten yana olduğunu belirterek yoksuldan ve emekçiden yana olacağını söylemesi bu umudu arttıran önemli tespitlerdi. 

Özel’in, eğitimde ve sağlıkta eşitsizlik ve bölgesel dengesizliklerden bahsetmesi, emek sermaye çatışmasında emekten yana bir siyasetin uygulayıcısı olacağını belirterek sendikal harekete destek vermesi, 1980 öncesinde olduğu gibi, CHP’nin toplumun geniş kesimleriyle kucaklaşmasını sağlayarak iktidar yolunu açabilir.   

Bu söylemlerin gerçekleşebilmesi; laiklikten, barıştan ve demokrasiden yana, liyakatli, yurtsever ve solcu bir kadroyla, o kadro da “partinin yerelden merkeze tıkanmış olan tüm kanallarının açılmasıyla” yani parti içi demokrasiyle mümkündür.

Başlangıçlar zor, değişimler uzun solukludur...

Değişimin başarıya ulaşması için Özgür Özel’e düşen; parti içinde Cumhuriyetin kurucu değerlerinin yeniden yorumlanabileceğini ve laikliğin kapsayıcı olması gerektiğini söyleyenlerle arasına mesafe koyarak, CHP içinde ideolojik bir bütünlük sağlaması ve önüne çıkarılacak engellere rağmen neoliberalizme karşı sınıfsal arka planı olan kamucu çizgideki sol siyaset anlayışında ısrarcı olmasıdır. 

CHP üyelerine düşen ise denetim, eleştiri ve katkı sunma görevlerini unutmadan, ülkeyi esir almış olan İslamofaşizmin temsilcilerine ve ulusal-uluslararası tekelci sermaye gruplarına karşı verilecek mücadelede sonuna kadar genel başkanlarının yanında durmaktır.

PROF. DR. OKAN TOYGAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları