Olaylar Ve Görüşler

Pirus zaferi mi? (18.07.2015)

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Devasa kayıplar pahasına kazanılan savaşları anlatır Pirus zaferi. Seçimden beri adım adım yaklaşmakta olduğumuz son istikamet, 7 Haziran’ı her gün biraz daha fazla Pirus zaferi konumuna sokuyor.

Son bir ayın kısa özeti “neden” sorusunun yanıtını ana hatlarıyla ortaya koyuyor gibi. 7 Haziran akşamı AKP muhalifi geniş seçmen çoğunluğu için umutlu bir başlangıcı karakterize ediyordu. Birkaç ırgat bir araya geldi, hükümeti yıktı diyen Yeni Şafak yazarı ilahiyatçı Hayrettin Karaman’a karşı hepimiz ırgat olmanın gururunu yaşıyorduk.
AKP hep iktidarda kalacakmış gibi, başlarında bulundukları kurumları partizanca ve keyfi bir şekilde yöneten kamu görevlileri sessizliğe bürünmüştü. Saray bile bir süre ağzını açamadı. Yandaş medyada çatırdama ve tasfiye süreci başladı. Şüphesiz ki o günlerde bile bir dizi siyasi tereddüt vardı. “Yeni Türkiye onu kuranların başına yıkıldı” gibi bir cümle kolaylıkla kurulamıyordu hiçbir yerde. Çünkü AKP ve CHP, yani merkez gerilemişti.

Ülkenin kaderi
Siyaset uçlara kaydığı için ülkenin kaderi MHP ve HDP’nin elindeydi. Bu iki parti birbirle rine karşı güçlü rezervleri olan kimlikçi siyasi hareketleri ifade ediyordu. Genel kanı MHP ile HDP’nin bir araya gelmeyeceği ve seçilen Meclis’in 4 yıl dayanamayacağı yönündeydi.
Ancak sadece bir ayda muhalif güçlerin avantajlı konumlarını kaybedeceği ve siyasetteki belirleyici konumun tekrar Saray-AKP blokuna geçeceğini kimse öngöremiyordu. Korkulan oldu. Tam bu noktada 7 Haziran’ın asıl galipleri olan HDP ve MHP için genişçe bir parantez açılabilir.
HDP 7 Haziran öncesinde oldukça popüler olan “AKP ile HDP aslında anlaştı, Kürtler başkanlığı Tayyip’e verip karşılığında anayasal çözüm elde edecekler” önermesini haksız çıkaran bir tutum içerisine girdi.
Kürt hareketi CHP liderliğinde kurulacak bir muhalefet koalisyonu için olumlu tavır takındı.
Ayrıca MHP kendisini dışlamasına rağmen Türk milliyetçilerine kapıyı tümüyle kapatmadı. MHP’nin tavrı ise oldukça şaşırtıcıydı. Partinin HDP’ye yönelik olumsuzlayıcı tutumu önce AKP’yi dışarıda bırakan koalisyon hükümeti olasılığını tümüyle ortadan kaldırdı, sonra Meclis Başkanlığı’nın AKP’ye teslim sürecinde açık bir şekilde görüldüğü üzere CHP’yi bozan ve bu ölçüde AKP’yi restore eden bir siyaseti ön plana çıkardı.
Daha düne kadar gayri resmi koalisyon ortağı gibi davranan, geçen sene bugünlerde ortak bir cumhurbaşkanı adayı altında birleşmiş iki kardeş parti arasındaki siyasi kardeşlik hukuku böylelikle paramparça oldu.
CHP ile MHP arasında kalıcı bir güvensizlik havası hem yönetici kadrolara hem de tabana hâkim. Gelinen nokta itibariyle AKP rahatlamış durumda. Cumhurbaşkanı, başbakan ve Meclis başkanı AKP’de çünkü. Ülkeyi erken seçime götürebilirler. Koalisyon olacaksa da AKP’nin şartları ağır basacak.

Zihniyet aynı
Soma kaymakamını ödüllendirerek İstanbul Vali Yardımcısı yapan ve Rıza Sarraf’a ihracata katkılarından dolayı ödül veren zihniyet hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edecek. İşin özü bu. Kaçırılan fırsat karşısında insan çaresiz kalıyor.
Son olarak ara rejim meselesine değinmek gerekir. Türkiye 17-25 Aralık sürecinden beri anayasası askıya alınmış bir devlet görünümünde yola devam etmekte. Aslında hukuk yok. Rejim, yasaları bazen uygulayıp çoğu kez görmezden gelerek ülkeyi idare etmeye çalışıyor. Seçimlerin bu arada kalmışlık halini sona erdireceği yönünde yaygın bir beklenti vardı.

Kriz derinleşti
7 Haziran’da ya AKP’ye başkanlık çoğunluğu veren bir seçim sonucu çıkacak ve bu yolla keyfi Erdoğan rejimi kendi hukukunu rahatça inşa edebilecek ya da ülkeyi ara rejimden çıkaracak siyasal bir restorasyon için uygun bir ortam ortaya çıkacaktı. İkisi de olmadı.
Ne başkanlık kurulabildi ne ara rejimden çıkabildik. Hatta hukuki ara rejim görüntüsü siyasi ara rejim konjonktürüyle birleşti.
Kriz derinleşti. Başta ana akım partiler olmak üzere tüm siyasi aktörlerin hem sebebi olup hem de çözmek zorunda oldukları temel mesele işte bu gittikçe güçlenen hukuki ve siyasi kriz halidir.  

ARMAĞAN ÖZTÜRK
Artvin Çoruh Üniv. Sosyoloji



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları