Olaylar Ve Görüşler

Önce parlamenter demokrasi - Av. M. Ziya Yergök

07 Ocak 2025 Salı

Türkiye’nin var olan tüm sorunları, tüm kuralları ve tüm kurumları ile işleyen parlamenter demokrasi içinde çözülebilir. Demokrasiyi ortadan kaldıran, bağımsız yargıyı ve güçler ayrılığını yok eden, ekonomiyi çökerten, gelir dağılımındaki adaleti bozan, halkı yoksullaştıran, bilimsel ve laik eğitime ölümcül darbe vuran, mevcut tek adam yönetimi, ülkenin hiçbir sorununu çözemez, çünkü sorunun kaynağı kendiliğinden iktidarın kendisidir.

HEDEF ANAYASA 

Ülkenin sorunlarının çözülmesi bir an önce demokrasi ve hukuk toplumu olmasına bağlıdır. Bunlar olmadan özgürlük de eşitlik de adalet de barış da sağlanamaz. Bütün bu nedenlerle ilk seçimde, bugünkü iktidarı değiştirerek başarısızlığı çok açık olan ve iktidar tarafının “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”, halkın ise “tek adam yönetimi” dediği ancak bilimsel adı “monokrasi” olan, tek kişinin üstünlüğüne dayalı yönetim biçiminden kurtulmak temel amaç olmalıdır.

“Parlamenter demokrasiye” geçerek Meclis’i ve milletvekilini etkinleştirmek, eksiksiz bir demokrasiyi ve güçler ayrılığına dayanan bağımsız yargıyı inşa etmek ülkemizin önceliğidir.

Bugün, barış süreci diye atılan sözde adım, tam aksine anayasayı değiştirerek tek adam yönetimini kuvvetlendirme amaçlıdır. Bu konuda iktidar samimi olsa, önce mevcut anayasaya, Anayasa Mahkemesi kararlarına ve anayasa gereği iç hukukun üstünde ve bağlayıcı olan AİHM kararlarına uyarak, bu kararları uygulayarak ve kayyum uygulamasına son vererek işe başlar. Ancak iktidarın bugün için de yarın için de böyle bir niyeti yoktur. Olağanüstü hal rejimi altında anayasa referandumu yaparak ülkenin başına bugünkü ucube sistemi musallat eden bir yönetimden de başka bir tutum beklenemez.

‘ARTIK YETER’ 

İktidarın 22 yıldır başarılı olduğu tek konu algı yönetimidir. Halkımız biraz kaderci ve tokgözlüdür, fazlaca sabırlıdır ancak bıçak kemiği deldiğinde, ülke uçurumun kenarına geldiğinde tavrını koyar ve “artık yeter” diyerek oylarıyla iktidarı değiştirir.

Halk, bunun ilk işaretini 2024 yerel seçimlerinde verdi. Yerel seçimde, AKP’nin 20 yıllık birinciliğine son vererek CHP’yi uzun bir aradan sonra, yeni genel başkan Özgür Özel’in liderliğinde birinci parti konumuna taşıdı. İktidar, CHP’nin iktidar yürüyüşüne engel olmak için bu başarıda büyük payı olan CHP’li belediyeleri engelleme ve cezalandırma yolunu seçti. Fakat bu da çıkmaz bir yoldur. Çünkü burada, gerçekte cezalandırılan hizmet alan yurttaş olmaktadır, yurttaş da bu durumun farkındadır.

Bütün bu nedenlerle, pazarlıkçı yöntemlerle Meclis’te sayısal çoğunluğu zorlayarak anayasayı değiştirme çabası yerine, gidilecek ilk seçim için tüm siyasi partiler anayasa önerilerini, nasıl bir anayasa değişikliği istediklerini ve hangi maddelerin ne şekilde değişmesini talep ettiklerini açık ve net biçimde toplumla paylaşmalı, buna göre seçime gidilmeli ve seçmenden yetki istenmelidir. Bu yol daha sağlıklı olacaktır. Milli iradeye saygının ve toplumsal uzlaşmaya dayalı bir anayasa değiştirmenin doğru yöntemi de budur. Bunun dışındaki tüm girişimler, iktidarın siyasi ömrünü uzatmak, yurttaşın çok ağır ve yakıcı olan gerçek gündemini değiştirme amaçlı olup içtenlikli değildir; ülke yararına da değildir 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları