Olaylar Ve Görüşler

Olimpiyatlar, Sen Nehri ve ilginç çözümler - PROF. DR. ÜLKÜ SARITAŞ

19 Ağustos 2024 Pazartesi

Spor; ruh ve beden sağlığı yani bütüncül sağlık için herkesin günlük yaşamında yapması gereken bir eylemdir. Sporcular ise sporu farklı disiplinlerde bir meslek olarak yaparlar. Başarılı olabilmeleri için hem o sporu yapacak yetkinlikte hem de ruhen ve bedenen tam bir iyilik halinde olmaları gerekir.

Spor etkinliklerinin yapıldığı ulusal veya uluslararası yarışmalarda organizasyondan sorumlu kurumlar, kişiler ve ülkeler sporcuların yarışmalarda başarılı olmaları için performanslarını etkileyecek; saha, kort, havuz, nehir gibi spor alanları, barınma koşulları, beslenme ve güvenlik konularında oluşabilecek olumsuz faktörleri önlemekle yükümlüdürler. Kuşkusuz bu yükümlülükleri yerine getirmek büyük çaba ve maliyet gerektirir. Ancak organizasyona aday olan bir ülke veya kuruluş taşın altına elini koymuş demektir. Ve yukarıda sayılan konularda çok çaba göstermesi gerekir.

Konuya yukarıdaki girişi yapmamızın ve bu yazıyı yazmak istememizin nedeni basında yer alan “yüzme sporunda yarışacak sporcuların sağlığını ciddi olarak etkileyebilecek Sen Nehri’nin kirliliği”dir. Kirli sulardan insanlara bulaşan ve ciddi mide-bağırsak enfeksiyonuna yol açan Echericia Coli (E. Coli) isimli bir bakteridir.

SU KİRLİLİĞİ

Fransa hükümetinin olimpiyatlardan aylar önce Sen Nehri’ni temizlemek için çalışmalar yaptığı ve ciddi paralar harcadığını, yarışmalar başladıktan sonra da her 10 günde bir E. Coli ölçümü yapıldığı, sorun olan durumlarda bazı antrenman ve yarışların iptal edildiğini görüyoruz. Bu önlemlere rağmen bazı sporcular Sen Nehri’nde yüzdükten sonra mide-bağırsak enfeksiyonuna bağlı bulantı, kusma, ishal gibi şikâyetleri olduğunu bildirdiler. Bu olumsuzluğun sonucu olarak olimpiyatlar için aylarca hazırlanan, ter döken, madalya umuduyla yarışlara katılan sporcuların hastalık, antrenman eksikliği veya yarış iptali nedeniyle hayallerini gerçekleştirememeleri çok büyük düş kırıklığı yaratmakta ve sporcunun motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.

Bazı sporcuların sudan geçebilecek mide-bağırsak enfeksiyonuna karşı önlem olarak kutu kutu kola içtikleri haberi yerli ve yabancı basında yer aldı.

BİLİMSEL GERÇEKLER

Muhtemel ki sporcular, kolanın asit etkisi nedeni ile bakteriyi öldürebileceğini düşündükleri için bu uygulamaya başvuruyorlar. pH’si 2.7 olan kola son derece asidik bir içecektir. Bu etki nedeniyle E. Coli dahil birçok bakteriyi öldürebildiği ve bu nedenle antimikrobial etkisi olabileceğini gösteren “deneysel” çalışmalar vardır ancak insanlarda kolanın enfeksiyonları önlediğini veya tedavi ettiğini gösteren bir çalışma mevcut değildir. Ancak kolanın yan etkileri ile ilgili pek çok çalışma mevcuttur. Kola içerdiği kafein nedeniyle akut etki olarak uykusuzluğa yol açar ve idrar söktürücüdür. Fazla idrar yapma vücuttan potasyum kaybına yol açarak özellikle sporcularda halsizlik, bitkinlik ve bacaklarda güçsüzlüğe, sonuç olarak performans düşüklüğüne neden olur. Uzun süreli kola tüketimi içerdiği yüksek şeker oranı nedeniyle obezite, karaciğerde yağlanma, kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Ayrıca içerdiği kafein ve şeker nedeniyle bağımlılık yaptığı da bilinmektedir.

Sonuç olarak mikroplara karşı koladan medet ummak plasebo etkisinden ileriye gitmemektedir. Gerekli olan her türlü mikrobik hastalığa karşı bulaş öncesi gerekli hijyen koşullarını sağlayarak önlem almaktır.

PROF. DR. ÜLKÜ SARITAŞ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları