Olaylar Ve Görüşler

Islami ve milliyetçi

23 Haziran 2015 Salı

7 Haziran seçimlerinin sonucunda Türkiye’nin hükümet şeklinin koalisyon olacağı görülmektedir. Peki, iktidarın koalisyon seçenekleri ne ve ne planlıyor? “B” planı devreye girecek mi?

Yedi Haziran genel seçim sonuçları ile birlikte “Türk Yargısı” bağımsızlaşacak mı, “İç Güvenlik Yasası” kaldırılacak, çevresel sorunlar çözülüp nükleer enerjiden vazgeçilecek mi? Basın üzerindeki iktidar baskısı sona mı erecek? “4+4+4 kindar eğitim” sisteminden geri dönülüp, laik eğitim öncelik kazanacak mı? Kadın haklarına darbe olan imam nikâhının meşruluğu, kadın cinayetlerindeki ceza indirimleri, türban konusundaki mahalle baskıları bitecek mi? İşçi haklarında ve güvenliğinde, iş barışında, yandaş kayırmada, sermayenin el değiştirmesinde mevcut anlayış değişecek mi? “Gezi Parkı” direnişinde halkın isteğini okuyamayan zihniyetin, Balyoz ve Ergenekon gibi hayali davaların savcılığını üstlenmesi, insanları yıllarca cezaevlerinde tutması sona erecek mi? Bu topraklarda yaşayan her yurttaşın potansiyel suçlu görülme algısı bitecek mi?

Önü kesildi mi?
Ak Parti’nin “Yeni Türkiye” projesinin önünün kesildiğini düşünmek pek gerçekçi değil! HDP’nin seçim barajını geçmesi, Ak Parti’nin tek başına hükümet kuramayacak olması, Diyarbakır’da yaratılmaya çalışılan şiddet özneli kaos, toplumu ikiye bölen ve kutuplaştıran bir siyaset anlayışına sahip olan iktidar partisinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde etkinliğini kaybetmesi, Kürt çözüm sürecini sürüncemede bırakma siyasetinden dolayı kurulacak koalisyon hükümetinde HDP’nin bulunmasını olanaksız duruma getirmektedir.

Yol arkadaşı MHP
Başkanlık yolunda ilerleyen Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin yeni yol arkadaşının MHP olacağını düşünmek için kâhin olmaya gerek yok. Seçim sonuçlarının açıklanma- sı ile birlikte, Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamalar ortaklığın kapılarını aralamıştır. CHP’nin yolsuzluk, yargı ve özgürlükler üzerindeki siyasetinden dolayı kendine özgü muhalefeti sürdüreceği görünmektedir.

Bahçeli ne dedi?
“Uyumlu bir koalisyon olması lazım. AKP çözüm sürecini sürdürmüştür, koalisyon HDP ve AKP arasında olmalıdır. İkinci model olarak AKP-CHP-HDP’yi bir araya getirebilirsiniz” dedi. Böyle bir koalisyon içinde Meclis’te denetimi üstlenecek bir ana muhalefet görevi almaya hazır olduklarını belirten Bahçeli, “Türkiye’yi AKP’nin azınlığına mahkûm etmeye kimsenin hakkı yoktur. Olursa ne zaman olursa erken seçim olur” dedi. Bahçeli’nin bu önerisinin ardında yatan ise çözümsüzlüğü gösterip teklifin AKP’den gelmesi beklendiğinin gerçekliğini ortaya koymaktır.
MHP lideri Bahçeli, seçim sonuçlarının ardından genel merkezde düzenlediği basın toplantısında kendilerinin “ana muhalefete” hazır olduğu sözleriyle koalisyona kapı kapatmış olmasına ve erken seçim resti çekmesine rağmen “ülkeyi hükümetsiz bırakmamak, istikrarın bozulmaması” için koalisyon seçeneğini değerlendirebileceğini, daha önceki siyasi tavır ve eylemlerinden tahmin edebiliriz.
MHP, çözüm sürecinden geri dönülmesi, yolsuzluk dosyalarının sonuçlandırılması ve Cumhurbaşkanı’nın AKP’den elini çekmesi şartlarını “kırmızı çizgi” olarak belirlemesine rağmen, uzlaşmacı tavrını yine sahneye sürmesi olasıdır.

‘Koltuk değneği’
MHP, 2010 yılında üniversitelerde “Türban” özgürlüğü konusunda AKP’ye destek verirken düzenlemenin diğer öğretim kurumlarında uygulanmayacağı konusunda hükümetten söz aldıklarını, aksi durumda hukukun buna izin vermeyeceğini; Mart 2012, TBMM Genel Kurulu’nda ‘4+4+4’ eğitim sistemi olarak bilinen ‘İlköğretim ve BAYRAM SARI Yazar Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 9. maddesi “Kuranıkerim ve Hazreti Muhammed’in Hayatı” derslerinin seçmeli olarak okutulmasına; 2013 Mayıs, “Alkol düzenlemesini içeren Torba Yasa” yetişecek olan yeni nesli korumak düşüncesiyle onaylanması gibi eğitimi, sosyal yaşamı ilgilendiren konularda iktidardan desteğini esirgemeyerek “Koltuk Deneği” görevini üstlendi.

HDP neden olmaz?
HDP’nin parti olarak seçimlerde barajı geçmesi AKP’nin oy oranının düşmesine ve iktidarı kaybetmesine neden olduğundan ortaklık için uygun görülmemektedir. “Ne Kürt sorunu ya!” söyleminin altındaki esrar, iktidarın “B” planında gizlidir.
Diyarbakır’da yaşanan faili meçhul cinayetler ile yeni bir kaos ortamı yaratılmaya çalışılmakta ve Türkiye’nin yeni koalisyon hükümetinin de İslami/ milliyetçi ideoloji ağırlıklı olacağı görülmektedir.  

BAYRAM SARI Yazar

 

 

 

AKP’siz hükümet mümkün

 

Seçmenler CHP, MHP ve HDP’ye büyük sorumluluk verdi. Eğer bu üç parti güçlerini birleştirip hükümeti kuramazlarsa ya erken seçime gidilecek ya da bunlardan birisi hükümeti AKP ile kurmak zorunda kalacak.
Bu her iki durumda da kaybetmeleri kaçınılmazdır. Çünkü yolsuzlukların hesabı sorulmadan AKP ile ortaklık kurulmasını -üstelik meydanlarda hırsızların yargılanacağını defalarca vaat etmişken- size oy verenlere nasıl anlatacaksınız veya erken seçime neden olduğunuzda “bakın demiştim bunlar bir araya gelemezler, ülkeyi hükümetsiz bırakırlar” suçlamasını nasıl açıklayacaksınız?
AKP’nin dışındaki üç partinin liderlerinin “tabanımız ne der” korkusunu bir yana bırakıp bir anlaşma yapması Türkiye’nin geleceği için şarttır. Çünkü 13 yıllık iktidarın, ülkeyi soktuğu bataklıktan çıkarmak için bir gün bile geç kalınmamalıdır. Bu üç partinin tabanlarının da isteyeceği ya da en azından karşı çıkmayacağı kararları almakla işe başlanabilir.
Dar gelirlilerin ve emeklilerin gelirlerinin yükseltilmesi, mazot ve gübre fiyatlarının indirilerek çiftçinin rahatlatılması, üreterek büyümeyi hedefleyen politikalar izlenmesi ve istihdam yaratılması, cemevlerine yasal statülerinin verilmesi, seçim barajının düşürülmesi, TRT gibi bütün yandaş kurumların tarafsız bir hale getirilmesi, yolsuzluğa bulaşanların yargılanması, yargının saray etkisinden kurtarılması vs. öncelikli yapılması gereken pek çok iş var ve bunların hiçbirisine hiçbir partinin seçmeni karşı çıkmayacaktır.

Liderler etkilidir
Bu üç parti seçmeninin birbirlerine karşı duydukları korku sonradan öğrenilmiştir ve bu asla değiştirilemez değildir. Ötekine karşı oluşan önyargılar ve nefret, liderlerin ve sözcülerinin tutumuyla zamanla ortadan kaldırılabilir.
Örneğin Sayın Demirtaş’ın ve Sayın Bahçeli’nin son dönemlerdeki ölümle sonuçlanan olaylarda provokasyonlara gelmeyip insanları daha büyük katliamlardan uzak tutması liderlerin tabanları üzerinde ne denli etkili olduklarını göstermiştir. Bu nedenle CHP, MHP ve HDP bir araya gelerek hükümeti kurabilir ya da böyle olmuyorsa en azından bunlardan birisi diğer iki partiyi dışarıdan destekleyebilir.

Tarihi fırsat
Seçim sonuçları muhalefet partileri için tarihi bir fırsat doğurmuştur. Bu fırsatı değerlendirmekten kaçınan partileri ilk seçimde yurttaşlar sandıkta ağır cezalandırır. Liderler sorumluluğu almalı ve hükümeti derhal kurmalıdır.

Ortak amaçlar
AKP’siz kurulacak hükümet özgürlükleri genişletebilir, ekonomiyi iyileştirebilirse, bozulan adaleti düzeltebilirse yani sorunları çözerek halkın beklentilerini karşılayabilirse, o zaman yurttaşlar “öteki”lerden korkmamayı da barış içinde birlikte yaşamayı da öğrenir. Çünkü ortak amaçlar ortak yaşama güç verir. “Yaşanacak bir Türkiye”,“Baş koymuşum Türkiye’nin yoluna”, “Yaşasın halkların kardeşliği” diye slogan atan bu partilerin amacı güzel bir ülke kurmaksa ve bunda samimi iseler güçlerini birleştirmek zorundalar.  

ALİ TURGAY ALİ Yazar



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları