Fransa’nın başkenti Paris’te 6 farklı noktada gerçekleştirilen bombalı ve silahlı saldırılarda resmi açıklamalara göre en az 129 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırılar tüm dünyada olduğu gibi Almanya’da şaşkınlık ve derin üzüntü yarattı. Ben de Alman Parlamentosu’nun bir üyesi olarak bu üzüntüyü en kalbi duygularımla paylaşıyorum.

Saldırıların failleri olarak Suriye menşeili aşırı İslamcı terör örgütü IŞİD işaret ediliyor.
Buna dayanarak diyebilirim ki, Ortadoğu’da yaşanan insanlık dışı olayların sadece o bölgeyi değil tüm dünyayı tehdit ettiğini en sarsıcı biçimde cuma akşamı deneyimledik. Çünkü aşırıcılık ve terör hangi kaynaktan gelirse gelsin doğrudan insanlığı ve onun özgür değerlerini hedef alıyor.
Ortadoğu’ya karanlık bir bulut gibi çöken, güzel olan her şeyi yerle bir eden, insanları köleleştiren bu anlayış hiçbir dini değerle ya da anlayışla örtüşemez. Bu anlayış tek kelimeyle insani olana dönük bir düşmanlık, ona açılmış bir savaştır.

Hedef Paris
Bunun için de Avrupa’nın en hayat dolu, en renkli kentlerinden biri seçildi; saldırılar demokratik, özgür insanların huzur ve mutlulukla bir araya geldiği restoranlar, kafeler, konser salonlarında ve Fransa-Almanya arasında oynanan hazırlık maçı esnasında gerçekleştirildi.
Kuşkusuz önlemler hemen ve en üst düzeyde alınmalıdır...
Fransa’da olağanüstü hal ilan edildi; sınırlar kapatıldı. Aynı şekilde Almanya’da da güvenlik alarma geçti.
Ama en önemlisi yayılmak istenen korku iklimine karşı, özgürlük, dayanışma ve hoşgörü gibi değerlerin her zaman ön planda tutulmasıdır.

Mercek altındalar
Önümüzdeki günlerde tüm Avrupa’da ve Almanya’da da buralarda yaşayan Müslümanlar güvenlik gerekçesiyle mercek altına alınacaktır ve Fransa’daki saldırılardaki örgütlenme çerçevesinde bu, anlaşılabilir bir durumdur. Ancak burada gözden kaçmaması gereken, insani değerlere sahip çıkan ve yaşadıkları ülkelere her anlamda katkı sağlayan Müslümanların aşırı İslamcılarla aynı kefeye konulmamaları ve incitilmemeleridir. 

Ayrıca Avrupa’daki bazı çevreler, Suriye’den terörün zulmünden kaçan insanları da bir tehlike olarak işaret edebilir.
Unutulmamalıdır ki, bu insanlar insani yaşam hakları ellerinden alındığı için insani değerlerin yaşandığı, buna sahip çıkılan Avrupa’ya sığınmışlardır ve terörün hedefi İslamı hâkim kılmak falan değildir. Onun yegâne hedefi ortak yaşama ve huzura zarar vermektir.

ÖZCAN MUTLU
Federal Alman Milletvekili