Olaylar Ve Görüşler

İnsan potansiyelinin büyük yıkımı - Prof. Dr. Ulaş Kaplan

10 Temmuz 2024 Çarşamba

Eğitim ne için gereklidir? Psikoloji ve gelişim biliminin yanıtlarından bazıları şöyledir:

  • İnsanın yaşam zorluklarıyla etkince başa çıkabilmesine olanak tanıyacak ruhsal donanımı kazanabilmesi, becerileri geliştirebilmesi; yaşam uyumunun artması.
  • Bireylerin ahlaksal özerklik kazanabilmeleri; doğruya yanlışa özgür düşünceyle, kimsenin kulu kölesi olmadan karar verebilmeleri.
  • İnsanın gelişim potansiyelinin gerçekleşmesi ve bilincinin güçlenmesi.

Temelleri aile ve okulda atılan bilinçlenme, bireyin yaşam çevrimini de aşarak insanlığın ruhsal ve kültürel evrimine uzanır. Avrupa’nın ortaçağ karanlığını aşmasıyla; aklın hurafeden, vicdanın kör inançtan kurtulmaya başlamasıyla gerçekleşen Aydınlanma devrimi uzun soluklu bir süreçtir. Aydınlanma bilgesi İlhan Selçuk bu süreci “insanın insanlaşması” olarak nitelerdi. Günümüz Türkiye’si bu sürecin neresinde?

ERDEM BEZİRGÂNLIĞI 

Dindar ve kindar kuşaklar yetiştirme fantezisiyle geçen yıllar boyunca kaynakların boşa harcanması bir tür talandır. Bu yıkımın telafisi kuşaklar boyu sürecektir. İktidar sahiplerinin dünya görüşünün örgün öğrenimdeki ağırlığı artarken “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” “erdemli insan” hedefiyle, onlarca niteliğe sahip bir “öğrenci profili” amaçlamış, eğitim sanki piyasaya mal pazarlayacak bir fabrikanın seri üretim süreciymiş gibi... Erdem bezirgânlığını andıran bir yaklaşım yerine insan gelişimine uygun koşullar yaratmaya çalışmak gerekir. Erdemler doğrudan bilgi aktarımıyla değil, dolaylı ve sıkıntılı süreçlerle, zorlu yaşam deneyimleriyle ortaya çıkabilir ve güçlenebilir ki burada okulların yanı sıra ailenin ve toplumsal koşulların önemi büyüktür.

Yeni model “dengeli beslenen”, “sağlıklı” kuşaklar yetiştirmeyi hedeflemiş. Geçim sıkıntısına mahkûm halk kesimleri, açlık sınırında yaşayan çocuklar nasıl dengeli beslenebilir, sağlıklı yetişebilir?

Yeni model “açık fikirlilik”, “gerçeği arama”, “şüphe duyma” gibi nitelikleri hedeflemiş. Dinsel inanç içerikli derslerin yaygınlığı bu becerilerle nasıl bağdaşır?

Yeni model “milli ve manevi değerlerimizi koruyan, yücelten ... şahsiyetlerin yetişmesi”ni hedeflemiş. “Manevi değerlerimiz” derken “biz” kimdir? Sizin değerlerinizi kabul etmeyenler “onlar” olarak ötekileşmiyor mu? Hangi tarafın değerlerinin herkesin değerleri olarak kabul edilmesi bekleniyor? İstediğinizi iddia ettiğiniz “sorgulama” ve “eleştirel bakma” gibi özellikler bu beklentiyle nasıl bağdaşır?

Yeni model “değer” ve “erdem” kavramlarının istismarına çok açık değil mi? Değer ve erdem kılıfıyla eğitimin daha fazla dinselleşmesi mi amaçlanıyor?

Sekiz yıllık kesintisiz eğitimin kaldırılmasıyla ortaçağ karanlığının kapılarını açan eğitimdeki gerileme Türkiye’nin öncelikli sorunudur. Bu gidiş insan doğasına, yaşamın devinimine aykırıdır. Bu uğraş rüzgârı durdurmaya, ışığı hapsetmeye çalışmaktır. Bu çabalar nafile olmakla kalmayıp insan kaynağını talan ettiğinden başlı başına üzüntü kaynağıdır. Bu karanlık ampulle aydınlanmaz. Güneşe dönmeliyiz. İnsan potansiyelinin büyük yıkımını aşabilmek için yeni bir Aydınlanma seferberliği gerekiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları