Olaylar Ve Görüşler

Homo Sapiens’ten homofobiye

12 Temmuz 2015 Pazar

Unutulmaması gereken bir gerçek vardır. Feminist yazar J. Kristeva’nın da belirttiği gibi “ötekileştirdiğimiz ve benliğimizden ötelemeye çalıştığımız şeyler aynı zamanda bilinçdışımıza ait olan gerçeklerdir.”

İnsanlık tarihine bakıldığında “devler, cüceler, siyahiler, eşcinseller” gibi birçok kesime farklılıkları nedeniyle çoğunlukta olanlar tarafından bir ötekileştirme kampanyası yürütüldüğü görülmektedir.

Cinsel yönelim
Her canlı genetik olarak kazandığı üremeye yönelik özelliklerin tamamını oluşturan cinsiyeti ile birlikte dünyaya gelir. Ancak cinsiyetler canlıların cinsel olarak kime yöneleceklerinin belirlenmesi sürecinde etkili değildir.
Cinsel yönelimin nasıl belirlendiğine yönelik kesin veriler olmamakla birlikte yapılan araştırmalarda bu durumun çok küçük yaşlarda belirlendiği ve sonrasında ise genellikle değişmediği bilinmektedir.
Buna rağmen toplumda bazı davranışların erkeksi (maskülen) bazılarının ise kadınsı (feminen) olarak etiketlenmesi sonucunda toplumsal cinsiyet kavramının ortaya çıktığı görülmektedir. Ancak söz sahibi olunmayan bu süreçte toplumda çoğunlukta olanlar tarafından cinsiyetlere anlamlar yüklenerek cinsel yönelimi farklı olanlara karşı önyargılar geliştirilmektedir.

Anormallik mi?
Dünya üzerindeki canlı türleri incelendiğinde 500 ila 1500 tanesinde (insanlar, penguenler, kuşlar, böcekler vb.) homoseksüel ilişkiler gözlenmiştir. Bu nedenle eşcinselliği anormal ya da hastalık olarak tanımlamak mümkün değildir.

Homofobik tanımlar
İnsanlığın gelişimine bakıldığında eşcinsellik, evrimsel sürecin ölümcül ve acımasız etkisine milyonlarca yıldır direnebilmiş yani doğallaşmış bir davranış biçimidir. Tarihte uzun yıllar boyunca homoseksüel ilişkiler bilimsel çevreler de dahil olmak üzere ‘hastalık, sapkınlık, cinsel kimlik bozukluğu’ gibi homofobik biçimlerde tanımlanmıştır.
Bu olumsuz tutumların temelinde toplumda egemen olan heteroseksüel ilişkilerin devamı için oraya konan sosyal kurallar ve toplumsal değerler ile din tabanlı baskıların bulunduğu söylenebilir. Tıp literatürüne bakıldığında Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından ruhsal hastalıkların sınıflandırılmasında kullanılan DSM-I (1952), DSMII (1968) ve DSM-III’te (1980) eşcinselliğin hastalık olarak tanımlandığı görülmektedir. Eşcinselliğin hastalık olmaktan çıkması ancak 1987 yılında DSM-III’ün revize edilen versiyonunda mümkün olabilmiştir.
Bilimsel olarak hastalık olmayan bir olgunun tedavisi de olamayacağı için eşcinsellikten vazgeçirme terapileri gibi tedavilerin de zarar verici sonuçlar doğurabileceği açıklanmıştır.

Türkiye’deki durum
Ülkemizde eşcinselliğe ilişkin tutumlara bakıldığında cinsel yönelimleri yasaklayan bir yasa olmamakla birlikte heteroseksüel ilişkiler dışındaki cinsel ilişki biçimlerine yönelik önyargıların ve nefret söylemlerinin yaygın olarak devam ettiği görülmektedir.
Halen Türk Silahlı Kuvvetleri’nde heteroseksüel ilişkiler dışındaki tüm cinsel yönelimler psikoseksüel bozukluk olarak görülmekte ve bu kişilere ruhsal bozukluk tanısı koyulmaktadır. Türkiye’de konuyla ilgili yapılan araştırmalar sınırlı olmakla birlikte toplumumuzda nesilden nesile aktarılan yoğun homofobik tutumların sergilenmeye devam ettiği, otoriterliğin daha fazla olduğu kesimlerde homofobik tutumların da arttığı, erkeklerin kadınlara oranla daha fazla homofobik tutumlar sergiledikleri ve homofobik tutumlara sahip bireylerin daha güçlü dini inançlara sahip oldukları tespit edilmiştir.
Toplum olarak homofobik tutum ve davranışlarımızdan kurtulabilmek için insanların bilinçlendirilmesi ve cinsel eğitimin şart olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Kendimiz gibi olmayan kişileri kendimize benzetmek yerine farklılıklara saygılı olmalı ve içselleştirmeliyiz.
Ancak bu şekilde ötekileştirdiklerimizin toplumda marjinalleşmesini ve sorunlar yaşamasını engelleyebiliriz. Eğer cinsel yönelimlere daha geniş ve bilimsel perspektiften bakmayı öğrenebilirsek, bu konunun ne kadar sıradan ve normal olduğu da ortaya çıkacaktır.  

CEM TIĞRAK Uzm. Aile Danışman-Psikolog



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları