Olaylar Ve Görüşler

Hekimlik andına sansür - PROF. DR. OSMAN İNCİ

04 Temmuz 2024 Perşembe

Tıp fakültesi mezuniyet törenlerinin vazgeçilmezi “Hipokrat Andı”nın içilmesidir. 2 bin 400 yıllık tıp öğretisi olup 75 yıl önce de Dünya Tabipler Birliği II. Genel Kurulu tarafından güncellenmiş ve “Cenevre Bildirgesi” olarak ilan edilmiştir. Ayrıca beş kez daha güncellenmiş evrensel bir değerdir. Sahip olduğu yetki ve niteliklerini abartan kişi ve kurumların değiştireceği bir metin değildir.

Modern tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat, hekimin öncelikle hastasını muayene etmesini, semptomlarını dikkatlice gözden geçirmesini, bunlar doğrultusunda tanı koymasını ve ardından da hastayı bilimsel yöntemlerle tedavi etmesi gerektiğini açıkça belirtmiştir.

Tıp eğitiminin yaşam boyu devam ettiğini vurgulayan Hipokrat, “Yaşam kısa, tıp uzun, fırsat geçici, deneyim aldatıcı ve karar zor” ve “öncelikle zarar verme” aforizması temel ilkedir. Hipokrat etik kuralları “Hipokrat yemini” olarak tıpta yerini almıştır. (Yeşim Garip Çimen, Hipokrat ve tıp etiği öğretileri, Akademik Akıl, 2020) Yeminin ilk kısmında hekimin meslektaşlarına, ikinci bölümde ise hastalarına karşı sorumlulukları vurgulanmaktadır. Hipokrat andı kanun değil, kanun ötesidir.

Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi mezuniyet töreninde, “Hekimlik Andı” olarak bilinen Hipokrat Yemini sansürlendi.

ÖĞRENCİLER SANSÜRÜ REDDEDİYOR

Cenevre Bildirgesi’nde, mesleki gizliliği korumak, ayırım yapmamak, tıbbi bilgileri insan haklarını çiğneyecek biçimde kullanmamak temelli etik kurallardır. Bu kurallar siyasi ve politik kaygılar ve görüşlerle değiştirilemeyeceği açıktır.

Ülkemiz tıp fakülteleri mezuniyet törenlerinde son on yılda “Hipokrat Andı”nda sansür uygulamalarına tanık olmaktayız. Kimi rektör ve tıp dekanları bazı sansürleme ve değişikliğe gittiler. İlk kez Ondokuz Mayıs Tıp Fakültesi 2014 töreninde dekan “Din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevim ile hastam arasına girilmesine izin vermeyeceğim” bölümünü metinden çıkardı ve “Allah’ın huzurunda ant içerim” tümcesini ekledi. Sonra Sakarya, İnönü, Ankara Yıldırım Beyazıt, Selçuk ve İstanbul Tıp fakültelerinde özellikle “cinsel yönelim” tümcesinin metinden çıkarıldığı görüldü. Genç doktorlar ise çıkarılan kısımları koro halinde söylediler. Sansürü kabul etmediler.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, “Cinsiyet, cinsel yönelim ve etnik köken” ifadeleri çıkarıldı ve “Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine ant içerim” cümlesi, “Açıkça, özgürce ve namusum üzerine ant içerim” biçiminde değiştirildi. Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi 2024 mezuniyet töreninde dekan yardımcısının sansürlediği “cinsel yönelim” kelimelerini genç doktorlar yüksek sesle söyleyince, dekan yardımcısı programın bir bölümünü iptal etti, yeni mezun doktorları ve ailelerini salondan attırdı.

Mezuniyetimin 50. yılı bağlamında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi mezuniyet törenine katıldım. Sayın dekan konuşmasında özetle “Hipokrat Andı”nın yasal tarafı olmadığını, kendilerinin hazırladığı yemini ettireceğini açıkladı ve “cinsel yönelim” tümcesini sansürledi, genç meslektaşlarım yüksek sesle sansürlenen tümceyi söylediler. Dekan geçen mezuniyet törenlerinde de bu sansürü uygulamış ve aynı yanıtı almıştı. Sayın dekan törenin sonuna doğru bir ödülü vermek için davet edildiğinde yoktu, özetle tören bitmeden salondan ayrılmış. Başka söze gerek yok.

MESLEKİ DEĞERLER

TTB Etik Kurulu 29.07.2021’de “Hekimlik Andı” ile ilgili özetle, “... kimi üniversitelerde mesleğin en temel, evrensel ilkelerinden olan ‘ayrımcılık yapmama’ üzerinden tartışmalar yürütülmektedir. Yöneticilerin ant metninde yer alan ve ayrımcılık yapmamaya dair ilkeyi ‘cinsiyet, cinsel yönelim ve etnik köken’ ifadelerini ant metninde çıkarma çabasına girdikleri, evrensel kabul gören metni yok sayarak üniversite senatosunun onaylayacağı metnin okunmasına izin vereceklerini öğreniyoruz. Hekimlik Andı (...) hekimliği mesleğin evrensel etik değerleri çerçevesinde yürüteceklerine dair kendilerine ve topluma verdikleri bir sözdür. (...) binlerce yıllık tarihsel süreçten geçerek evrensel kabul görmüş mesleki değerlerin belli bir anlayışın yaşam görüşü doğrultusunda değiştirilmesi olanaklı olmadığı gibi bu tür girişimlerde bulunulması kabul edilemez.”

TIBBİYELİ HİKMET’LERİN YOLU

Senato kararı alacağını söyleyen rektörler senatonun yetkilerini bilmiyorlar. Ayrıca tıbbın evrensel “ayrımcılık yapmama” etik ilkesine uymayan fakültelerin akreditasyonu gözden geçirilmeli. Diğer yandan, İstanbul Tıp Fakültesi mezuniyet töreninde konuşan mezunlar; konuşma ve pankartlarla Mustafa Kemal Atatürk’ü ve çağdaş Cumhuriyeti anarak: “Atatürk’ün ‘beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ söylemindeki hekimler olarak göreve hazırız. Doktora ve öğretmene atılan yumruk aydınlığa, bilime atılmıştır. Şiddete, hekime şiddete karşıyız, biz hekimler zulmün karşısında, mağdurun yanındayız”; “Varsın gidiyorlarsa gitsinler” söylemine karşı ise “Biz buradayız, bir yere gitmiyoruz” dediler.

Biz tıbbiyeliler; Çanakkale Savaşı’nda ölümcül yaralı oğluna morfin yapmayıp ölümünden sonrada “O senin hakkın değildi” diyen Dr. Nusret’in, İngilizler’in İstanbul’u işgaline direnen, 14 Mart 1919’da Tıbbiye-i Şahane binasına Türk bayrağı asan tıbbiyelilerin, Bandırma Vapuru’nda Samsun’a çıkan Albay Dr. İbrahim Tali Öngören, Binbaşı Dr. Refik Saydam ve Yüzbaşı Behçet Adil Feyzioğlu’nun, Sivas Kongresi’nde Mustafa Kemal’e “Paşam, siz de manda fikrini kabul ederseniz sizi de reddederiz” diyen Tıbbiyeli Hikmet ve diğer aydın ve onurlu tıbbiyelilerin izinde yürüyenleriz. Genç hekimlerde de Cumhuriyet değerlerini sahiplenme ve onu koruyarak geleceğe taşıma kararlılığını görüyoruz, umutluyuz.

PROF. DR. OSMAN İNCİ

ESKİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları