Olaylar Ve Görüşler

HDP’nin tarihi sorumluluğu

20 Eylül 2015 Pazar

7 Haziran genel seçimlerinde, Kürtler, Türkler, Lazlar, Aleviler, Ermeniler, Rumlar, Romanlar, LGBTİ’ler ve daha pek çok kesim güzel günlere inandığından ötürü HDP’yi destekledi. Peki ya şimdi?

7 Haziran seçimlerine HDP parti olarak girme kararı aldığında - barajı aşamayacakları düşünüldüğünden- muhalif taraftan pek çok kişi bu kararı eleştirmiş, AKP ise sevinçle karşılamıştı. Ancak HDP’nin Türkiyeli parti olma yolunda attığı adımlar ve özellikle partinin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutum ve söylemleri ülkenin doğusunda da batısında da kabul görünce parti 80 vekille Meclis’e girmeyi başardı. İşte ondan sonra da ne olduysa oldu.
AKP 13 yıllık iktidarını yitiriyor ve bu da barajı aşacağı hesap edilmeyen HDP yüzünden oluyordu. Böylece Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız” sözü de gerçekleşince AKP’nin ve onun havuz medyasının hedef tahtasındaki parti HDP oluvermişti.

HDP ve Kandil ikilemi
Seçimlerin ardından HDP’nin ve Demirtaş’ın başarısı ortaya çıkınca birdenbire Kandil’in HDP üzerindeki vesayetini daha açık görmeye başladık. Nitekim tıkanan çözüm sürecinin devamı için PKK’nin silah bırakmasını şart koşan AKP hükümetine “Silahları bırakma konusunda çağrı yapacak Öcalan’dır. Öcalan da İmralı’da hazır bekliyor” karşılığını veren Selahattin Demirtaş’a Kandil karşı çıktı.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bese Hozat şu sözlerle itiraz etti: “HDP’den bazı kişilerin AKP’nin bu oyununa gelerek silah bıraktırma adresi olarak Önder Apo’yu göstermeleri büyük bir yanlıştır. Bu, AKP’ye, ‘Önder Apo’ya baskı uygula’ demekle eşdeğer bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım ne niyetle yapılırsa yapılsın son derece apolitik, yanlış bir yaklaşımdır ve asla kabul edilemez.” (Cumhuriyet, 24 Temmuz, 2015)

Beklenen tavır
Tam da Kürt sorununun meşru zeminde HDP aracılığıyla çözümü için tarihi fırsat doğmuşken PKK’nin yapılan barış çağrılarını hiçe sayarak onlarca insanı öldürmesi Türkiye’deki halkların kabul edebileceği durum değildir. Ölen bu ülkenin fakir Türk ve Kürt gençleri olduğuna göre Halkların Demokrasi Partisi “silahlar sussun” çağrısının ötesine giderek PKK’yi kınamalıdır. Türkiye’deki çoğu insanın benimsediği “Seni başkan yaptırmayacağız” sözünden yola çıkarak HDP yetkilileri PKK’ye “Size kan döktürmeyeceğiz” diyebilmelidir.
7 Haziran’da sandıkta HDP’ye oy verenlerin hepsinde en başta barış ve özgürlük umudu vardı. Kürtler, Türkler, Lazlar, Aleviler, Ermeniler, Rumlar, Romanlar, LGBTİ’ler ve daha pek çok kesim güzel günlere inandığından HDP’yi destekledi. Türkiye’de kimsenin dışlanmadan, herkesin özgürce yaşayabildiği bir ülke kurmak için HDP ağırlığını daha fazla koymalı ve kan dökerek sorunları çözmeye çalışanlarla birlikte anılmamalıdır.
HDP bunu başardığında daha çok destek alacak, bu da Türkiye’deki halkların bir arada yaşama iradelerini güçlendirecek, ülkeye barışı getirecektir. İşte bu nedenlerle HDP tarihi bir sorumluluk almıştır ve bu sorumluluktan asla kaçamaz.  

Ali Turgay Ali
Yazar

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları