Olaylar Ve Görüşler

Güzel sözün beyefendisi

21 Ağustos 2015 Cuma

Önce söz vardı. Sonra yine söz... Tarık Dursun K. güzel sözün efendisidir! Hayır, düzeltiyorum: Tarık Dursun K. güzel sözün beyefendisidir! Birçok yazarın olduğu gibi, benim de edebiyat ustalarımdandır.

 

Tarık Dursun K., kendinden dört gün önce yitirdiğimiz Fikret Otyam’la bir dönem arkadaştır. Bunu Fikret Otyam’ın anlatıldığı “Zor Günlerin Adamı Fikret Otyam” adlı kitaptan okuyoruz.
İşte bu kitapta Tarık Dursun’un “Fikret Otyam en yürekli, en gözüpekimiz” başlıklı bir yazısı var.
Tarık Bey, bu yazıyı Ocak 1993 tarihli Varlık’ta yayımlamış. Yazı: “Her zaman ona imrenmişimdir.
Onun gibi gazeteci-yazar olmaya, onun gibi röportaj yapmaya ve... Yine onun gibi alıp başımı çok uzak diyara, sözgelişi o çekip gidene kadar benim bile adını hiç duymadığım, haritada yerini bile bilmediğim o Gazipaşa’ya gitmeye... İmrenmişimdir. Her zaman ve çok” diye başlıyor.

İzmir sevdası
İşte Tarık Dursun K. da Fikret Otyam’dan imrendiği için mi, yoksa başka bir nedenle mi alıp başını gitmiş, Foça’ya yerleşmişti! Çünkü onun da bir rahat nefes almaya gereksinimi vardı! Ve Tarık Abi “İmbatla Dol Kalbim” diyerek, zaten onda var olan İzmir sevdasını ikiye katlamış, bunu yapıtlarına yansıtmıştı.
Gitmeden yıllar önce yaptığım çok uzun söyleşilerden öğrenmiştim. Kendi de yazılarında zaman zaman değinir ya, çok güç koşullardan geçerek, başarıya ve şöhrete ulaşıyor. Öylesine ki, kendi kendini var etmiş bir yazar! Daha ortaokul öğrencisiyken –ki zaten başka öğrenimi de yoktu-, babası yedi yaşında annesini ve evi terk edip gitmiş, bütün yük ona kalmış, sonra üvey baba gelmiş vs. vs. Ama o yazar olmaya ortaokulda mektuplar yazarak başlamış.
İsteyen arkadaşlarına yirmi beş elli kuruştan aşk mektupları yazıp para kazanmış. Ama yeter mi geçinmeye?
Okul yarım kalmış, çalışma hayatına atılmış, otobüs biletçiliğinden birçok işe girip çıkmış. Gazetecilikte karar kılmış. Nermin Hanım’a âşık olup onu istemeye gittiklerinde yüz elli liralık maaşı varmış.
1955’te nişanlandıklarında dünyalar onun olmuş ve ona üç beş değil, elli sayfayı, yüz sayfayı bulan mektuplar yazmış. Ayrı sınıfların insanları olsalar da evlenmişler. İkisi de çalışmaya başlamış.
İlk yıllarda gündüz eşi gece kendi ayrı ayrı işlerde küçük paralarla çalışıp zar zor geçinebiliyorlar, birbirlerinin yüzünü ancak hafta sonları görebiliyorlar. Birbirleriyle iletişimi çıkarken bıraktıkları mektuplarla sağlıyorlar.
Böylesine zor koşullardan geçmesine karşın, hiç yılmıyor. İlk kitabı Hasangiller’le nikâha ek gelir geliyor. Edebiyata adım attığı yıllarda, çiçeği burnunda bir şairken, bir yandan da öykü yazarı olmaya karar veriyor. Bunun için her gün yazıyor, haftada bir dergilere gönderiyor.

Ve Varlık dergisi...
Şiirin yayımlanması kolay, öykünün zor. O zoru seçiyor. Her yazarın ilk göz ağrısı olan Varlık dergisinde bir öyküsünü yayımlatmak için çok uğraşıyor, yılmıyor. Aynı öyküyü dört kez Yaşar Nabi Nayır’a gönderip ilgisini çekmeyi, öyküyü yayımlatmayı başarıyor.
Geçmişte yaptığım çok uzun söyleşilerde onun büyük bir kararlılıkla, büyük bir çalışma tutkusuyla hiç durmamacasına daktilo başında ömrünü geçirdiğini biliyorum. Daktilo sesinden uyuyamayan komşularının şikâyetçi olduklarını da...
Tüm bunlara karşın emeğinin tam karşılığını alamamanın sonucu bir takım elbiseyi yenileyerek yıllarca nasıl giymek zorunda kaldığını, umutsuzluğa kapılmadan, hayattan kopmadan bunu da fıkralarla bezeyerek anlatıp ondan bile sevinç kaynağı çıkardığını da...

84 yıllık ömür
Karşımızda 84 yıllık ömrünün 60 koca yılını bu ülkeyi, bu ülke insanlarını 100’ü aşan yapıtla anlatmaya adayan öykücü/ romancı, senarist/sinemacı, yazar/gazeteci, çocuk edebiyatçısı, usta yazar Tarık Dursun K. var ki, ne bu küçük bir yazıya, ne de bir büyük kitaba sığar!
Gazeteciliğe adım attığı, hayata veda ettiği İzmir’de, denize bakan bir büyük heykeli dikilse, yeridir.
Bir kentin içinden çıkan yazarını bağrına basması, o kente gurur verir. Tarık Dursun K. bunu çoktan hak etmiş bir yazardır.
TÜYAP’ın Onur Konuğu seçtiği 2009’da Tarık Dursun K. için Karşıyaka Belediyesi Özlem Fedai’nin kitabı, TÜYAPTYS işbirliğiyle hazırlanan Tarık Dursun K. kitabı, bunun göstergesidir. Çünkü Tarık Dursun K. güzel sözün beyefendisidir. Güle güle Tarık Abi!  

HİKMET ALTINKAYNAK YTÜ Eski Rektör Danışmanı-Yazar



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları