Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Etki ajanlığı’ dayatması - Neval Oğan Balkız
“Etki ajanlığı” olarak adlandırılan yasa teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda, “şimdilik” geri çekilmiş olması önemli ama yetmez! Böyle bir düzenlemenin sıklıkla gündeme getirilmesine, toplumun üzerinde “demokles kılıcı” gibi sallandırılmasına kesin şekilde son verilmesi sağlanmalıdır.
İktidar, kendi politik görüş, söylem ve eylemlerine uymayan her türlü düşünceyi, bilgiyi ve haberi tehlike kabul ediyor. Bunları savunan, yazan kişileri, yayımlayan gazete ve televizyonları, radyoları “en uygun yöntemlerle bertaraf edilmesi, susturulması” gereken unsurlar olarak görüyor. Belirgin işlevi somut, maddi eyleme karşılık verme olan “vatandaş ceza hukukunu” ortadan kaldırma girişimlerini sürdürüyor.
Ceza hukukçusu Günther Jacobs’un, sorgulamaya ve bu sorgulamadan yapılan çıkarımlara dayalı “niyet saptamalarına” göre “tehlike (olarak) görülen” ve bu tehlike görülenin önlenmesine/bertaraf edilmesine yönelik “düşman ceza hukuku” uygulamaları, devreye sokulmaya çalışılıyor. Türkiye’de bu uygulamalar ile artık her yurttaş, her an, bu uygulamaların olası bir objesi haline getirilme, hukuken “kuşku ve hayati tehlike altında tutulma” tehdidi altında bulunuyor.
“Etki ajanlığı” adlı yasa teklifi, böyle bir tehdidi en somut şekilde içeriyor. 80 milyon yurttaş “potansiyel suçlu” durumuna getiriliyor.
HUKUKEN KABUL EDİLEMEZ
Norm özelliği ve yasama tekniği yönüyle bütünüyle sorunlu yöntem olan torba kanunuyla Noterlik Kanunu içine sokulan düzenleme ile Türk Ceza Kanunu’nun 339/A maddesine şu hükmün eklenmesi öngörülmekte: “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Fail hakkında hem bu suçtan hem de işlediği ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.”
Böyle bir düzenleme, normatif özellik ve yasama tekniği yönüyle de temel hak ve özgürlükler bakımından da hukuken asla kabul edilemez! Öncelikle “hukuki belirlilik” ilkesinin gereği olan ve ceza normunun; içerik ve unsurlar olarak kesin şekilde tanımlanmış olması, belirsiz ve muğlak ifadeler taşımaması, kavramsal içerik ve çerçeve itibarıyla tartışmaya, geniş ve farklı yorumlamaya yer bırakmayacak şekilde maddi ve manevi unsuru yönüyle, açık olarak belirlenmiş bulunması gerekliliğine aykırıdır! Somut eylem ve olası biçimleriyle, bütünlük sınırları belirsiz fiil için, mükerrer ceza öngörülmüş olması ayrıca sorunludur! Bu tür bir eylemin yaratacağı tehlike, tehdit ve ihlalin niteliğinin ve bu eylemin sonuçlarının (oluşturacağı özel ve/veya kamusal zararın) ne olacağı, düzenlemenin bunları önleme niteliğinin belirliliği de somut olarak yer almış değil.
Halkın ifade özgürlüğünü ortadan kaldıracak, haber alma ve hakikati bilme hakkını savunan muhalif tüm gazete, basın yayın kuruluşları ve mensuplarına sistematik ve yaygın şekilde baskıyı artıracak, akademik özgürlüğe darbe vuracak bu düzenleme, temel hak ve özgürlüklere, anayasa ve hukuk devleti ilkesine bütünüyle aykırıdır!
Kaldı ki bu konuda Türk hukuk mevzuatında “ulusal güvenliği sağlamak için gerekli hükümler”, öncelikle Türk Ceza Kanunu’nda yedinci bölüm altında “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” başlığı ile 326-343 maddeleri arasında ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu hükümler başta olmak üzere, diğer ilgili kanun ve yönetmeliklerde konuya ilişkin yeterli ve kapsamlı düzenlemeler mevcuttur! Örneğin, 2014’te değiştirilen MİT Kanunu, istihbarat örgütlerine ayrıntılı olarak her türlü izleme ve gözetleme yetkisini vermiş durumdadır. Son olarak geçen hafta “fon alan yayın kuruluşlarının lisanslarının iptal edilmesi için” yeni bir yasa teklifi TBMM’ye sunulmuş bulunuyor.
Teknolojik gelişmelerin oluşturduğu yeni tehditlerin varlığı karşısında konu, usul, içerik, amaç yönüyle hukuka uygun, hukuki ve etik yönüyle meşru yeni düzenlemelerin yapılmasına zaten bir engel yoktur!
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, BİLGİLENME HAKKI
Bir ülkede düşünceyi açıklama özgürlüğünün var olması; “düşünce ve fikir öne süren, bir fikir veya bilgi getiren bir kişiye, hiç kimsenin (herhangi bir devlet organının, yargıçların, polisin vb.) dokunamayacağının, mevcut ya da geçerli olanlara ne kadar aykırı olursa olsun, niteliği veya içeriği ne olursa olsun, yeni bir düşünce veya bilgi getirdiği için onun başka haklarına zarar verilmeyeceğinin güvence altına alınmış olması” demektir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de düşünceyi açıklama özgürlüğüne dair birçok kararında (özellikle Karataş/Türkiye kararı 1999) bu bağlantıları kurmuş ve ifade özgürlüğünün; “demokratik toplumun ilerlemesinin ve her bireyin gelişmesinin temel koşullarından biri olduğunu” ve “yalnız taraftar bulan, zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen bilgi ve düşünceler için değil, aynı zamanda devlete ya da nüfusun bir bölümüne kırıcı gelen, şok eden ya da rahatsız eden bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğunu” karara bağlamış bulunuyor.
TOPLUM DUYARLILIĞI
Mahkeme, “halkın farklı bir perspektiften bilgilendirilme hakkının”, haber alma hakkının da basın özgürlüğünün de düşünceyi açıklama özgürlüğünün bir biçimi olduğunu, “devletin de bu özgürlüklere haksız (şiddete, silahlı direnişe ya da ayaklanmaya kışkırtıcılık niteliği taşıması halleri dışında) karışmama ödevi bulunduğunu” da vurguluyor.
Avrupa Birliği ve uluslararası kamuoyunun da etkisiyle “şimdilik” geri çekilen bu yasa teklifi ve buna benzer düzenlemelere karşı toplum olarak duyarlılığımız daima canlı olmalı. Haklarımızı korumak, buna bağlı.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Ebru Baki'nin yeni adresi belli oldu
- Özgür Özel'e jet soruşturma!
- 'Hayatım 5 kuruş getirmeyecek 3 yatırımla geçiyor'
- Ünlü peynir markasının içinden çıkanlar şoke etti
- 'Akın Gürlek, seni uyarıyorum...'
- 'Siyonistler limanlarımızda!'
- Türkiye'nin en kalabalık 10 ilçesi belli oldu
- 'Akın Gürlek' soruşturmasına ilk tepki
- Aşırı cimri olan 4 erkek burcu
- Avrupa Ligi'nde tek Türk takımı için 'kesin' denildi!