Olaylar Ve Görüşler

Eğitimde ikili sömürü - MUSTAFA GAZALCI

27 Ağustos 2024 Salı

Yeni öğretim yılı yaklaşırken veliler okul harcamaları, ailelerinden ayrı yerlerde üniversiteye giren gençler barınma derdindeyken din ve çocuk sömürüsüne dayanan AKP eğitimsizliği sınır tanımadan tam gaz sürüyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) son anlaşmasına göre hafızlık kursunu bitirmiş, Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) girmiş çocuklar yarım gün okulda, kalan yarım gün de Kuran Eğitim Merkezleri’nde eğitilecekmiş.

Diyanet İşleri Başkanlığı bağlı Kuran Eğitim Merkezleri ile MEB arasındaki anlaşmayı Diyanet Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut şöyle açıklamış: “Kuran Eğitim Merkezleri, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen liselerle eşleştirilecek. Hem liseye gidecekler hem de eğitim merkezlerinde müfredatımızı da görecekler. Öğrenci okuldaki derslerin aldıktan sonra diğer yarısını Kuran Eğitim Merkezi’nde geçirecek.”(Cumhuriyet, 21.8.2024)

Kuran Eğitim Merkezleri’ndeki bu eğitimin pratik ve teorik olarak yürütülmesinde Diyanet Akademisi, müftülükler, ilahiyat fakülteleri ile işbirliği yapacakmış. Amaçları çocukların hafızlığını korumakmış. Şimdilik Ankara, İstanbul, Rize ve Bursa (kız çocukları için) olmak üzere dört merkezde başlayacak uygulama 20’ye çıkacakmış.

Sadece hafız çocuklar için bile olsa bu uygulama Öğretim Birliği’ne, anayasaya, Milli Eğitim Temel Yasası’na, altında imzamız bulunan Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. Var olan yasalara göre aynı anda bir çocuk hem MEB hem de DİB eğitiminden geçemez. Birçok kez yazdık eğitim bilimsel bir iklimde olur. Liseyi bitirdikten sonra çocuk isterse alanını geliştirmek için okuyabilir. Cumhuriyet bu haberi “Ya ucuz işçi ya da hafız” ana başlığıyla verdi. İktidarın yoksul aile çocuklarını iki seçenek arasında bıraktığını belirtti. Sanatçı Zafer Temoçin’in karikatürü de konuyu çok güzel işlemiş: Korkulu gözlerle bir yanda dinsel bir yanda kölelik seçeneği olan eğitim yolunda yürüyen çocuk... (Cumhuriyet, 21.8.2024)

21 Ağustos 2024 tarihinde Cumhuriyet’te yayımlanan Zafer Temoçin karikatürü.

ÇATALLI EĞİTİM

Zülal Kalkandelen, “Kuran eğitim merkezlerinin liselerle eşleştirmesi anayasaya aykırı” adlı yazısında haklı olarak tepkisini şöyle belirtiyor: “... AKP sonunda bir karşıdevrim tarikatına dönüştü, eğitimdeki dinselleştirme aracılığıyla kendisine mürit yaratma operasyonu da Diyanet üzerinden yürütüyor. Attıkları her adımın arkasında bu hedef var.” (Cumhuriyet, 23.8.2024)

MEB’nin çocuk sömürüsüne yol açan başka bir yanlış uygulaması da MESEM (Mesleki Eğitim Merkezleri). Bu uygulamayla çocuklar bir gün okulda dört gün işyerinde karın tokluğuna çalışıyorlar. İş ve can güvenliği yok. Son bir yılda 12 çocuk yaşamından oldu. MESEM’in iptal edilmesi için onca uyarı yapılmışken MEB uygulamayı lise düzeyinden ortaokula çekecekmiş. İktidar mesleki ve Anadolu liseleri bünyesinde ortaokullar açmaya karar vermiş. 14 yaşında bile çocuğun çalıştırılması Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırıyken MESEM’in ortaokuluna, 12 yaşa indirilmesi kabul edilemez. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerine göre 15 yaş altı çocukların bir işte çalıştırılması kesinlikle yasaktır.

DİYANET’E DÖNÜŞEN MEB

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kilis’te AKP genişletilmiş il toplantısında yaptığı konuşmada, büyük tepki çeken Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin Türkiye’ye özgü bir model olduğunu bunun için 2013’te müsteşarlığa başladıktan bu yana çalıştığını, ufak tefek eksiklerinin kaldığını söylemiş.

Ufak tefek de olsa 22 yıllık AKP döneminde eğitimde dinselleşmemiş ne kaldı bilmiyoruz. Oldu olacak MEB bütün yetkilerini DİB ve tarikatlara bıraksın bu eksikler de tamamlasın.

MUSTAFA GAZALCI

16 VE 22. DÖNEM DENİZLİ MİLLETVEKİLİ, EĞİTİMCİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları